BURKUK AYAK

211 38 10
                                    

      -Benden ne istiyorsun?

        Onu sadece, üç gün tanımış olmama rağmen sorularıma bu kadar sessiz kaldığını görmemiştim. Bu ona ait bir davranış değildi. Ona soru sorma cüretin de bulundum, şimdiye kadar ortalığı birbirine katması, bana hakaret etmesi gerekirdi. Asansörde bana yaptıklarını hiç bir şekilde haklı bulmuyordum, bile bile canımı acıtmak istedi. Cüssesine güvenen erkek bozuntusu işte. Bu sessizliğe daha fazla tahammül edemiyorum, bir an önce cevap verip defolup gitsin hayatımdan. Yoksa buda bir çeşit numaramı? Gözlerini, gözlerime dikmiş aval aval bakıyordu. Elimi gözünün önünde sallamaya başladım, ama bakışlarını gözlerimden ayırmadı, kımıldamadı bile yerinden.

- Hey burada mısın? Soruma cevap ver artık.

Ses yoktu.Transa mı geçti şimdi bu. Şiddete maruz kalan, asansörler de sıkıştırılan, psikolojisi bozulan bendim. Ona ne oluyorsa? Şeytan diyor ki; hazır transtayken yapıştır yumruğu kaç git sonra. Ne güzel olurdu, ne yazık ki  hayalimi engelleyen burkuk ayağımdı. Her şey onun yüzündendi, bu arada şaka maka 10 dakika olmuştur transa gireli. Acaba transtakiler nasıl gerçek hayata döner. Omzuna mı vursam acaba, kızar mıydı? Yok canım bugün böbreğimi alıyordu yerinden, kızmaya hakkı yok. Ya ben ona vurup oda bana refleks olarak bir tane yapıştırırsa, olduğum yerden kilometrelerce uzağa uçardım kesin. El  kol şakası yapmamak en iyisi. Sonuçta kötü bir ruh halinde ki, böyle transa geçti. Ne düşünüyor acaba? Bakışlarının ayırmamasının sebebi gözlerim miydi acaba? Kim olsa benim çekik gözlerime tav olurdu, adamı böyle hipnoz ederim ben işte. Bende gözlerimi ona diktim, göz yoluyla anlaşabilirdik sonuçta, başladım sorularımı sormaya. Gerçekten pişman mısın ? Amacın beni kırmak değil miydi? Sadece korkutmak mı istedin? Gözlerimi karşısında şekilden şekile soktum, sorularımı anlasın diye ama cevap yoktu. Bu durum iyice canımı sıkmaya başladı.  Benim de işim gücüm var Vallah. Bakamam ben buna, biraz daha durur kendine gelmezse kalkar giderim. Ama yazık çocuğa bu şimdi hep böyle mi kalacak? Kızım Eda salak mısın? kalk git odana. ''Eda saçmalama! Onun yardıma ihtiyacı  var, terk edip gidemezsin.''   İyilik meleğimin sesleri geliyordu bir yerlerden. Ne dediğini bilmiyor galiba, sonuçta onlar da yanlış düşünebilirler. Beni duyuyormuş gibi, iyilik meleğime seslendim.  ''Adam, bugün beni öldürüyordu resmen.''

 ''Eda, sen daha ne diye burada bekliyorsun?  Ayağa kalk! Biraz uzaklaşıp saklan bir yere. sonra bir tane taş bulup kafasını patlat'' Benim meleklerim de benim gibi yarım akıllılar işte. Aslın da kafa patlatma olayı fena değildi. Hem nereden bilecekti ki benim attığımı? Saklandığım yerden çıkmazdım.

15 dakikayı geçmişti bu şekilde kalalı, bana da afakanlar geliyordu, zamanımı çalıyordu sonuçta. Aklımdakilerinin gerçek olmasını istemiyorsa, bir an önce kendine gelmeli. Bizi akıllısı bulmaz ki böyle delisi bulur. Aklıma şahane bir fikir geldi. Tabi bunun sonunda da kendimi metrelerce ileride bulabilirim, ama en azından ona vurmaktan daha iyiydi. Cesaretimi toplayıp, sesimi de kontrol ettikten sonra;  

- Çetinnn!! Kadını öldürüyorlar.

Diye bağırmaya başladım. Gülmekten kendimi alamıyordum, bunu neden daha önce düşünmemiştim. Akşam akşam bütün keyfimi yerine getirmişti, kahkahalarım gözyaşlarımla kardeş olmuştu. Saf Çetin. Bağırır bağırmaz; ayağa kalkıp koşmaya başladı. Koşarken bir yandan belindeki tabancasını çıkartıyordu, bir yandan da bana  ''Hani nerede ?'' diye soruyordu. Maymun gibi bir oraya bir buraya koşturup durmuştu. Kahkahalarımı duyunca ampulü kafasında yanmıştı, topuklarını sert sert yere vurarak yanıma geldi. Beni durdurabilene aşk olsun gülmekten içim dışıma çıkmıştı. Dibime kadar gelip kolumdan tutup ayağa kaldırdı. 

- Ne safmışsın sende be, hemen yedin.

Kahkahalarım, silahı karnımda hissedince birden bire kesilmişti. Kolumu hayvan gibi sıkıyordu, dejavu yaşar gibiydim. Ama  bu sefer gözyaşlarıma yenik düşmeyecektim. elimden geldiği kadar korkusuz bir tavırla gözlerinin içine baktım. Bu sefer gözlerime baktığında transa geçmemişti demek bir seferlikti yaşadığı.

BİR DELİ AŞIKWhere stories live. Discover now