Aniden duran arabayla yaptığım şeyden bir anlık pişmanlık duymuştum fakat dediğim gibi sadece bir anlık. O eski sevgilisinden çok rahat bir şeklide bahsederken, üstelik eski sevgilisiyle aynı şirkette çalışmaya devam ederken bir sorun yok ama benim bir eski sevgilim olması sorun. Kusura bakmasındı. Öyle bir dünya yoktu.
Derin bir nefes aldım ve bana ateş saçan gözlere aynı sertlikle bakmaya çalıştım. Ne kadar başarılı olduğum, kesinlikle tartışılırdı çünkü Arslan'ın gözlerinden tam anlamıyla ateş çıkıyordu. Korkumu geri plana atıp, "Neden durduk?" diye sordum.
"O piç senin eski sevgilin mi?" diye sordu. Sesinin her zamankinden daha tehlikeli bir tonda çıkması beni doğruyu söylemeye teşvik etsede yapamadım ve yalanıma devam ettim.
"Yalnız piç falan ayıp oluyor.
Üstelik ne var bunda Irmak'ta senin eski sevgilin yani insanların eski sevgilileri olabilir bu gayet normal bir şey öyle değil mi?" dedim.
Arslan direksiyonu daha sıkı tuttu. Yüzünün tüm hatları gerilmişti ve itiraf etmem gerekirse sinirli olduğunda ayrı bir yakışıklı oluyordu fakat odaklanmam gereken kısım sinirli olduğunda dahada yakışıklı olması değildi aksine çok korkunç olmasıydı. Allah aşkına benim derdim neydi?"Ya onun ya senin sınıfın değişecek. Karımın eski sevgilisiyle muhatap olmasını istemiyorum." dediğinde kendimi tutamayarak kahkaha attım.
"Saçmalama Arslan. Sende eski sevgilinle aynı şirkettesin. Ben sana bir şey diyor muyum?" dedim. Sonralara doğru sesim beklediğimden daha sert çıkmıştı çünkü artık ciddi anlamda sinirlenmeye başlıyordum."AYNI ŞEY DEĞİL!" diye bağırdı, sonunda sinirlerimi bozmayı başarmıştı çünkü bende,
"FARKLI BİR ŞEY GÖREMİYORUM." diye bağırdım. Bir süre yüzüme baktı sonra ağzının içinde hafif bir küfür savurup arabayı çalıştırdı. Nasıl aynı şey değildi? Kendisi yapınca sorun yoktu ben yapınca mı sorun vardı?Sinirim yol boyunca azalmak yerine daha çok artmıştı. Düşündükçe dahada sinirleniyordum. Üniversiteye geldiğimizde hiç bir şey demeden arabadan indim ve tabiki kapıyı çarpmayıda ihmal etmemiştim.
...
Arslan Kıraç
Bana ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu. Ben böyle bir adam değildim bu kadar sığ düşünen bir adam değildim fakat o tüm dengelerimi altüst etmişti.
Irmak'la hiç bir zaman ciddi bir ilişkimiz olmamıştı. O şirketimizin avukatıydı ve bana olan ilgisini fark etmeye başladığımda bir şans vermek istemiştim. Olmadı ve ikimizde yolumuza baktık hepsi buydu. Ondan bahsederken çoğu zaman eski sevgilim bile demezdim çünkü çok kısa bir ilişkiydi ve yıllar önceydi.
Ama Duru'nun o piçle ne kadar sevgili kaldığını, neler yaşadığını bilmemek beni delirtiyordu. Duru'nun elini tutmuşmuydu o siktiğimin piçi yada Duru onada aşık olduğunu söylemişmiydi. Bunları düşünmek bana kafayı yedirtecekti.
Hiç bir zaman aşka inanan biri olmamıştım fakat o her şeyiyle beni aşka inandırmayı başarmıştı. Aptal bir adam değildim ve Duru'ya aşık olduğumun farkındaydım. Sadece bu Aşkla ne yapacağımı bilmiyordum.
Dün gece, uykuya dalmadan hemen önce bana, "Galiba sana aşık oldum." demişti ve bu cümlesi 30 yıllık hayatımda en çok içime işleyen cümle olmuştu.
Üniversitenin önünde durduğumda arabadan inip kapıyı çarptı. Arkasından bir süre baktım. Aklımdaki tek şey ise o şerefsizle bir zamanlar sevgili olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES (+18)
Teen FictionKardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır. Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.