Ondan nefret etmeye başladım.
"hadi gelmiyor musun?" dedi gülmeyi bırakıp. Kaskı taktı ve yedek kaskı bana uzattı. "altımda etek var motora binemem" dedim. Tek kaşını kaldırıp "yan oturabilirsin, yavaş giderim" dedi. "yürüyerek gidelim mi?" diye sordum. Motora binmek istemiyorum açıkca söylemek gerekirse korkuyorum. "hadi ama bin işte" diye ısrar etti. Kaskı alıp taktım ve motora bindim. "nereye gidiyoruz?" diye sordum ama cevap vermedi. Okuldan çıktık.
Korku dolu 15 dakika sonra bir parka geldik. Evet park. Çocukların olduğu. Kasklarımızı çıkartıp motordan indik. "bunun için miydi? Okuldan parka gitmek için mi kaçtık?" diye söylendim. "çok mızmızsın" dedi ve bir salıncağa oturup sallanmaya başladı. Başında dikilip psikolojik baskı yaparken telefonlarımıza aynı anda bildirim geldi. Tiffany umursamadan sallanmaya devam ediyordu. Telefonuma gelen bildirim okul uygulamasındandı. 'Okulun popüler kız Taeyeon ve müdürün biricik yeğeni okuldan kaçtı.' bunu kim, nasıl biliyor? Harika şimdi müdür kesin öğrenir. Bekle. Yeğeni mi? "Tiffany, müdürün yeğeni misin?" diye sordum şaşkınlıkla "evet" dedi. "geri dönmeliyiz okuldan kaçtığımızı müdür öğrenmiştir" dedim. "gidebilirsin izin veriyorum" dedi. Sinirimi bozuyor. "Kalk! sen benim sorumluluğumdasın" umursamaz tavırları sinirimi bozmaya başladı. "Sert kız Taeyeon" dedi ve ayağa kalktı. "eğer okula döneceksek kaçmamızın bir anlamı yok" dedi. "Hadi" dedi ve motora doğru ilerledi. Beni peşinden sürüklüyor. Kaskı takıp motora bindi. Bende aynısını yaptım. Nereye gideceğimizi sormadım. Sorsamda cevap vermezdi.
Lunaparka geldik. Dönmedolapların ve atlıkarıncaların olduğu. Fuarları çok severdim. Tiffany motoru durdur durdurmaz kasklarımızı çıkardık ve Tiffany'nin kolundan tutup lunaparka doğru sürükledim. "cafeye gideriz diye düşündüm" dedi Tiffany. "yanlış düşünmüşsün" dedim sürüklemeye devam ederek. Tiffany baya bir jeton aldı. Akşama kadar Lunaparkta ki oyuncaklara bindik ve Tiffany tam 6 kere güldü. Gülünce gözleri kayboluyor ve çok tatlı oluyordu. İlerleme kaydediyor. "Evine bırakmamı ister misin? Geç oldu" saate baktım akşam 10 olmuş. "bırakırsan sevinirim" dedim gülümseyerek. Evimi tarif ettikten sonra motora doğru yürümeye başladık. Tiffany'e baktım. Pürüsüz bir cildi mükemmel bir fiziği var. Üstelik uzun. Saçları da çok güzel. Çok tanımıyorum ama mükemmel birine benziyor düşüncelerimden sıyrılıp motora bindim. Tiffany hızlanınca beline sarıldım.
Tiffany evin önünde durdu, inip teşekkür etmek için arkamı döncekken hiç bir şey söylemeden hızlıca gitti. Arkasından öylece baktım. Daha sonra çantamdan anahtarı çıkartıp eve girdim. Babam her zaman ki gibi evde yoktu. Bayan SaeJin babamın yurtdışına çıktığını, bir hafta evde olmayacağını söyledi. Yarın da okul olmadığı için yarın akşama büyük bir parti planladım. Bae'yi aradım ve parti için malzemeleri aldırdık. Telefonuma bildirim gelmişti. Acaba haberler neydi? Okul uygulamasını açtım. Birkaç kişinin ayrılık haberi, popüler kişilerin aldıkları cezalar ve benim parti haberim. Bu kişi veya kişiler herkesi gözetliyor olmalı. Telefonu masaya bıraktım ve kendimi yatağa attım. Bugün Tiffany ile geçirdiğimiz günü düşündüm. Tiffany çok güzel ama biraz soğuk davranıyor. Bunları düşünürken uyuya kalmışım. Sabah kalktığımda parti ekibi gelmişti.
Bu hikayeyi unuttum ben ya. Şimdilik kısa yazmak zorunda kaldım. Diğer bölümü uzun yazacağım.
