38

804 64 12
                                    

Yarım saatlik bir yolculuktan sonra helikopterin geleceği bölgeye gelmiştik.

Şimdi ise helikopterin geleceği yere yeni varmıştık.

Ve benim kolum sürekli sızlıyordu. Batur sadece pansuman yapabilmişti. Hastanede dikiş atılması gerekiyordu koluma.

Batur gelip çantamı yanıma bıraktı.

" Komutanım bir şey lazımsa ben vereyim size?"

" Su versene." Dedim.

Kafası ile onaylayıp çantamdan, suyumu çıkardı.

Kapağını da açıp elime verdi.
Tebessüm edip elinden suyu aldım ve içtim. Daha sonra tekrar Batur a uzattım.

" Eyvallah koçum."

" Ne demek komutanım." Dedikten sonra oda suyunu içmişti.

Daha sonra sessizce beklemeye başladık.

20 dakika sonra.

20 dakikadır helikopteri beklemiştik. Şimdi de helikopterin sesini duymamız ile kalkıp toparlanmaya başlamıştık.

İlk emre ve bora girdi helikoptere. Ardında zafer onun ardından hasım iti onun ardından ise murat. Daha sonra batur ve mert girdi. En sonda ise ben girdim. Ama kolum zorladığı için mert yardım etmişti.

" Komutanım?" Diyen sesi duydum kulaklıktan.

Mine'nin sesiydi.

" Üsteğmenim?" Dedim bende onun gibi.

" Yaralandınız mı?"

" Evet. Kolumda derin bir çizik var. Karargaha gittikten sonra hastaneye geçeceğim."

" Çok mu derin komutanım?"

" Sayılır."

" Anlaşıldı komutanım."
Diyerek sohbeti sonlandırdı.

" Komutanım, siz mine üsteğmen ile akraba mıydınız?" Diye sordu zafer.

" Evet. Kuzenim olur kendisi." Dedim onu onaylayarak.

" Anladım komutanım."

Sessiz geçen 2 saatin sonunda karargaha varmıştık.

Yanımda duran mert silahımı ve çantamı aldı. Bu sırada en düşük rütbeli olan Emre'den sonra herkes sırası ile inmeye başladı.

Mert de inince en son ben kaldım. Sağ kolum ile, sol kolumun dirseğinden destek veriyordum.

Bende aşağı ağladığımda bakışlarım direk albayı buldu.

Herkes sıra olmuş beni bekliyordu. Bende hızla Mert'in yanına gidip sıraya dahil oldum.

Ardından bir adım öne çıktım.

" Yüzbaşı Tomris Alaca, görev başarı ile tamamlandı komutanım!"

" Rahat yüzbaşım. Koluna ne oldu?"

" Ufak bir yara komutanım. Birazdan hastaneye geçerim. Yada revirde hallederim."

" Anlaşıldı yüzbaşım. Hızlı ol da, daha fazla kan kaybetme. Hatta hadi direk geç. Sonra da evine git. 3 gün izinlisiniz. Ama senin kolun kötü olursa senin için 5 gün izin var."

" Bencede komutanım. Hiç te ufak durmuyor. Yarası." Diye araya girdi barın.

Bu, burada mıydı ya?!

" Bencede yüzbaşım ama neyse." Diyerek bana 'sen iflah olmazsın' bakışları attı ve arkasını dönüp gitti.

Zaten hasım itini helikopterden iner inmez almışlardı.

DİŞİ KURT/Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin