Bölüm 32: Beyaz Boyalı Kadın

5K 327 55
                                    

______________________________________

-Yazar'ın anlatımıyla-

Lia'nın cüretkar sözleri, Yekta'nın içindeki arzuyla kaplı hisleri alevlendirirken, genç kadının parmakları bir kez daha boya paletine uzandı. Kıvamlı ve limoni bir sarı boyayla çevrelendi narin parmak uçları. Ardından yeniden Yekta'nın geniş göğsünde süzülerek dans etmeye başladı..

"Seni..sevmek?" diye tekrar etti Yekta, Lia'yı. Koyu kahve bakışları, göğsünde gezinen parmaklarda oyalanırken güçlükle yutkundu. "Yalnızca resim yapacağımızı sanıyordum.."

"Yapacağız.." dedi Lia, sözleri kendinden emindi. Dudaklarına ona özgü, muzip bir gülümseme yerleşti. Kafasını hafifçe soluna doğru eğip Yekta'nın yüzüne baktığında, genç adamın bu görüntüden büyülendiğini anlayabiliyordu. Cümlelerine devam ederken ses tonu ima yüklü bir şekilde alçaldı. "Gerçekten de sanat yapacağız ve sen, tenimin her santimini beyaza boyayacaksın. Ama sana özgü bir şekilde.."

Yekta, Lia'nın derin anlamlar taşıyan kelimelerini işittiğinde, zoraki bir yutkunma daha geçti boğazından. Soğuk boya teninde yayılırken göğsü daha hızlı inip kalkmaya başladı. Lia'nın kalçasında duran ellerini hareketlendirdi, tutuşunu sıkılaştırdı. Tahrik olması için sevdiği kadının böyle konuşması bile yetiyordu ve bunu düşünürken ufak bir tebessümden kendini alamadı Yekta. En nihayetinde "Sen.." dedi kucağındaki kadına, onu öpmek için yaklaştı. "Sen beni nasıl harekete geçireceğini gerçekten çok iyi biliyorsun."

Lia onun bu söylemine gülerken, Yekta tutkuyla bastırdı dudaklarını genç kadının gülüşüne. Odanın bir köşesinde yanmakta olan şöminenin yürek ısıtan çıtırtı sesleri, ikilinin boğuk nefes seslerine karıştı. Kendilerini duygu yüklü bir öpüşmenin içinde buldular aniden. Lia'nın boyalı parmakları, artık Yekta'nın yüzünün her iki yanındaydı..

Adamın dudaklarını tutkuyla emerken, ellerini onun yanaklarına bastırdı Lia. Dokunuşunun altındaki keskin hatları hissederken yumuşak bir iç çekiş kaçtı dudaklarından. İçindeki hislere engel olma gereği duymadan Yekta'nın ağzında inledi.

Lia'nın boğuk iniltilerini yutarken onun bedenindeki kavrayışını bir kez daha sıkılaştırdı Yekta. Parmak eklemleri hafifçe büküldü, Lia'nın kalçalarını avucunda hissederek titredi. Sıcak bir his geçti kalbinin kenarından. Genç kadının zarif vücudunu erkekliğine bastırmadan evvel bir an bile düşünmedi.

Bu samimi an bir müddet daha sürdü, ve sonra Lia'nın hareketiyle koptular birbirlerinden. Genç kadın hafifçe geri çekildi, sevgilisinin yüzünde bıraktığı etkileyici boya izlerine baktı bir an. Bu, bir gülümseme daha çaldı onun pembe dudaklarından..

Yekta ise her zamanki gibi sıcak bir tebessümle karşılık verdi kadına. Sisli bakışları, onun omuzlarına dökülen gri saçlarında gereğinden fazla oyalandı. İçinden Lia'ya duyduğu sevgiyi kendi kendine dillendirdi.

Sonra aniden kollarını kadının ince beline dolayarak kalktı ayağa.

Lia, Yekta'nın ani hareketi yüzünden dengesini kaybederken, kendini genç adamın kucağında buldu. Bacakları, adamın beline dolanmıştı refleks olarak. Hiç düşünmeden Yekta'nın boynuna sardı kollarını.

Lakin bu uzun sürmedi, çünkü Yekta bir kaç adımlık mesafeyi kapatarak kanepeye yaklaştı ve genç kadını sırt üstü bıraktı minderlere. Lia afallamış bir şekilde ona bakarken, Yekta kadının çıplak bacaklarını kanepenin yaslanmak için tasarlanmış bölümüne uzatmıştı bile. Şimdi Lia, yüzü yukarı bakacak ve kafası kanepenin kenarına gelecek şekilde ters bir pozisyonda duruyordu. Gri saçları, bir şelale gibi dökülüyordu koltuğun kenarından aşağıya doğru..

Daha Fazla Miyav Yok! (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin