6. Bölüm

10.2K 1.3K 915
                                    


Oy veren ve benimle yorumlarda buluşan sevdiğine kavuşsun 🤓❤️

Keyifle okuyun❤️

Keyifle okuyun❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

6. Bölüm

Yüzüm kime dönük olursa olsun,

Yüreğim hep sana dönük olacak.

Cemal Süreya

Esengül Bolat

Çok sevmek duygusunu en derinlerinizde hissettiniz mi hiç?

Ben hissettim. Öyle derinden hissettim ki kalbimi ellerimin arasına almış gibiydim. Her bakışında, her dokunuşunda kalbinin ellerinin arasında kayıp gitme ihtimalini hissedersin. Çok sevmek kontrolü kaybetmek ama bunu bile bile devam etmek gibidir. Kalbimi ellerimin arasına aldım, içim titreye titreye ona zarar verme ihtimali olduğunu bilerek yine de güvenle teslim ettim. Çünkü sevmek, risk almak demektir. Her anını büyük bir tutkuyla yaşamak, bir anlığına bile olsa, bir anlığına olduğunu bile bile tüm varlığını ona adamak demektir.

Sonra o bir an, vakti dolduğunda biter. Teslim ettiğin o kalp teslim ettiğin kişi tarafından öylece boşluğa bırakılır. Senin avuçlarının arasında tuttuğun, için titreyerek baktığın duygular bin parçaya ayrılır. O an, bütün dünya sessizliğe bürünür. Sesler silinir, zaman yavaşlar ve sadece o kırılmanın yankısı kalır geriye.

İçini titreten artık sevginin sıcaklığı değil buz gibi bir soğukluktur. Avuçlarının içinden kayıp düşerken onu tutmak için çabalarsın ama artık çok geçtir. Parçalar birbiri ardına dökülür, derin yaralar açar. O yaraların içi sevdiğin anıları, duyguları taşır ama artık birleşemezler. Elini açtığında sadece boşluk kalmıştır geriye. Kalbinin kırıldığını işte tam olarak o boşlukta hissedersin. Yerini derin bir sızıya bırakır. Her nefes alışın o sızıya bir kez daha dokunur. Ve bilirsin o kırılma, hiçbir zaman tam anlamıyla iyileşmeyecektir.

Ve yine bilirsin.

Yaralar çok sevmenin yaması gibidir. Çünkü; her yara, bir sevginin ardında bıraktığı izdir.

Çünkü; çok sevmek bir ömür sürecek bir bağlılık yeminidir. Artık söylemeyi bırakmış olsan bile hala oralarda olan, sözlerle değilse bile hislerle anlatılan bir hikayedir.

Ben de o hikâyenin baş kahramanıydım işte. Kalbi kırık ama sevgisine yamalı olandım.

''Esengül.'' Diye seslendi annem. Elimdeki kitabı bir köşeye bırakıp ayaklandığımda yatak odasına doğru ilerledim. Kapı eşiğinde durduğumda annem tam karşımda, sırtı bana dönük kendi zamanının izlerini taşıyan zarif oyma desenlere sahip cevizden olan o sandığının başında duruyordu. Başındaki iğne oyalı örtüyü gelişi güzel başının üzerine doğru atmıştı. Pencereden vuran güneş sandıktan çıkan tozu odanın içinde görünür kılıyordu.

MirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin