[BTS] OUR STORY ✔

OYUN

Soo Jungdan

Gözlerimi açtığımda parfüm kokusu alıyordum başımı biraz kaldırdığımda Jin'in dudaklarıyla karşı karşıya gelmem bir oldu. Yutkundum,  bu kadar yakın olmak zorunda mısın? Gözleri kapalıydı, ortam karanlık ve sessizdi. Acıyan gözlerimi daha çok araladım Sae jin  gözlerini kapamış dururken Jungkook ona bakıp gülüyordu Hoseok uyuyordu.

Ji Hyun ise Jimin dizlerine başını koymuş izliyordu. Bir anda karanlık olduğunda irkildik. Sae Jin ise küçük bir çığlık attı

"Sakin olun küçük bir kesinti" dedi Ji Hyun uyku sersemiydim ve olduğum yerde kalmayı tercih ettim

"Ben mum bakarım" dedi Ji Hyun

"Bekle birlikte gidelim" demişti Jimin.

Ayak seslerinden odadan uzaklaştığını anlarken Jimin'den bir inilti gelmişti.

"Yaa!Sorun yaratacaksan gelme" demişti Ji Hyun

"Göremiyorum ve bir yerlere çarpmam doğal" demişti Jimin

"Sapasağlam kal Jimin hyung" Demişti Jungkook alay ederek

Omzumda hissettiğim el beni kendine çekmişti. Nereye vurduğumu bilmesemde dirseğimle bir yerine vurdum

Jin bağırdığında, "Sessiz olun serseriler!" Diye isyan et Namjoon oppa. Jin'in amacı neydi cidden?

Ayağa kalkmak için hamle yaptığımda kolumdan tutup beni tekrar yerime oturttu.
"Ne o heyecanlandın mı?" Diye fısıldadı kulağıma

"Ya-"

"Kim seok jin değil mi? kızdığında hep ismimi söylüyorsun ve bu çok hoş" diye fısıldadı sözümü kesip, delirdi mi bu?

"Ne oluyor orada ?" Diye sordu Sae Jin,

Sesimi çıkarmadan öylece oturdum Jin rahat durmuyordu cidden benimle uğraşmak fazlasıyla hoşuna gidiyordu.

Ji Hyun'dan

Nihayet mutfağa geldiğimizde telefonumun ışığıyla aramaya başladım. Çekmeceleri birer birer açıp baktım ama yoktu.

"Nerede olabilir ki?" Diye düşündüm sesli bir şekilde geriye adım attığımda Jimin'e çarpmıştım.

"Pardon" Dedi sesinde bir tedirginlik vardı

"Sanırım diğer dolaba bakmam gerek" dolaba yönelip aramaya devam ettim.

Sonunda mumları bulduğumda derin bir oh çektim mutfak dolabında duran çakmağı alıp mumları yaktım

Jimin gülümsedi sanki ateşi bulmuşuz gibiydik, oturma odasına gittik etrafı mumlarla aydınlattığımızda ortam çok güzel görünüyordu . Namjoon oppa  ve Suga oppa hala uyuyordu bu kadar gürültüye rağmen.

Soo Jung'dan

V'nin yanına geçip oturdum. Kulaklığının tekini çıkarıp bana uzattı izlediği komik videolara kendi aramızda gülerken etrafımızdakiler bize anlamsızca bakıyordu. Başımı V'nin omzuna yaslayıp izlemeye devam ettim. Jin V'nin elindeki telefonu aldığında ikimizde ona baktık

"Elektrik yok şarjın bitmemeli" deyip karşı ki koltuğa geçti V ile gülme krizi gelmişti her şeye gülüyorduk sonra da birbirimize sessiz ol diyorduk ve daha çok gülüyorduk.

"Böyle bir ortamda yapılacak en iyi şey korkunç hikayeler anlatmaktır" demişti Jungkook

"Canın dayak istiyor sanırım" diye kükredi Sae Jin.

"Benim başka bir fikrim var. Körebeye ne dersiniz? Etraf karanlık olduğuna göre gözlerimizi bağlamamıza gerek yok. "

Demişti Ji Hyun,zaten ancak ondan böyle bir fikir çıkardı Jimin mumları tek tek söndürürken hepimiz ayağa kalktık.V'nin kolundan tuttum birlikte saklanabileceğimiz bir yer bulurken her yer karanlığa büründü.

Jimin'den

"Ben sizi bulacağım" dediğimde herkes susmuştu. Muhtemelen yerlerine geçmişleri nefes alışverişini duyduğum bir kişi vardı ama nerden sesin geldiğini tam olarak kestiremiyordum.

Uzun süre aramaya devam ettim sonunda birine dokunduğumda

"Jungkook?"

Jungkook kıkırdamaya başlamıştı.

Sae Jin, Jin hyung ve Soo Jung'u bulmuştum geriye V ve Ji Hyun kalmıştı. Dolaşmaya devam ederken, kolumdan biri tutmuştu ve beni peşinden sürüklemeye başladı nereye gittiğimi bilmezken bunun Ji Hyun  olduğunu düşünmüştüm.

Dışarı çıktığımızda Ji Hyun elindeki mumları gösterip gülümsedi , birden yanımızda V, Jungkook ve Sae Jin belirdi.

"Ne oluyor burada?" Diye sordum

"Onları korkutacağız ne dersin?"diye sormuştu Ji Hyun

"Yokluğumuzu farkettiklerinde anlarlar bizim yaptığımızı " dediğimde V gülümsedi

"O zaman hemen başlayalım" deyip birbilerine bakıp güldüler sinsi sinsi. Bu eğlenceli olabilirdi. Ama biz bunu neden yapıyorduk anlamadım.

Soo Jung'dan

Uzun bir süre olmuş oyun hala sonuçlanmamıştı

" Jimin hala bulamadın mı?"Diye sorduğumda cevap yoktu.

"V neredesin?" Diye sorduğumda yine cevap yoktu

"Yaaa nerdesiniz?"

Bir anda bana çarpan kişiyle çığlık atmıştım

"Benim sakin ol" demişti Jin

"Deminden beri soruyorum niye cevap vermiyorsun"

"Seni korkutmak güzel"

"Benimle uğraşman için doğduğumu düşünmeye başlayacağım artık !" Diye isyan ettiğimde dışardan sesler gelmeye başlamıştı.

"Bu seste ne?" Demişti Jin

"Ben nereden bileyim"

"Sana sormadım zaten"

"Kime sordun o zaman? Hı karanlığa mı?"

Bir anda aniden çıkan sesle korkuyla Jin'in koluna sarıldım

"Yaaa şakanız hiç hoş değil kesin şunu" diye bağırmıştı Jin

"Hadi çık bak neymiş diye?"

"Neden ben?"

"Korktun mu yoksa? " diye sordum gülerek

"Hayır ne korkması"

"Hadi o zaman" onu önden iterken geri dönüp bir anda bana sarıldı

"Sen de gel" bir anda kalbime zarar hareketler neden yapıyordu ki.

"Tamam bırak geliyorum"

Dış kapıya zorda olsa ulaşmıştık. Jin kapı kolunu tutmuştu gıcırtısından anlıyordum. Aralanan kapıdan yavaşça içeri sızan ışıkla ne olduğunu anlamamıştık. Elektrik yoktu bu ışık nerden çıkmıştı.

Jin kapıyı açtığında önümüze çıkan o korkutucu suratla ben çığlık atarken Jin yere yığılmıştı. Sae Jin, Ji Hyun ve Jimin kapının arkasından ortaya çıkarken gülüyorlardı. Ne olduğunu anladığımda onlara oldukça kızgındım V yüzündeki korkutucu maskeyi çıkardığında hepimiz yerde yatan Jin'e bakmıştık ve sonra hepimiz bir kahkaha patlatmıştık.