11

1.3K 134 30
                                    

brenda: hey

thomas: vay canına ilk mesajı attın, hey

brenda: nasılsın?

thomas: iyiyim

brenda: hep benim hakkımda konuşuyorduk biraz senden bahsedelim istedim

thomas: pekala

brenda: soru sorabilir miyim?

thomas: tabii ki

brenda: çalmayı bildiğin müzik aleti var mı?

thomas: klasik gitar ve bas çalabiliyorum

brenda: calum da bas çalıyor, ugh

thomas: sevgilinin beni tanıdığını söylemiştim. beni tanıyorsa belki de arkadaşızdır, ha?

brenda: her neyse, tom.

brenda: ne zamandır şarkı yazıyorsun?

thomas: Altı yıldır falan galiba

thomas: ilk 13 yaşımdayken yazmıştım

brenda: birkaç şarkı sözü istesem?

thomas: neden olmasın derim ;-)

brenda: :')

thomas: gidip şarkı yazdığım defteri alacağım, bekle

thomas: kendimi sorguladım, asla bekleyemedim.*

thomas: işaretleri aradım.

thomas: yardım istemiyorum, biliyorum bunun için çok geç.

thomas: burada kaybolan ve gömülen bir aşk, hayat buluyor.

thomas: dünyanın bizi canlı hissettireceğine inan, inan.

thomas: bu sadece bir tanesi

thomas: yeterli mi?

brenda: daha fazla yazmalısın, tom

thomas: şu sıralar vaktim pek olmuyor ama deniyorum

thomas: geç oldu brenda uyumalısın

thomas: bir yerlerde seni seven birisi olduğunu bil

thomas: iyi uykular

brenda: şey, pekala

brenda: iyi geceler, tom

//

*: airplanes

catch fire:: c.hWhere stories live. Discover now