F O U R T E E N

1.2K 91 32
                                    

bölüme hangi şarkıyı koyacağıma gerçekten karar veremedim, ama yine de bir öneri var. siz istediğiniz herhangi bir duygusal şarkı ile dinleyebilirsiniz,

Ellie, ıslak vücudunu kuruladıktan sonra havluyu yatağın üzerine bıraktı, ve Justin odaya gelmeden bir an önce giyinmesi gerektiğini kendine hatırlattı. Eğer Justin onu bu şekilde görürse, ikisi açısından da pek iyi olmazdı.

Birkaç adım atıp beyaz çekmecelerden birini açtı, ve içinden Justin'in olduğu tahmin ettiği Calvin Klein'den bir tane aldı. Eh, aslında üzerinde pek fena durmamış gibiydi. Tişörtü üzerine geçirdi ve bir diğer adım için yatağın üzerinde duran pantolonuna uzandı fakat açılan kapı onu durdurdu.

Ellie gözlerini kapattığında, beline dolanan bir çift el hissetti. Boynunun hemen orada da Justin'in nefeslerini.

''Demek benimkileri daha güzel buluyorsun?'' Ellie o anda Justin'in parmaklarını giydiği Calvin Klein'in lastiğinde hissetti. Nefesi kesilmişti, fakat nefesini kesen bu değildi, Justin'in parmaklarının lastiği aştığı ve özellikle biraz tenine değdiğini hissettiğinde nereden nefes alacağını unutmuştu.

"S-sanırım."

Ellie o anda bu aptal kekelemenin bir anda nasıl oluştuğunu bilmiyordu.

Justin dudaklarını kızın boynuna bastırdığında parmaklarıyla da Ellie'nin kalçasına dokundu.

Birbirlerine o kadar fazla yakın duruyorlardı ki Ellie kalçalarının arkasında kıpırdayan o şeyi hissedebiliyordu.

"Sana şuanda çok kötü dokunmak istiyorum Ellie.."

İkisinin de birbirine dokunması bir saniyeden kısa sürmüştü çünkü odanın kapısı açılmış ve içeri Justin'in babası girmişti.

"Hey Justin, benim olta takımları mı gördün mü-"

Fakat Jeremy böyle bir şey beklemiyor olacaktı ki elleri refleks olarak gözlerini kapattı. "Aman Tanrım, yemin ederim hiçbir şey görmedim. Çok çok üzgünüm. Hiç olmadı sayın."

Ellie, Justin ile bu haldeyken Jeremy'nin onları böyle görmesi yüzünden kelimenin tam anlamıyla yerin dibine girmişti. Yanakları öncekinden daha da kızarmıştı ve vücudu havale geçiriyordu.

"Ellie.." Justin yüzündeki aptal sırıtmayı saklayamıyordu.

Gidip ona sarılmaya çalışsa da Ellie buna engel oldu ve Justin'in omzuna hafifçe vurdu.

"O kadar çok utanıyorum ki, bu yaşadığım en utanç dolu anlardan biriydi."

Justin kollarının tekrardan kızın beline doladı ve Ellie'nin tepkisini umursamadan dudaklarını hafifçe kızın boynuna bastırdı.

"Anlardan biriydi öyle mi?"

Eğer Justin Ellie'yi tutmuyor olmasaydı Ellie her an düşebilirdi çünkü bedeni bunu kaldıramayacak kadar yorulmuş, beyni Justin'in dudakları sayesinde de uyuşmuştu.

Justin'in sorduğu soruya cevap veremeyecek haldeydi. Düşünebildiği ve odaklandığı tek şey boynunda gezinen yumuşak dudaklardı.

"Öyleyse bir diğer anın ne olduğunu bilmek istiyorum."

Ellie bir robot haline gelmiş beyni ile hareket etti.

to do list :: bieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin