İğrenç hayatın dibine vuran bir kızım ben! Bu hayattan nefret eden ve bu yüzden sürekli suçlanan bir kız. Aile denen kısıtık varlıklardan nefret ediyorum. Kimse kusura bakmasın ama zorunda da değilim. Ha bu arada kısıtık ne ?derseniz. Kısıtık benim tanıtımın gibi birşeydi. Kısıtık denildiğinde de ilk akla gelen ben olurdum. Sevmiyorum diye üstüme geliyorlar. Herkesi kaybettim. Batı biricik kardeşimdi. Bir kız için sattı ve artık hayatım da yeri yok. Olmayasında bir kız için beni sattıysa zaten bitmiştir. Beni hiçbir teyze seni oğluma alıcam demedi. Ben hayatımda psikoloğumdan başka yaşlı insan bile görmedim. Okulda bile psikopatmışım gibi davranıyorlar. Aslında sadece bir sırrı saklıyordum.Bunu birine anlatmayı hiç düşünmedim. Okulda bad girl olmuş iken hiç psikopat olamam. Bir kız sırrımı öğrenmişti. Kızla kavga ettik. Bayağıda popüler bir kızdı. Bi güzel dövdüm kızı kaç hafta gözü mır gezdi Allah bilir. Sırrı biri ôğrense hayatım bitecek onun ki kaysa kaç yazar ki?! Herkes övmeye başladı. Herkes bu aralar başımda. Popülerlerde olmak üzere kankam olmak için çabalıyorlar. Geri tekipliyorum ama sanki bundan haz alırmış gibi geri geliyorlar. Tüm okul benle iken sadece Göktuğ ve grubu beni takmıyordu. Benim de onlara bayıldığım söylenemezdi. Göktuğ'la tanışıyorduk. Ancak ikimizde iki yabancı gibiyiz ve ikimizinde umrumda değil. O grupdan olmayı pek istemiştim. Ancak hepsinin daş çocuklar olduğu için değil. Adam gibi adam oldukları için. O kadar çocuk var iken okul da tüm kızlar onlara ve Semih'e aşık. Semih Göktuğ'a bin basar. Yada Göktuğ ne bileyim?!Göktuğ'ub hakkını yiyemem ama ben çocukluktan belli Semih'e aşığım. Göktuğ ile Semih ise en büyük düşman..! Hep cinslikler beni bulur ondan şaşırmayın. İçimi kimseye dökmeyi sevmem zor sığdırmış iken birde dökemem. Sonra toplanmasıda bana düşer çünkü. Bu sır çok büyük ve benim eski halimi öldürdü. Eski mutlu hayallerden eser yokdu. Semih kıvrak zekalı, zeki, ve çok daş bi çocuktu. Göktuğ ise kaba, öküz, yanı kızlarla dolu ama hepsini kullanıp, kovan bi çocuktu. Tam bir belalı tip var tabelası gibi... Galiba en sevmediğim şeyle ben bürünmüştüm. Çünkü şuan ondan hiçbir farkım yoktu. Hem de hiç.... Semihle bu aralar çok yakınız niyeyse... Neyse ki bu saçmalıkları unutmamı sağlayan damla var. Canım ya aşkitoşkom filan beklemeyin bizden o benim oruspum ben onun sürtüğüyüm. Benim gibi bir deliye de o yakışır. İkimiz çatlaklar diye anılıyoruz. Yani bizi kıskanan kızlar tarafından desem daha doğru olur. Ah birde şu tatil seyisi okulca yarışmaların olcağı manisaya gideceğiz. Ve nerdeyse yarı yarışmada varım. Gitmesem olmuyormuş. Tabi benim gibi damla'da gitmek zorunda oda birçoğunda var çünkü . izlemek için geleceklerden olacak tabi ama biz el üstündeyiz. El üstünde olmayı sevmiyorum. Damlada sevmez. İkimiz galiba gerçekten bad girllere benziyorduk ama o damlaydı. Bende hayal bu böyleydi. Biz bizdik. Kimse değil. Anne denilen o kısıtığa Şu belge seyisi imzalamasını söyledim. İmzaladı çünkü beni pek umursamaz. Dediğim gibi bende onu pek sevmem. Ben bir tirilyonerin kızıyım. Benle