Cumartesi akşamından hepinize merhabalar çiçeklerim❤️
Nasılsınız havalar nasıl oralarda,burada hafiif kar atıştırdı.
Bu soğuk kış akşamında sizlere sıcak bir kahve hazırlayıp bölümümüzü açın bakalım✨Öncelikle takip isteğime dönüş yapıp takip eden okurlarıma teşekkür ediyorum 🙏🏻
Bu bölümü amma da beklediniz değil mi???8000bin kelimelik bir bölüm bırakıyorum size aşağısı kurtarmıyor biliyorsunuz🤭
Bu bölüm fenalıklardan fenalık beğenin🔥
Etkilendiğiniz sahnelere yorumlarınızı bekliyorum.Hadi ozaman buyrun bakalım bölüm sizlerle.
Keyifli okumalar ❤️
Meydandan gelen şarkı sesleri hâla gümbür gümbür yankılanıyordu evin içinde.Şarkıların biri bitip diğeri başlarken yarım saatin sonunda kendimizi kısa bir süreliğine de olsa sakinleştirip Yasemin'le birlikte sesszice odamıza girmiştik.Annemle halamın odasını kolaçan etmeyi de ihmal etmemiştim,ikisi de günün yorgunluğuyla bayılmışcasına yatıyorlardı.Öyle ki annem yatsı namazını zar zor kılmış başındaki örtmesini bile çıkarmadan yatağına girip öylece üstüyle başıyla uyuyakalmıştı.Babam desen ben nişanlandığımdan beri neredeyse eve her gece sarhoş geliyordu,yol ortasında babamı durdurup nişanı hayırlayanlara cevap bile vermiyor görüştüğü tek tük arkadaşlarıyla bile görüşmüyordu.Eve zil zurna geliyor beni görünce ağzını bile açmıyordu.Biliyordum aslında içinde ne fırtınalar koptuğunu,bizi her gördükçe dişlerini sıkıyor sanki bizim yıllardır yaptığımızı o yapıyordu.Ana avrat küfür eden babamın dili lâl olmuştu,anneme veya bana vurmaya kalkan ellerini hiç değilse sofraya vurup akşamlarımızı bir şekilde zehir etmeyi başaran bambamın şimdi o elleri tutulmuş dili bağlanmıştı sanki,yaptığı tek şey içip içip eve gelmek oturma odasında zıbarıp kalmaktı.
Ses etmeden babamı da kolaçan ettikten sonra sızdığını görünce rahat bir nefes verdim.Evdekilerin hepsi meydandan gelen gürültü şarkı seslerine rağmen bayılmış yatıyorlardı.Yönümü kendi odama doğru çevirip kapıdan içeri girdiğimde odada dört dönen Birgül'ü gördüm.Sıkıntıyla bi ileri bi geri dönerken onun öfkesini görünce daha deminki sinirim aklıma gelip tekrar çıkmıştı gün yüzüne.Şimdi nasılda hak veriyordum ona,öncesinde Hamza Leyla'nın kahvesini içti diye abarttığını düşünmüştüm oysa ki,hatta hem aşık hem öfkeli hemde kıskanç Birgül'ü annesi bile çekmez deyip alaya almıştım.
Peki soruyorum size bugün ilk kez adım attığım,altında kendimi kaybedip dudaklarında nefes bulduğum adamın ettikleri karşısında hem öfkeli hem kıskanç hemde Birgül'den bir farkla artık nişanlım olan adama edeceklerimi kim çekecekti,yine bir farkla benim annem beni çekerdi çekmesine de...
Peki ya Yıldırım?
Bakalım o ilk kez karşılşacağı yüzümle nasıl başa çıkacaktı?
Tabi ben onun Yıldırım olduğunu unutuyordum,onun tek bir dokunuşunun tek bir sözünün bedenimde bıraktığı etkiyi yine unutmuştum.
Gardıroba yönelirken söylene söylene odada koğuş ağası gibi gezen Birgül'ü kolundan tutup durdurdum.
"Birgül yeter artık dönmeyi bırak da gel yanıma."
"Sindiremiyorum Efsun,nasıl yapar ya bugün sırf o eğlenceye gitmeyeyim diye neler etti bana!"
Benim yatağıma oturmuş panik ve pişman dolu gözlerle bizi izleyen Yasemin Birgül'ün söyledikleri karşısında şaşırıp"Neler etti ki?"diye sordu.