Seance 16

4.2K 525 46
                                    




Önerinizi düşündüm, doktor. Şu, devamlı üzerimde takip ediliyorum hissinden bahsediyorum ya da bana karşı olan garip tavırlardan. Bu özellikle annemden geliyorsa. Kimsenin aslında bana zarar vermeye çalışmadığını biliyorum, fakat bu düşüncemin önüne bir engel koyamıyorum. Pek iletişim halinde olan bir insan değilim, biliyorsunuz. Güvenebileceğim birkaç kişi haricinde. Bu annem, doktor.

Ne zaman soruşturma hakkında bir şeyler konuşmaya çalışsam, devamlı konuyu kapatıp, "Geçti artık Baekhyun" diyor. Susturulmayı sevmem. En çok konuşmaya çalıştığım konu da bu. Hayır, anneme suçu yüklemiyorum ama.. Bilmiyorum. Gerginim ve üzerimde ki yükleri başkalarına yüklemek kolay geliyor olabilir.

Köpeğim, Clean. Ben yokken annemin evinde kalmış. Ona bakması için annem kesinlikle ilk seçimim değildi. Eminim Clean'in de değildir. Sonradan Kris'in birkaç arkadaşı onu almak için teklifte bulunmuş ama annemin buna hayır dediğini öğrendim. Ona neden Clean'e baktığını sorduğumda "Ne yapacaktım başka?" dedi. "Onu birisine versem, insanlar ne der sonra?"

Zavallı köpeğim beni ilk gördüğünde o kadar heyecanlandı ki, çişini kaçırdı. Bunu bebekliğinde bile yapmamıştı. O kadar şiddetle titredi ki, nöbet geçireceğini sandım. Yere çömelip sıkıca ona sarıldım. Acı acı inleyerek, ne kadar zorluklara katlandığını anlattı bana. Bir daha ne olursa olsun, ondan ayrılmayacağım.

***

"Kendimi durduramıyorum," Boynuma sürttüğü burnunu tenime bastırdı. "Baekhyun."

Öpücüğün etkisinden henüz çıkamamışken kendimi yatakta, yarı çıplak bir pozisyonda buldum. Üzerimde kalan tek şey, iç çamaşırım oldu.

"Chanyeol, l-lütfen." Soğuk elleri bacaklarımda gezerken hırıltıya benzer sesler çıkarttım. Kendimden iğreniyordum ama bunu durduracak gücü kendimde bulamadım.

"Sessiz ol, ufaklık." Bedenimde ki her santimi öperken, bir yandan da fısıldıyordu.

Öpücükleriyle titriyordum, içimde ki her şeyin bir anda karıştı ve ağzımdan dışarı fırlayacağından korktum. Elimi ağzıma götürerek, parmaklarımı dişledim. Ses çıkartıp, onu daha fazla tahrik etmek istemiyordum.

Deli gibi öpüyor, bacaklarımın üzerinde kırmızı kırmızı izler bırakıyordu. Islak dudakları kurumuştu ve canımı acıtmaya başladı. Parmakları karnımın üzerinde gezinip, garip çizgiler çizdi.

Hayatım boyunca, kimseyle sevişmemiştim. Daha önce sevgililerim olmuştu fakat el ele tutuşmadan daha ileriye geçmememiştik. Chanyeol daha önce oldu bitti olayına getirerek bana tecavüz etmişti ama bu seferki.. Farklıydı.

Uzun parmakları, defalarca bana giydirdiği, boxerın kenarına kaydı. Yavaş yavaş aşağıya indirirken, nefesimin kesildiğini sandım. Parmaklarımı dişliyordum, sıkıca gözlerimi kapattım.

"Korkma, Baekhyun." Sertçe çıkarıp bir köşeye fırlattı. "Bu.." Nefesini kasıklarımda hissedebiliyordum. "Bu olması gereken bir şeydi." Kurumuş dudakları bu sefer kasıklarımda gezintiye çıktı.

Öpücükleriyle titriyordum. Bunun farkında olmasına rağmen daha fazla öptü ve arada dil darbelerini eksik etmedi.

O kadar çok utanıyordum ki, bunu parmağıma geçirdiğim dişlerimden çıkarıyordum. Bir yanım bir an önce olup bitmesini beklerken, diğer yanım bunun farklı olduğunu söylüyordu.

Kendimi rahatlatmak adına farklı şeyleri düşünmeye yöneldiğim anda, müthiş bir acı hissettim. Nefesim kesildi. Ağzım açık, gözlerim kapalı bir şekilde kalçalarımı sıktım.

Ağzımda ki parmaklarımı çekerek, kendi parmaklarını dudaklarımda içeriye itti. "Yala." Parmaklarını, özellikle dişlerime sürterek, ileri geri ittirmeye başladı.

Denileni yaptığım sırada, kendi kalçalarını da ileri geri ittirerek hareket etti. Her hareketinde, her hücrem uyarıya geçiyor, canım daha fazla yanıyordu. Hızlandıkça, ağzımda ki parmaklarını da daha içeri ittirdi.

Tükürüğümden ıslanan parmaklarını dişlerime sürterek ağzımdan çıkardı. Boynumdan karnıma sürterek kasıklarıma kadar indi.

Islak parmakları sertleşmiş üyemi kavradığında, kendimi kastım. Bir yandan kendini daha derinlere itiyor, diğer yandan parmakları gittikçe hızlanıyordu.

Çıkmazda olduğumu düşündüm. Bedenim daha fazlasını kaldıramayacak duruma gelmişti. Aldığım zevkten dolayı bağırıyor, dişlerimi sıkıyordum.

Sona geldiğimi hissettiğimde onun adını bağırarak kendimi bıraktım. Bir süre daha devam etti, kendini ittirmeye. Sonunda pes ederek üzerime yığıldı.

Geçen süre boyunca, asla ağzını açmamış inlemeye benzer bir ses bile çıkarmamıştı. Sadece boğazından gelen garip hırıltılardı. Kendimi yetersiz olarak görüyordum. Fakat bu kadar derin düşünmem, beni oldukça korkuttu. Ama yorgundum ve bacaklarım hala titriyordu. Pes edip, gözlerimi kapattım.

***

İnanın, daha uzun ve detaylı anlatabilirdim size ama bunu yapmak istemedim. Anlattığımdan ne kadar basit bir şey olduğu sonucuna varabilirsiniz fakat bu kelimelerle anlatılacak bir durum değil. Bu ilk ve sondu diyebilirim, doktor.

Her şeyin bir başı ve sonu vardır. Bu ikisini de kapsayan bir şeydi ve ardında çok soru işareti bıraktı. Ne demek istediğimi yada ne anlatmak istediğimi göreceksiniz. Beni suçlamanızı asla istemiyorum fakat gerçekleri size açık ve net bir şekilde sunacağım.

-

Arkadaşlar bu ne böyle yahu? Utancımdan kendimi şuradan atabilirim...

Smut yazmakta kötü olduğumu kabul ediyorum ama bu kurguya bir tane yazmak lazımdı artık..

Ki size ufak bir açıklama yapmam gerek. Bir kaç bölüm sonra daha farklı olaylar olacak ama yine de araya Baekhyun & Chanyeol ikilisini sokabilirim. Bunu deneyeceğim.

Bu bölümde sizden yorum isteyemiyorum, gönlünüzden ne koparsa.

Obsesionante // ChanBaekWhere stories live. Discover now