nehir diye dalga geçiyorlar. Şu wattpad şeyisinde ki kıtapda ki saçmalık bir kere o kadar güzel değilim ve hayatım kıvanç kadar tatlı biri ile süslenmedi ve hayatım çok boktan onun ki bin basar. Asıl onlar komik haberleri yok. Gidip kredi kartım ile kıyafet alacaktım. Çünkü aptal yaşlı kısıtık yırtık bütün t-shirtlerimi delinmiş diye atmış. Sanane benim odamdan tarzımdan. Gitmiş pembe şeyler almış aptal kısıtık! Eski hayal yok Anlasana. Öldü işte! Tabiki damlayla gidecektim. İkimizde siyahçıydık. Belki de bunun için iyi anlaşıyorduk. Damlanın ailesi de zengindi. Benim kısıtık ve onun kısıtık bazı işlerde ortak falan filan. Damlayı aramam lazımdı ama telefonun yoktu. Hastır! Ya kısıtığın oda da unuttum lan! Şimdiden karıştırmıştır. Damlayla mesajlaşıyoruz diye neden şifreyi kaldırmıştım ki!! Gittim ama beklemediğim birşey oldu. Karıştırmamış. Açmamış bile..! Galiba benle beraber o sırrı içinde yaşayan bazı kişilerde ölmüştü. Neden hep negatifsin derseniz. Bir tanecik ada adlı ablam öldü. O benim herşeyimdi. Hemde herşeyimdi. İşte büyük sırrım buydu. Gittim kısıtık demiyeceğim. Annem ablamın odasın da oturmuş ağlıyordu. Sanki yaşıyor gibi her eşyası yerli yerindeydi. Düzenli severdi odasını ablam. Ben bozunca kızardı. Sonra kıyamaz bana çikolata getirir. Özür dilerdi. Herşeyimin ilkiydi o. O benim ablamdı ya! Çok özlediğim biricik ablamm. Annem(!) "tek sen ölmedin Adam tek seni kaybetmedim. Senin acından ilk kıyamadığın hayalin sonra baban öldü. Ben hep seni yaşattım. Herkes ölünce bende o listeye eklendim. Hepimiz ölmüş ruhlar gibiyiz bitanem. Ölmüş Pekin ailesi. Geri dön adam sana kıyafetler alalım. Hicbir sevgiline karışmayayım. Şu hayal'e kıymetline bi akıl ver bitanem özledim seni annem geri gel" annem geri dönmüş gibiydi. Ona şuan kısıtık demek içimden bile gelmedi. Ağlıyor muyum ben?! Hayır olamaz. Eski günlere dönemem diyerek ablamın o güzel kokulu odasına elveda edip odama gittim. Damlayı aradım. "Geliyom Sürtük" dedi. Çabukça da geldi. Geldi ama yüzü düşükdü. Bende selam bile demedim. İkimizde birbirimizden birşey olduğunu anlasakda ne birşey dedik nede sorduk. Galiba bunun acısını iyi çıkartacaktık. Benden beklenemezdi ama gidip anneme bay dedim. Ağlıyordu. Bakmadı bile. Belki fark etmedi bile. Çünkü doğru demişti. Hepimiz ölüydük. Damlayıda oyalamadan AVM'ye gittik. Tam istediğim gibi birşey bulamasam da birşeyler beğenip almıştım. Damlada içine doğdunu söyleyince emin oldum. İkimizde acayip somurtuyorduk. Çok dalmışım ki. Bi çocuğa çarptım. Yere düşerken sabitlendim ve dikleştim. Bi baktım. Bakmaz olaydım. Göktuğ ve aptal çetesi vardı. Göktuğ bana acayip bir bakış attı. Sanki sen ne tür bu aptalsın gibi bir şeydi. Bende ona koça bir aptal moron bakışı attım. Sonra kasaya geçtim. Oda erkek reyonuna. Bunlar çetecemi geziyorlar hep ya derken damlanın beni beklediğini unutmuşum ki benim yanıma gelip "hadi lan" dedi. Aldık ve çıktık. "Daha fazla gezemiycem diyip" Starbacks'a oturup onun olayı kavramasını bekledim. Oda yanımıma geldi. Beraber latte istedik. İlimizde latteye bayılırdık. O yanında pasta istedi bende hiçbirşey. Kahveler filan geldi. Uzay sessizliği vardı aramızda. Ben başlatmayı sevmezdim konuşmaları. O ise bayılırdı. Yine kural bozulmamıştı. "Göktuğlar burada" dedi. "Biliyorum"dedim. "Bu arada sen nerden biliyorsun?"deneme gerek kalmadı. O sustu ve arkamda yada yanımda olduğunu anladım." Aptal moron arkamda yada yanımda demi." Çok hoş bi ses "bana aptal moron dediğini bilmiyordum uyuz" dedi. "Bende bana uyuz dediğini" dedim ve sahte bir benimseme attım. Oda öyle yaptı. Damla" uf sizi çekemiycem "dedi ve masadan kalkıp gitti. Onun da bir derdi vardı ama şuan benim ki baştaydı. Galiba ismi barıştı hatırlamıyorum. "Oda aynen bende atarlıya katılıyorum" dedi ve damlanın peşine takıldı. Göktuğ ve çetesi bizim masaya oturdu. Kalkıp gidecektim kahvemi falan da bırakmıştım. Çetesinden esmer hatta nerdeyse zenci bir çocuk benim önümü kesti izin vermedi gitmeme anladım ve ne var bakışı attım aptala mal mal baktı bana. uzay sessizliği galiba buydu. Göktuğ yanında ki çocuğa göz yaptı hepsi gitti. Göktuğ bana hayırdır bakışı attı ben ise ona ne var aptal bakışı attım. Resmen bakışarak konuşuyorduk. Sessizliği o bozdu. "Benle derdin ne uyuz?" dedi."asıl senin derdin ne aptal "dedim. Sahte Sırıttı. Sonra bana ciddi bakarak. "Dedikodumu yapma atarlıyla"dedi. O sahte sırıtışını bende yaptım. Tabi ondan durduğu gibi durmadı ama o anladı. "Yapmıyoruz yüzünede derim aptal bir moronsun"dedim. "İyi yapmada zaten"dedi. "En son yapacağım kişide sensin"derken onlarca atarlı olan damla geldi. Ğöktuğa bakarak "şu aptalı başımdan al "dedi. "Almıyorum sen kurtul "dedi göktuğ ve çocuk ile gözleşti. Bi sırıtmaca oldu. Göktuğ damlaya kendin kurlul dedi. Bu hiç iyi değildi. Damlada "zaten bunu demeni bekliyorum" derken barışa bi yumruk geçirdi. Barış resmen hissetmedi bile. Kımıldamadı bile çocuk göktuğ orayı değil beni süzüyordu. Bende çaktırmadan beni süzen göktuğuyu. "İyi uyuz bana bulaşma derim "dedi. "Senden korktuğumu sanıyorsan sanma" dedim. Parayı masaya atıp poşetleri aceleyle elime alıp çekip gittim. Damla da peşinden geldi. "Ne oldu ?"dedi. Onu duymadım. Çünkü göktuğun beni süzerken sırıttığını görmüşdüm. Sonra damla enseme bir şaplak indirdi ve "gerçekten uyuzsun lan" dedi. tabiki de umursamadım onu ve taksiye bindik. Taksi bizim siteye gelince indik ve evlere dağıldık. Annem kısıtık kendine gelmiş olacak ki bana bulaşmaya geldi. Günlük kavgamızı ettik ve odama çıktım. Camımdan ses geldi. Göktuğun çetesinde ki zengi çocukdu bu. "Ne var lan zenci?" dedim. Oda 'al lan aptal "dedi. "Ne var lan?" dedim." İn aşşağı "dedi. Kapıdan inmemi bekliyordu galiba ki camdan atlayınca bi şaşırdı." Ne var ?"dedim. Bir çeşit kutu verdi. "Bu ne ?"dedim. "Git bak ne bileyim kimden geldi dememe gerek var mı ?"dedi. "Yok aptaldan geldiğini anlamak zor olmadı"dedim. "İyi dedi" gitti. Bu çocukta bir tuhaftı manyak zenci. Kapıdan girdim eve kısıtık mal mal baktı. Bende onu takmadan yukarı çıktım. Kutu siyahdı ve üstünde beyaz bir kagıtda gerizekalı uyuza yazıyordu. Galiba bir çarpışmayla göktuğuyu başıma bela etmiştim. Hem de çok büyük bir bela...
