Kiralık Dişler (SY)

11-Tatyana'nın koruyucusu

Not: Diğer vampir kitaplarından farklı bir şeyler yazdığımın farkındayım. Fakat gerçek olmayan bir şeye kendi yorumumu katmam garip olmasa gerek. Örneğin vampirlere kazık sokunca anında toza dönüşmesini hep saçma bulmuşumdur. Benim gibi düşünenler olduğuna inanıp bu konuyu farklı yorumladım ve öyle yazıyorum.

Özet: Sergei sarışın kadınla yatmayı düşünerek ararken, kadın ve bir adam Sergei'ye saldırırlar. Sergei adamı öldürür. Sarışın kadın kolunu ısırıp biraz kanından içmiştir. Sergei'nin kanı, kadının ölmesine yol açar. Bu arada tahta bir kurşunla omzundan yaralanmıştır. Kamarada Tatyana'yı bulamayan Sergei yavruyu kontrol etmeye gider. Üç kişinin Tatyana ve yavruyu zapt ettiğini görür. Yavru zincirlerini kırar ve adamlara saldırır. Onları öldürdükten sonra yavru Sergei'ye saldırınca, Tatyana onu durdurur ve Sergei'nin emirlerini yerine getirmesini söyler.

*** Yeni Bölüm ***

Oleg'i düşünürken iyi ve sadık bir savaşçı kazandığıma inanıyordum. Tatyana benim iyiliğimi düşünüp mükemmel bir aday bulmuştu. Cüssesi ve gücüyle beni zorlayacağını tahmin ediyordum. Fakat benim ondan 250 sene fazla tecrübem vardı.

Yüzü çirkindi ama zaten düşmana pis bakışlar atabilen birisi işime yarardı. Baştan caydırıcı olmak çoğu zaman avantaj sağlardı. Amerika'da neyle karşılaşacağımızı bilmiyordum. Sadece üçümüz, yeni bir ortamda hayatta kalma mücadelesi verecektik.

Tatyana benim onu hatırlayacağıma inanarak yanımda kalıyordu. Oysa ben onu sadece, kanına ihtiyacım olduğu için tutuyordum. Oleg kendisini dönüştürdüğü için Tatyana'nın yanındaydı. Üçümüz de farklı sebeplerden bir aradaydık.

Uzun yolculuğumuz boyunca beraber vakit geçirerek kaynaşacağımızı düşündüm. Tatyana ile aynı yatakta yatsak bile ona dokunamamak beni delirtiyordu. Ara sıra bazı insan kadınlarla birlikte olarak, içimdeki hayvanı sakinleştiriyordum.

Tatyana Oleg'e ilgi gösterdiğinde, kıskançlık duyduğumu fark ettim ve rahatsız oldum. Kadının gösterdiği ilgi sadece yavrusuna ilgi gösteren güvercin gibiydi. Kan ihtiyacı ile ilgilenip, insanlara zarar vermemesini sağlamaya çalışıyordu. Gemiden çıkana kadar dikkat çekmememiz için yaptığını bildiğim halde, kıskanmaktan kendimi alıkoyamıyordum.

O benim kadınımdı. Oleg'in onu bir dişi olarak görüp el sürmesi halinde o eli kırardım. Bir kadın için kavga etmek karakterime aykırıydı. Dünyada bir sürü kadın varken, bir kadın için birbirine giren erkekleri her zaman aşağılardım.

Şimdi ben de o erkeklerden biri olmuştum. Bu kadın beni fena halde değiştiriyordu. Kan ihtiyacım olmasa ondan kurtulmayı deneyebilirdim. Fakat bu yakın zamanda mümkün görünmüyordu.

Tatyana ve Oleg geceleri dışarıda oturarak, Amerika'ya gidince ne yapacaklarını konuşuyorlardı. Onların aksine ben Amerika'da yaşamıştım ve insanlarından hiç hoşlanmamıştım. Onlarda Rusları sevmezlerdi. Sanırım bu politik bir şeydi ama benim sevmeme nedenim ukala oluşlarıydı. Sanki dünyayı onların oyun bahçesi gibi düşünüyorlardı.

Amerika'dayken yediğim Amerikalıların hemen hepsinin yağlı oluşu, midemi fena etmişti. İnsan hiç mi kendine bakmazdı. Herhalde Amerika silahlara harcadığı para kadar, zayıflama ürünlerine de harcama yapıyordu.

Göz ucuyla Oleg'e bakarken Tatyana'nın yanağına dokunduğunu gördüm. Kanım beynime sıçramıştı. Ani bir hareketle kolunu yakalayıp sertçe çevirdim. Duyduğum sese göre kırılmış olmalıydı. Tatyana elime sarılıp onu bırakmamı istedi.

"Bu adi herifin sana dokunmasına nasıl izin verirsin. Bırak, cezasını vereceğim."

Tatyana ben her şeyi yanlış anlamışım gibi bana kızgınlıkla bakmaya başladı. "Oleg'e nazik davranmayı öğretiyordum. İnsanların arasına karıştığında, hata yapmaması için uğraşıyorum. Sen şu an saçma bir kıskançlık krizine girdin."