VAKİT GELDİ

362 25 0
                                    


Bismillahirrahmanirrahîm.
İnsan, hayatını tek bir kelimeye adar aslına bakarsanız. "Lâ".
Ne yana dönseniz, göreceğiniz o kelimedir. Aldığınız nefeste, o kelime vardır. Açıyor mu bir papatya, kara bir topraktan çıkıp? İşte sebebi o kelimedir. Tonlar ağırlığındaki bulutlar, asılı mı havada? Sebebi "Lâ"dır. Yılmadan, yorulmadan atıyor mu kalbiniz? Evet, bildiniz. Aldığı güç "Lâ"dır. Dönüyor mu dünya, tahmin edemeyeceğimiz bir hızda ve biz duyuyor muyuz o hızın gürültüsünü? "Lâ"dır bunun adı işte. Milimlik değişimler olsa bedenimizde, alemimizde, cehennemi yaşayacağız. Ama yaşamıyoruz çünkü müsebbib, "Lâ"dır! Daralıyorsunuz bazen değil mi? Sebebi "Lâ"dır. Belki de bazen "Lâ" diyemediklerimizdir işte. Bir kelimedir tüm hayatını günahkar geçiren insanın bedelini ödeyip sonsuz cennete gitme sebebi. Tek bir kelimedir sonsuz mutluluk. Ve tek bir kelimeyi tatbik etmemektir diğer amelleri yakıp kavuran.
İnsan, hayatını bir kelimeye adar arkadaşlar. Bir kelimeye adamalıdır. Değil mi ki insan dışında tüm varlıklar hayatlarını o kelimeye adadılar ve Rabbin himayesindeler. İşte aklı olanın, sığınacağı kelime o olmalıdır. Aklı olan, kalbini de yanına alıp "Lâ"nın yanına gitmelidir. Adımlarını ona uygun atmalıdır. Aldığı nefesi ona uygun almalı, girdiği sosyal ağında "Lâ" nın izlerine rastlanmalıdır. Mescide gittiğinde "Lâ"nın farkında olduğu gibi yorganı üstüne çektiğinde, odasının kapısını kapattığında da "Lâ" nın farkında olmalıdır. Bunun vakti geldi değil mi?
Merkezimizde ne varsa, inanın ki biz oyuzdur. Neyin etrafında geziniyorsa ömür, ona aittir. Biz Müslümanlar bakıyoruz merkezimize. Diplomalardan tutun da evlerdeki eşya düzenine kadar ne çok dünyalık gördük orada. Koca dünyaya bir "Lâ"yı sığdıramamışız ki kalplerimize sığdıralım. Geçmişe hasret edip geçmişten bağımsız yaşamaya başlamışız. Sözümüzde durmamışız, beden emanetine sahip çıkmamışız, kardeşimizi sevmemişiz, namazlarımız temiz kalplerimizden dışarı çıkamamış...Velhasıl, "Lâ" diyememişiz nefsimize. Bir gün ibadetle hemhal olmuşuz, ertesi gün abdest almaya üşenir hale gelmişiz. Zamanımızın bir bereketi kalmamış ve bereketlendirmek için eyleme geçememişiz. Bizden beklenmeyen sorumluluklar yüklemişiz kendimize. Yorulmuşuz haliyle. Yerdeki çizgilere bile bakmışız bir senkron tutturalım diye, lakin iman çizgimize bakmamışız. Hangi sınırdayız, merak etmemişiz. Ahiret için rahatlamış, tedirgin durmuşuz hep dünyalıklarda. Bunaldıkça bunalmış, bırakamamışız kendimizi "Lâ"nın gölgesine. Ama artık vakti geldi değil mi?
Havamız, suyumuz, yediğimiz, içtiğimiz, baktıklarımız ve dahi bakmadıklarımız, duyduklarımız ve dahi duymadıklarımız, yaşadıklarımız ve yaşamadıklarımız "Lâ"nın gölgesindedir. "Lâ" varsa, biz de varızdır. Yoksa biz de yokuz. O cesareti sergilediğimiz kadarızdır biz. Kıymetimizi de o belirler. Titremeli, kendimize gelmeli ve hayatımızı ona göre düzenlemeliyiz bizler. Şimdi vakti geldi değil mi?
"Lâ" arkadaşlar. Yok! Allah'tan başka, ilah edineceğimiz kimse yok! Bizim, Allah'tan başka kimsemiz yok!

ALLAH BANA YETERWhere stories live. Discover now