GECE'NİN FISILTISI

GECE'NİN FISILTISI 1

Sabah alarmın sesi ile uyandım.
Bu gün cumartesiydi ama abime kahvaltı hazırlayacaktım yani o öyle sanacaktı.
Evet sahile gitmek için izin istiyecek kızın hali bir başka oluyordu.

Yavaş adımlarla bonyo ya gidip elimi yüzümü yıkayıp tekrar odama girdim.

Saat daha 06:30 du 07:30 da zaten abim evden çıkıyordu.
Dolabımın önüne geçtim.
Abimden habersiz onun dolabından aldığım siyah baskısız tişört ve altına da kısa kot şort giyip aynanın karşısına geçip kendime baktım olduk ça çirkindim fiziğim iyi gibiydi ama ben beğenmiyordum.

Saçlarımı topuz yapıp aşağa indim.

Evet evde abimle ben kalıyorduk annem ve babamla anlaşamadığımız için 2 katlı olmasına rağmen küçük bir yer tutuk kendimize ve orada yaşıyorduk.Hiç bir zaman becerikli bir kız olamamıştım bu nedenle hep hazır alıp yerdik.
şimdi bana geri dönecek olursak esmerdim ama sarışın olmak isterdim.

Boyum abime göre çok kısaydı.

Gözlerim koyu siyahtı abimimin ki ise deniz mavisiydi.

Bütün güzel özellikler abimdeydi zaten uzun olan oydu mavi gözlü olanda oydu bütün kusurlar bendeydi.

Hızlıca her zaman yemek sipariş ettiğimiz yerden 2 tane lüks kahvaltı menüsü istedim.

Gelene kadar da abimi uyandıracaktım. odasına doğru ilerledim kapısına gelince kapıya vurdum ses çıkmayınca odanın kapısını açıp içeri girdim oldukça musum uyuyordu hızlıca yanına gidip yatağın diğer tarafına uzandım hiç bozulmamış saçlarını kıskandım bir an benim ki daha uyumadan bozulurken abiminkini kıskanmamak elde değildi.

Elimi hızlıca saçlarına daldırıp bozdum.

"ya elis yapma " gibi sesler çıkardı ne ELİS Mİ?!!

"Abi sen beni aldatıyor musun?" diye konuştum yüksek sesle.

Abim hafifçe gözlerini araladı ve bana baktı kaşlarımı çattım hemen

"ne oldu güzellim niye bağırıyorsun? " dedi sakin ses tonuyla.

"Abi elis kim? Kim o sarı yeloz?"

Bir az düşündükten sonra

"Bilmiyorum kim? Hem sarı olduğunu nereden çıkardın?"

"Elis diye sayıklıyorsun abicim sana sormak lazım kim olduğunu .abi şu zamana kadar çıktığın kızların hepsi sarışın olduğu için demişimdir belki."

"geçmi kaldım lan yoksa sen erken uyanmazdın" konuyu kapatma hakını kulanmıştı

" a abi haksızlık ediyorsun ama sana kahvaltı hazırladım."

Abim hemen elini anlıma koydu sonra da eliyle elimi bulup elimi havaya kaldırdı

"Gece sen emin misin kahvaltı hazırladığından elinde kesiklik yok ateşinde yok" elimi yavaşca bıraktı ve yataktan kalktı bende yavaşca kalkıtım zaten ben her zaman uyuşuk biriydim.

"hadi aşağı in geliyorum ben cadı."

"beni odadan mı kovuyorsun KAAN GÜNEY" ismiyle ona seslenmemden nefret ederdi bir de soyadıyla seslenirsem kendini taşa bağlıyıp taşı suya atmak gibi bir şeydi.

" Dolabımdan tişört aldığını biliyorum GECE GÜNEY şuan her şeyde sen zararlı çıkarsın şimdi siktir git"

"o tamam abiciğim iniyorum"

***

Abimden izin alabilmiştim ama saat 00:00 dan önce evde olmak şartıyla her zaman ki gibi sahilin orada ki kayalığa ateş yaktık ve etrafında toplandık şöyle onsuz olmaz dediğim bir arkadaşım yoktu ya da onun için canımı bile verebileceğim bir erkek ama ben böyle mutluydum.
YANLIZKEN sessizlikten nefret ettiğim halde yanlız kalmayı hep sevmişimdir zaten.

Şu an her kez bir birine boş gözlerle izliyordu.

Bu sessizlijten oldukça rahatsız olmuştum biri bir konu açsa kesinlikle devamı gelirdi her zaman ki gibi konuyu açan Akın olmuştu.

"Bakıyorum da bu gün çok durgunuz"

Hiç kimseden ses çıkmadı.

"CESARET OYUNU OYNUYALIM" Gibi ismi kadar saçma bir oyun yöneltti.

"Hadi ama cesur olan yanıma gelsin" kimseden gine ses çıkmamıştı.

"Hadi ama Gece sende mi?"

"oynayasım yok"

"birileri bebek herhalde" diyip baş parmağını ağzına soktu ve şu bebeklerde tatlı duran hareketten hepimiz soğuduk.

gine yavaşca ayağa kalktım.

"Ne istiyorsun?"

"şu sokakta 15 dakika durmanı cesur kız" dedi

oldukça karanlıktı ora oraya daha önce giren birini görmemiştim ama orayı burada ki her kez gibi yavaş adımlarla oraya doğru yol aldım.Hine oldukça yavaşca sokağın başına geldim ve şöyle bir baktım.

Ne geldiyse başıma şu salakça oyun yüzünden gelmişti.Ben tehlikeyim diye bağırıyordu sokak adeta.
Çok karanlık ve ıssız bir çıkmaz sokaktı.Bir çıt sesi bile
yoktu.  Sessizliğe bir daha lanet okudum.Yavaş adımlarla sokağa  giriş yaptım.
Burnuma gelen iğrenç kokuyla yüzümü buruşturdum.nefes alışverişimi duyabiliyordum.İlk defa bu kadar sessiz bir alana girmiştim.
Bu oyunu hiç oynamamalıydım. Başımı yere eğerek ilerlemeye devam ettim.
İleride şişelerin yuvarlanma ses daha da korkmamı sağlamıştı. Başımı yavaşca o yöne çevirip kaldırdım. Gecenin karanlığında inatla parlayan yeşil gözler ben bu sokağa aitim diye bağırıyordu.!!!!