3

5.5K 349 94
                                    

Arabanın kapısına ayağımı dayadım. Kızları evlere bırakırken, Ashton hâlâ 80'ler de yaşıyormuş gibi davranıyordu. Neymiş, onu kapıya kadar bırakacakmış. Elimdeki sigaranın küllerine baktım. İçim böyleydi. Paramparça. Her yer kül.

"Boynuzlar yakışmış."

Onun yüzünü tekmelemek istiyordum. "Tanrım, lütfen defol."

Gülerek elindeki bilgasayarı salladı. "Güzel işti Hood."

Senin işine...

"Bir daha görüşmeyelim Cassandra."

Bilgisayarını arkasına sallayarak bana, değiştiğini ortaya koyan o vücudunu sergiledi. "Belki kader bir kez daha bizi karşılaştırır, senin götünü tekmelemem için."

Parmaklarımın arasındaki sigarayı dudaklarıma yaklaştırdım. Kendimi öne atarak ona doğru yürümeye başladım. Tam önünde durdum. İri gözleri bana öylece bakıyordu. O saf, Cassandra gözlerimin önüne geldi. Bu değişim, kendi değildi. Dudaklarımı araladım ve sigara dumanını onun yüzüne üfledim. Ne diyebilirim ki? Derin bir nefes alırken, göğüsü yukarı doğru çıktı. Bakışları değişti.

Sigara dumanını içine çekmişti. Sadece bana baktı ve o zırhı giydi. Başkası gibi davrandı. "Acı çekişin hoşuma gidiyor."

Ona bir adım daha attım ve parmaklarımı ittirerek elimdeki sigarayı yere fırlattım. Yüzünde bir mimik dahi oynamadı. Benden korkmuyordu. Karşımda titreyen Cassandra yoktu. "Sen okulda bu kadar konuşan bir kız değildin."

"Ama sen hep pisliğin tekiydin."

Bana olan öfkesini kusmak istiyordu. Gülmemek için kendimi zor tuttum. "İnkâr etmedim."

Flora, Cassandra'yı çekiştirdi. Cassandra bana son kez baktı ve arkasını döndü. Ashton bana doğru geldi. Kulağıma eğildi.

"Bizi yalnız bırak."

Kafamı salladım ve ellerimi ceplerime sıkıştırdım. Arabaya doğru giderken, Ashton'ı ilk defa böyle görüyordum. Blair'e olan sevgim gibiydi. Onunla yalnız kalmak için ne kadar çok zaman kollardım. Arabanın kapısını düşünceli bir şekilde açtım ve içine oturdum. Parmaklarımı dolgun dudaklarımın üstüne koyup, çekiştirdim. Blair bunu bana neden yapmıştı? Ona sevdiğimi hissettiremedim mi? Ya da diğer o tüm saçma şeyleri yaptığımız için mi? Onu kampüsün ortasında öpmediğim veya onu hiç sinemaya götürmediğim için mi bunu yapmıştı? Kafamı geriye doğru attım.

Her şeyi yapmıştım.

Her şeyi.

Ashton aracın içine girdi. Yüzü gülüyordu. Ona doğru baktım. Onu ilk defa böyle görüyordum. "Flora denen kız, seni büyüledi ha?"

Bana baktı. "Bu kadar masum, iyi kalpli ve farklı bir kız olabilir mi?"

"Gerçekten etkilemiş."

Ashton kafasını salladı. Arabayı çalıştırırken konuştum. "İlk defa seni biri dövüşürken durdurdu."

Ashton saçlarına parmaklarını daldırdı. "O an hala Flora'nın yalvarışını hatırlıyorum, saçlarındaki vanilya kokusunu hatırlıyorum."

Ona baktım. Evet, kızgındım. Kalbim kırıktı fakat Ashton gerçekten, seviyor görünüyordu. Ya da etkileniyor. Blair için böyle hissedip hissetmediğimi sordum. Onun kokusunu hatırlayacak kadar dikkat etmemiştim. Yoksa benim ilgisizliğim için mi beni aldattı? Arabayı dalgın bir şekilde yola doğru sürdüm. Belki de benim hazmedemediğim tek şey beni aldatıyor oluşuydu.

Cassandra & CalumWhere stories live. Discover now