Varlığın Ötesi

6.2K 489 325
                                    



"Korkma..."

Kafasının içinde duyduğu sesle irkilen genç kadın, çevresindeki ıssız boş alanda bakışlarını gezdirerek nereden geldiğini anlamaya, kimsenin görünmemesinin verdiği ürpertiyle sesin sahibini aramaya koyuldu.

Gözlerini kamaştıran kızıl gök yüzünün altında, çölü andıran kıraç toprakların bıraktığı nahoş duygudan arınmaya çalışırken, kendisine doğru gelen beyaz takım elbiseli adamı görünce, temkinle yaklaşmasını bekledi. Otuzlu yaşlarında olduğunu tahmin ettiği, yakışıklı dan ziyade erkeksi bir karizmaya sahip uzun boylu adamı daha önce hiç görmediğini düşünerek kaçma arzusunu baskılamaya çalışırken, kafasının içinde, "Benden korkma Duru..." diyen sözleri işitince, nispeten rahatladığını hissederek, içinden kim olabileceğini geçirdi.

"Haberciyim Duru..."

"Ne düşündüğümü nasıl bilebilirsin!.. Aklımdan geçenleri okuyabiliyor musun?"

"Evet..."

"Bu çok garip!.. Nasıl başarıyorsun?"

"Bunu daha sonra anlatırım... Konuşmamız gerekiyor Duru..."

"Neden? Seni tanımıyorum!.."

"İçine bak... Ruhunun benden korkmadığını, aksine tanıdığını fark edeceksin... Karşılıklı görüşmeden önce burayı görmeni istedim."

"Burayı!.." derken tekrar çevresine bakan genç kadın, rahatsız edici bir görüntüye sahip, hiç bir canlının bulunmadığı ıssızlığın ortasındaki kıraç alana yüzünü buruşturarak göz gezdirdi.

"Canlılar var Duru... Geriye kalanların büyük kısmı şehir harabelerinde ve dağların içindeki oyuklarda yaşıyorlar. Üzülerek söylüyorum, hayvandan farkları yok... Etkilenmenden çekinerek seni oraya götürmeyi istemedim. Ama arzu edersen..."

"Ben, hayır!.. Hayır, istemiyorum."

"Anlıyorum... bende öyle tahmin etmiştim. Bir yeri daha görmeni istiyorum, sakın korkma..."

Görüntünün değişmesiyle kendisini yüksek bir tepeden, yıkıntıların bulunduğu çok geniş bir alana bakarken bulan genç kadın, yerle bir olmuş binalardan oluşan alanda korkunç bir vahşetin yaşandığını hissedip ellerini göğsüne götürerek, "Allahım, bu... burası neresi?" diye titreyen sesiyle sordu.

"Gelecek Duru, yaşadığın ülkenin geleceği..."

"Sen... Tanrım, sen ne dediğinin farkında mısın?"

"Kesinlikle... Rüyanda daha fazla kalamam, seni aşağı sahildeki fenerin altında bekliyor olacağım. Konuşmamız gerekiyor."

"Ben... gelemem... Hem eşime tanımadığım bir adamla buluşacağımı nasıl açıklarım."

"Hıııhhh... Bedenen değil hayatım... Bekliyorum." diyerek ortadan kaybolan adamın ardından, çevresine son kez bakan genç kadın, garip bir şekilde doğru olduğuna emin olduğu sözlerin sonucuna bakarken ağlama isteği duydu.

"Şimdi sırası değil Duru, uyan... Uyaaaaannn... Duru, uyaaaaaaannnn..."

"Haaa haaahhh... Güzel rabbim..."

Derin nefesler eşliğinde kendisine gelmeye çalışan genç kadın, gözlerini dolduran yaşları geri itmek için kırpıştırırken, kafasını çevirerek yanında uyuyan kocasının sıcaklığına duyduğu ihtiyaçla baktı. Bir an uyandırma arzusu duysa da hemen vazgeçerek sakinleşmeye, astral düzleme geçebilmek için konsantre olmaya girişti. İç sesinin tehlikeye dair uyarı vermemesi üzerine nispeten rahatlarken, ellerini korumak istercesine bebeğinin bulunduğu bölgenin üzerinde birleştirip düşüncelerinden sıyrıldı.

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Sep 16, 2015 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

Varlığın ÖtesiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang