Blackish Planet

198 6 6
                                    

Multimedya'da Maggie'nin gezegeni var , bu bölümü ilk okuyucum : SacmalayanCocuk'a ithaf ediyorum ; ilkler özeldir. İyi okumalar..


" Anne kraliçe , bende Alfea'ya gitmek istiyorum anlıyor musun !?"

" Sihirli boyutta güneşsiz bir sürü gezegen bir sürü peri okulu var ! Neden Alfea ? Hiç hayal kurma majesteleri ya güneşsiz bir gezegen seçersin yada kraliçe olduğun günü beklersin !"

"Bak çok sevgili anne kraliçe , ya beni Alfea'ya gönderirsin yada sonuçlarıma katlanırsın . Hatırlatmak istemem tabii ama en son kraliçe asılmıştı ... Yazık oldu kadına şeytan gibi kadındı.."

Yutkundu...

"Gel Maggie artık anlatmanın vakti geldi sanırım.."

Yürüyerek kütüphaneme geçtik , ayakkabımın çıkardığı tok sesler beynimde yankılanıyordu , şu anki duygusuzluğumu dile getiriyordu adeta. Hah bu arada tanışmadık değil mi ? Ben Blackish Planet'in prensesi , Maggie Wilson ( Megi Wilsın diye okunur.) . Halkımın bana taktığı isimle ; Supreme Princess Maggie ( Yüce Prenses Maggie ) . Sihir tarihinde en çok sevilen prenses olarak geçer adım , yüce lakabını almak her yiğidin harcı değildir. Şimdi burada ne yaptığımı soruyorsanız , 5. Kraliçe Shila ile uzun bir konuşma yapacağım sanırım ...

Eliyle deri koltuğu gösterdi ;

"Otur lütfen prenses Maggie ."

"Teşekkürler neden buradayım ? "

"Sana anlatmak istediğim konu çok önemli, can kulağıyla dinlemeni öneririm . Nasıl başlayacağımı bilemiyorum prenses ama güneş ışığı gören topraklara gitmeniz çok risklidir . Biliyorsunuz diğer gezegenlerde Blackish Planet 'Siyah Cennet' olarak adlandırılıyor . Elbetteki bunun bir nedeni var eğer bu gezegenden başka Sihirli Boyut gezegenlerine giderseniz, (Ki bu sadece siyahı dışlamış gezegenlerde olur.) Orada bir renge adanacaksınız ve sadece o renkle yaşayabileceksiniz o renk tükenince öleceksiniz. Bu belki 1000 yıl sürer belki 1 yıl . Ancak bir sorun daha var eğer içinizde iyilik kalmadıysa topraklarına adım attığınız an herkesin aklından silinip sonsuzluk kafesine hapsedilecek ve sonsuzluk kafesinde sonsuza kadar yanlızlığınızla baş başa bırakılacaksınız. Prenses bunu göze alabilir misiniz ?"

&&&&&&&&&&&&

" Mag , siyahlar aşkına gerçekten bunu yapacak mısın kızım? "

" Baba o okul benim tek beyaz hayalimdi , onu griye boyayarak vazgeçiremezsin ! "

"Kızım herşeyi bırak , sen Yüce Prenses'sin ! Halkımıza ne diyeceksin ?"

"Benim kararıma karşı çıkabilecek senden başka kim var baba ? Hepsi boyun eğer bunu bahane edemezsin !"

" Peki kızım dediğin gibi olsun , okul ne zaman başlıyormuş öğrenip sana haber veririm . Çekilebilirsin."

Şato'nun merdivenlerine yönelip odama çıktım ve hemen ışığı açtım. Evet , güneşimiz yok ama ışık kullanıyoruz. Yani sizin deyiminizle 'loş ışık' bu ışık bile bize fazla geliyor ama alışsam iyi olacak . Hemen komidinin üstündeki kitabımı aldım ve okumaya başladım . Uhm, bir şeyi unuttum ; ışığı kapatmak ! Bu ışık çok rahatsız edici , dayanamıyorum !

&&&&

"Prenses , babanız haber yolladı . Dediğine göre Elifelia 1 gün sonra açılıyormuş . "

"Ahahahah , güldürdün Caroline . Elifelia değil Alfea. Çekilebilirsin. "

"Hah , bu arada well Summer geliyor , Mrs. Steiner ile birlikte."

"Amy de gelmese olmaz zaten ! Çekilebilirsin ." ( Kadının adı Amy soyadı Steiner yani Mrs. Steiner ve Amy aynı kişi. Summer de kızı.)

Caroline giderken sabahtan beri aklımdan çıkmayan şu renk konusunu düşünüyordum , neden siyah dışlanıyor ki amacınız ne sizin ?

"Ben geldiiim!"

"Hoşgeldin Summer'ım !"

"Abla buradan gidiyormuşşun ben seni hiç göremeyecek mişim . Gitme ne olur !"

"Gideceğim bebeğim ama büyüyünce sende gelirsin anlaştık mı ?"

"Ama orası güzel mi ki ?"

"Evet bebeğim orası senin adın gibi hep yaz ve güneş ışığı var."

Kapı aniden açıldı , bu Amy'di.

"Benim Kızımın adına böyle saçma şeyleri sokmaya nasıl cüret edersin!"

"İçeriye girerken eğileceksin , bana bağırmaya nasıl cüret edersin!"

"Sen artık bi prenses değilsin ama belki ilerde kölem olabilirsin!"

Summer olacakları anladı ve ağlayarak odadan çıktı. Akıllı kızdı annesi gibi beyinsiz değildi en azından.

Amy'i saç köklerinden tuttuğum gibi duvara fırlattım...

&&&&&

"Kendisi kaşındı baba ve ne var biliyor musun ? Ben artık prenses değilim , oda benim halkımdan değil ve şuan senin ne düşüğünde onun geberip gebermemeside hiç umrumda değil ve mümkünse bi kağıda şikayetini yazsın o kağıdı iyice kıvırsın ve götüne soksun."

"OKULUNUN NE ZAMAN BAŞLAYACAĞI UMRUMDA BİLE DEĞİL KRALLIĞIMDAN DEFOL , HEMEN!"

Ne yani ? Senin evlat sevgin bu kadar mıydı ? Peki baba öyle olsun!

Koşarak odama çıktım , valizimi açtım ve eşyalarımı yerleştirdim. Şimdi sıra Alfea'ya gitmekteydi. Bunun için Shila'dan yardım almalıydım . Valizimi de alıp Shila'nın odasına girdim.

"Shila vakit geldi."

"Reverans yap!"

Tanrı Aşkın'a bu kendini ne sanıyor acaba ?

"Ebenizin gül buketi majesteleri"

"Duyamadım?"

"Sana demedim ." Reverans yaptım.

"Aferim şimdi bu kapıdan geçip Alfea'ya gidiyorsun bol şans!"

&&&&&&&&

Selam kuzucuklar umarım bölümü beğenirsiniz

Vote ve yorumlarınızın eksik etmeyin lütfen



You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 23, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Winx Club FanfictionWhere stories live. Discover now