119 13 8
                                    

Marie'ye mesajları göstermeden önce sinirimin yatışmasını bekledim ve bu yaklaşık bir günümü aldı. Hala tam olarak sakinleşmemiştim ama daha fazla bekleyemezdim. Telefonumu elime alıp Marie'ye mesaj attım. "Buluşmamız gerek hem de hemen." Mesajı attıktan sonra telefonu çalışma masamın üzerine bıraktım. Mesajlar aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyorum. Marie ondan gerçekten hoşlanıyordu ama o bana asılıyordu. PİÇ KURUSU.

Odamın içinde oradan oraya yürümeye başladığımı fark ettiğimde durdum. En iyisi duş almalıydım. Evet, yapmam gereken ilk iş buydu. Banyoya girip küvetin dolması için tıpayı taktım ve suyu açtım. Su istediğim sıcaklığa ulaşana kadar elimi altında tuttum. Suyun ılık olduğunu hissettiğimde elimi altından çektim ve dolmasını bekledim. Küvet dolduktan sonra üstümdeki kıyafetlerden kurtuldum ve kendimi ılık suya bıraktım.

Siktir. iPod'umu almayı unuttum. Şu sessizlikten nefret fazlasıyla ediyorum. Rahatlamak için sessiz bir ortama değil de müzikli bir ortama ihtiyaç duyuyordum ama küvetten çıkıp odama gitmeye fazlasıyla üşendim. Belki bir süre kendi sesimle idare edebilirdim.

Let me sit this ass on youuu *

Show you how I feel *

Let me take this off *

Will you watch me *

Yes mass appeal *

Don't take your eyes *

Don't take your eyes off it *

Watch it, babe *

If you like *

You can touch me baby *

Do you *

Tanrım. Gerçekten berbat bir sesim var. Eğer Beyonce şarkısını söylediğimi duysaydı müzik sektörüne veda ederdi. Ve bu benim kesinlikle isteyeceğim bir şey değildi. Bu yüzden kıçımı kaldırıp iPod'umu açmalıydım. Hem de hemen. Suları üstümden akıta akıta küvetten çıktım. Havlumu alıp üzerime sardım. Şuan beni küvetten çıkaran her şeyden nefret ediyorum -öncelikli olarak bok gibi olan sesimden.- Hızlı adımlarla odama geçtiğimde yatağıma uzanmış Calum'u görünce ağzımdan ufak çaplı bir çığlık çıktı. "Yatağımda ne halt ediyorsun?" "Şimdilik hiçbir şey. Ama eğer havlunu çıkarıp yanıma uzanırsan birçok şey yapabiliriz Leah." "Siktir git Hoo..."

"Leah!" Marie'nin sesini duyduğumda ona döndüm. Michael'ı yanında görünce sinirden vücudumun ateş aldığını hissettim. Gözlerim ikisinin eline kaydığında daha fazla sinirlendiğimi hissettim. Evime gelecek kadar yüzsüz olacağını tahmin etmiyordum açıkçası.

"Gerçekten bu kadar yüzsüz biri olduğunu bilmiyordum Michael. Bana yazdıklarına rağmen Marie'nin elini tutup benim evime girebiliyorsun. Evimden siktir git. Hem de hemen."

"Ah şey, Leah sakin ol. Biz de buraya bunu konuşmak için gelmiştik." Dedi Marie.

"O elini tuttuğun piç kurusu bana asıldı. BA-NA RES-MEN A-SIL-DI Marie."

"Evet biliyorum ama aslında o öyle değ...."

"Biliyorsun ama hala onunla birliktesin? Benimle dalga mı geçiyorsun?" Gerçekten fazlasıyla sinirlenmiştim. Marie her zaman rahat bir kız olmuştur ama... LÜTFEN! Bu konuda olmaması gerekti. Ben onun en yakın arkadaşıyım. Çoktan Michael'ın götüne tekmeyi basmalıydı.

"Leah konuya açıklık getirmeme izin verecek misin? Sinemaya yetişmemiz gerekiyor?" dedi Marie. Ve bunu söylerken fazlasıyla rahat ve bıkkın görünüyordu.

Şu durumda siktiğimin sinemasını düşündüğüne inanamıyorum. Erkek arkadaşı bana asılıyor ama o sinemayı düşünüyordu.

Ben tekrar konuşmaya başlayacakken Marie buna izin vermedi ve konuşmaya başladı. "Sana o mesajları atan Mikey değil Calum, Leah."

harsh light // hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin