4

46.5K 1.1K 29
                                    

Haydar Ağa, Lerzan konağına döner dönmez mutlu haberi verdi ailesine. Kendisi ve karısı Gazin Hanım'dan başka kimse sevinmemişti bu habere. Zaten bütün ikna aşamaları Karoğlu konağında geçtiğinden diğerlerinin haberi vardı. Ama Gazin Hanım, Hazine'yi aramış ve yarın konağa gelmelerini böylece detayları konuşabileceklerini söylemişti. Öte yandan Haydar Ağa bu işin bu kadar uzatılması taraftarı değildi. Hazır Peri'yi ikna etmişken bir an önce yapılmalıydı.

Awir o geceyi çalışma odasında geçirdi. Peri kabul etmeyeceğini söyleyip ona nasıl ihanet etmişti. Awir bunlara anlam vermeye çalışıyordu ama bir yere vardığı da yoktu. İki oda ötesinde kalan Evin ağlamaktan helak olmuştu. Bütün gece gözüne gram uyku girmedi. Sabır diliyordu ve bunca yıldır sabır dilemişti Rabb'inden. Şimdi ise isyan ediyordu. Ne olurdu bir çocuğu olsaydı.

Peri de çok farklı değildi onlardan. Boş gözler ve boş düşünceler ile izliyordu hala yağmakta olan karı. Ne de olsa kış çetin geçerdi Mardin'de. Hazine kızın kapısını tıklattı ve içeri girdi.

"Kızım iyi misin? " Peri gözlerini camdan ayırma gereği duymadı.

"Çok iyiyim Hazine ana. Evleniyorum daha ne olsun. "

İçi gidiyordu kızının bu durumuna. Her ne kadar Naire'yi sevmese de Peri'yi kendi kızı gibi büyütmüştü. Kendisinin çocuğu oluyordu hatta bir kere hamile kalmıştı Peri'den sonra. Memet'in içtiği bir gece sarhoşluğu ile Hazine'yi Naire sanması ile olmuştu o bebek. Memet utancından eve gelmemişti bir hafta boyunca bu arada Hazine'de hamile olduğunu öğrenmiş etekleri zil çalıyordu. Memet eve geldiğinde müjdeli haberi ona vermek istedi fakat hevesi kursasında kaldı.

"Çok üzgünüm Hazine. O gece yaptıklarım için. İnan bilincim yerinde olaydı el sürmezdim sana. Sen benim bunca yıllık dostumsun. Unutalım gitsin ha? " dedi Memet.

Ama Hazine nasıl unutacaktı. Karnında Memet'in çocuğu, o gecenin en büyük hatırası varken olmazdı.

"Peki Memet Ağa. " dedi bozuntuya vermeden. Ve ilk fırsatta kendini ebe kadının yanına attı çocuğunu o zor şartlarda aldırdı. Bunlar olurken Peri henüz 3 yaşındaydı.

Hazine Hanım geçmişin tozlu sayfalarını kapadı ve sesli bir nefes verdi.

"Peri, Gazin Hanım yarın bizi konağa bekliyor. Düğünü konuşmak için. "

İşte bu son noktaydı Peri için. Kahkahasını serbest bıraktı. Ardından göz yaşları da döküldü.

"Ne düğünü! Nerde görülmüş kumaya düğün yapıldığı. İstemiyorum ben. Yarın akşam imam nikahı kıyılır olur biter. "

"Peki ama yarın olmaz. Çok erken. "

"Çok mu erken Gazin Hanım. Madem bu kadar bekleyebilirdi ne diye geldiğim ilk gün söylediniz? "

"Kızım bize de hak ver. "

"Lütfen daha fazla konuşmayalım. Bu gün yaşadığım en uzun gündü artık bitsin istiyorum. İyi geceler. "

Saat gece iki gibi Helin, Lerzan konağının müştemilatına inmiş sevgilisi Hervaz ile konuşuyordu.

"Yarın Peri buraya düğün ile olmasa da davul zurna ile gelecek. Yarın kaçmalıyız Hervaz. Ben Dicle'de kalacağım deyip evden çıkarım iki sokak ileride de beni beklersin. "

Hevraz büyük bir mutluluk ve biraz da korku ile sarıldı sevdiğine.

"Helin heyecanlanma ve korkma sakın bize bir şey olmaz. Sen iki canlısın kendine dikkat et! "

Helin ve Hevraz'ın ilk kaçış denemeleri değildi bu. Bir hafta önce Helin Urfa'da girdiği üniversitenin sonuçlarını almaya gitmişti. Abilerinin işi olması nedeniyle de Hevraz onunla geldi. Bu iki günlük küçük gezide Hevraz ona bir sürpriz yaptı ve imam nikahı ile evlendiler. O gece yaşadıkları romantik anlardan sonra Helin hamile kalmıştı. Kaçış sebepleri de buydu. Bu yüzden bekleyemezlerdi.

MARDİNWhere stories live. Discover now