Harun

1.1K 63 46
                                    

Yazım hataları için üzgünüm . Bölümü yetiştirmeye çalıştım.

Draco büyük salondan içeri giren Hermione'ye göz kırptı. Hermione de ona gülümseyerek karşılık verdi ve neville'ın yanındaki yerini aldı. Hermione hızla neville'ın yanağına bir öpücük kondururken draco'nun suratı düştü.

Neville yanındaki hermione'ye döndü.

- saol hermione. Luna'ya baksana.

Hermione çaktırmadan rawenclaw masasına baktı ve luna'nın ikisine çatık kaşlarla baktığını gördü.

Hermione önüne döndü ve yemeğine devam etti. Luna ve draco dışında kimse ikisinin çıktığını fark etmemişti bile. Zaten hermione de böyle istiyordu. Çünkü bütün bunlar bittiğinde draco ile çıkarsa adının sürtük olarak çıkmasından korkuyordu.

Yemekten sonra trelawney'nin dersliğine gitti.( yazar burada dersin adını unuttuğu için böyle yazdı , çaktırma.) her ne kadar bu dersi hiç sevmese ve bu dersten ayrılmak istesede o kadar çalışmanın yorgunluğunu bu derste uyuyarak atıyordu. Masasına oturdu ve kafasını kollarına yasladı. Hermione her ne kadar uyumak istesede yuvarlak masanın karşısına oturan sarışın onun dikkatini dağıtmıştı. Mavi-gri gözleriyle hermione'nin kulağına eğildi ve fısıldayarak konuştu.

- yi beni hermoni.

Şaka lan şaka.. Dramione klasiği yapayım dedim.. Aslında o sarışın luna'ydı.

Ders başladıktan 5 dakika sonra luna hermione'nin kulağına eğildi ve fısıldadı.

- beni kıskandırmaya çalıştığınızı biliyorum hermione...neden düzgünce söylemiyorsunuz ?

Hermione ilk önce şaşırsada sonra istifini bozmadan devam etti.

- kıskandırmak?

- neville'ı kastediyorum ona baktığımda kafasındaki nawerlak oklarının beni gösterdiğini görüyorum. ( yazarın uydurma anlayışı .. :)))) )

-yani....

- yani beni seviyor olmalı.

- peki sen?

- evet.. Ama bana doğru düzgün çıkma teklifi edecek cesareti yok galiba...

Luna iç çekerek başını eline yasladı ve dersi dinlemeye devam etti.

Tenefüste neville 'a her şeyi anlattı.

- harika !! O zaman daha fazla kıskandırmaya gerek yok !

Tam arkasını dönmüş ve gidiyorken hermione kolunu tuttu ve kendine çekti.

- bir anlaşmamız var sanıyordum?

- yapma hermione...

Hermione kollarını önde bağladı ve klasik bakışlarından birini attı.

- uffff tamam ... Ama lunayla konuşucam. Tamam mı ? O da her şeyi bilecek.

- tamam anlaştık.

İkiside bir sonraki derslerine gittiler. Dersleri farklıydı ama bu sefer harry ve ron ile birleşiyorlardı.

Hermione derse odaklanmakta zorluk çekiyordu. Çünkü önünde iki adet mankafa birbirleriyle mesajlaşıyordu. Evet ron ve harry.

Seni geçen gün ginny ile fısıldaşırken gördüm. Ne konuşuyordunuz?

Diye yazarak kağıdı harry'e verdi ron.

Derslerden . Ne olmasını bekliyordun?

Bilmem ben gelince sustunuzda.

Hermione aniden gülme krizine girdi. Harry ve giinny'nin birbirlerine aşık olduğunun ama açılamadıklarını gayet de iyi biliyordu.

-bayan geranger!! Derse devam etmek zorundayım!!

Dedi profesör. Hermione onu kafasıyla onayladı ama hala gülmesini durduramıyordu.

-bayan granger lütfen dersi terkedin!!

Ben? Ve dersi terketmek? Hani şu ben olan ben? Hermione gra-

-sizi bekliyoruz.

Hermione kitaplarını gelişigüzel olarak çantasına koydu ve sınıftan çıktı.

Hala olayın şokunu atlatamamıştı. Nasıl?!??!

Ben biliydim büle olacağını..

Ne hakla beni sınıftan kovar yaa!!

Bilmem.. Belki de profesör olduğu içindir ha ne dersin?!?

Hermione en iyisinin bahçeye çıkmak olduğuna karar verdi. Dışarıya serin bir sonbahar havası hakimdi. Rüzgar sert bir şekilde esiyordu. Evet sert.. Beklemeyin böle bi yazardan yumuşak rüzgar yazmasını!!

Her neyse..

Banklardan birine oturdu ve bugün atıldığı sınıfın işleyecekleri konuya baktı. Şükürler olsun ki daha önceden bu konuya çalışmıştı.

Yemek zamanı gelmişti ama canı bir şey yemek istemiyordu. Olaylar çabuk gelişmişti. Ve o olanları daha yeni kavramaya başlamıştı... Draco'yu seviyordu. Hani şu malfoy olan . He o ... Garip olan ise o da onu seviyo. Hani şu malfoy ola-

ANLADIIIIIIK!!!

Sen burdamıydın ya

He canım burdaydım. Bilirsin sen nereye ben oraya. Şimdik .. Ha benim mal bedenim , hermione , hani şu çağın en zeki cadısı dedikleri şahıs. Sen hangi akla hizmet şu oyunu devam ettiriyon !

Bilmem eğlenceli. Sinirden kıpkırmızı oluyo falan .. Şimdi farkettimde bende azcık sadistlik mi var n-

-Naber güzellik.

- bizde senin hakkında konuşuyoduk.

-Biz?

- beynim ve ben

Gerizekalı... Yemin ediyom mal...

Draco hermione ye garip bir yaratıkmış gibi bakarken hermione güldü.( edebiyat yapçam dikkat )

Draco düşündü fazlamı güzeldi ne ... Gülerken diğerleri gibi yapmacık gülmüyor gözleri kısılıyor ve yanakları kızarıyordu. Bugüne kadar neden farkedememişti? Hırs ? Nefret ? Potter larla takılıyormuş kimene !! Seviyordu işte.. Bu hayat da bizi böyle yakamızdan tutacaksa ... Hadi böyle yaşa derken kalbimize sormuş mu ?

Genç adam çikolata bukleli kızın ince belinden tutup kendine çekti oturduğu bankta. Sert dudakları genç kızın bakire dudaklarıyla birleşti...( balta girmemiş dudaklarıyla yazcaktım az kalsın aq )

Genç kız anında kapadı kahve gözlerini . Açtığında ise okyanuslar çoktan ona bakıyordu. Kızın dudakları üzerinde gülümsedi ve yavaşça ayrıldı hasretini gidermiş dudaklarından.

  Yok. Sadece ben ve o . Başka hiçbir şey yok. Onun dışında hayat siyah beyaz , yüzler silik , sesler buğulu. Ne vardı sanki tek kalsak . Kaçsak... İşte o an anladı genç adam.  Hermione onun için hatun , diğerleri ise harun....

Ne edebiyat yaptım beeeeeaaahhh...

Biliyorum çok geç geldi . 8. Sınıf olduğumdan bilirsiniz teog yılı.. Falan filan .. Nasıldı ? Yorum pls...

Bu arada ablanız 500 tam puan yaptı . Adam olun..

Pudblood-DramioneWhere stories live. Discover now