Bölüm 18

545 62 12
                                    

Ertesi gün Minseok erkenden uyanıp şirkete gitti. Şirkette kendisi ve güvenlik görevlilerinden başka kimse yoktu, o da bu sakinliği fırsat bilerek birikmiş işlerle ilgilenmeye başladı. Saat ona doğru ise herkes iş başı yapmak için şirketteydi, Luhan dışında.

"Hyung, ne zamandır buradasın."

"Bilmem, incelemen gereken dosyaları oraya bıraktım, ayrıca bay Yixing'e özel olarak bildirmen gerekenleri not aldım."

"Teşekkürler. Sana kahve falan getirmemi ister misin?"

"İyi olur ben de şunları Bay Lu'ya götüreyim." diyerek Minseok sandalyesini geri ittirdi ardından Luhan'ın odasına gitti. Kapıyı birkaç kere çaldıktan sonra ses gelmeyince içeride olup olmadığını kontrol etmek için kapıyı açtı ve Luhan'ın henüz gelmediğini görüp Yixing'in odasına yöneldi.

"Bir sorun mu var Minseok?"

"Bay Lu bugün gelmeyecek mi efendim?"

"Gelirken evine uğradım da biraz ateşi vardı, gelirim demişti ama gelemeyecek anlaşılan. Neden sordun?"

"Şey sadece ona teslim etmem gereken dosyalar vardı."

"Pekala, Luhan yerine ben de bakabilirim dosyalara şöyle bırak. Ayrıca biraz mola verebilirsin, güvenlik senin şirket henüz açılmadan gelip çalışmaya başladığını söyledi."

"Halletmem gereken birikmiş işler var, teşekkürler." diyerek Minseok Yixing'i selamladı ardından masasının başına geri döndü.

"İşte burada, hyung en acısından bir kahve getirdim sana."

"Teşekkürler Jongdae."

"Bu arada patronun gelmiş odasında çalışmaya başlamadan önce ona sıcak bir şeyler getirip getirmeyeceğimi sordu."

"Öyle mi ben de onun incelemesi gereken şeyleri Yixing'e vermiştim. Neyse kendi aralarında hallederler, zaten daha çok dosya var. Bu tatile gerçekten çıkmamak gerekiyordu..." dedi Minseok ve tekrardan kendini dosyalarına gömdü. Öğle yemeği saati geldiğinde ise tüm dosyalarla işi bitmişti. Dosya yığınını kucaklayıp Luhan'ın kapısının önüne gitti ve kapıyı ayağıyla tekmeleyerek Luhan'ın gir demesini bekledi. Arkadan çok kısık ve boğuk bir şekilde "Girin." sesini duyduğunda ise dosyaları devirmemeye çalışarak kapıyı açtı. Luhan karşısında dosyadan bir kule görünce gözlerini kocaman açtı ve zaman kaybetmeden hepsini Minseok'un elinden alıp masasına yığdı.

"Hepsi imzalanacak, fikir belirttiğim yerleri not ettim üzerlerine, özellikle sormanız gerekecek bir şey yok, o yüzden ben gidiyorum, başka şeylerle ilgilenmem gerek."

Luhan iki öksürüğü arasından zar zor "Min-seok." dedikten sonra Minseok kapının önünde durup arkasını döndü ve Luhan'ın ne diyeceğini beklemeye başladı. Luhan ise tekrar öksürüklerini bastırmaya çalışarak konuşmaya başladı.

"Normalde- böyle bir şey istemem ama- bu dosyalarla ilgilenirken- çıkıp eczaneye gidemem, rica etsem bana ilaç alabilir misin?"

"Tam olarak neyiniz var?"

"Emin değilim, sadece ateşim olduğunu, boğazımda ve başımda acayip bir ağrı olduğunu biliyorum."

"Hastaneye gitseniz daha iyi olabilir, size rastgele bir ilaç alıp getiremem."

"Basit bir soğuk algınlığı için- bunca işimi bırakıp hastaneye gidemem."

"O halde bolca dinlenin, size rastgele bir ilaç almaya gitmeyeceğim." diyerek Minseok Luhan'ın odasından çıktı. Kendi masasına geri döndüğünde ise ne yapacağını planlamaya başladı, planları ise Jongdae'nin yemeğe çıkalım demesiyle yarım kaldı.

Sahte Aşk, Bitmeyen MutlulukWhere stories live. Discover now