30•

5.2K 513 192
                                    

O konuşmadan sonra Kyungsoo olaya Jongin'in gözünden bakmıştı ve bir şeyler Kai'ye onun Jongin olduğunu bildiğini söylemeye itiyordu.

Jongin'in evhamlı biri olduğunu biliyordu. Ya da olaylara hep olumsuz yönlerinden baktığını... Mesela o gün  sarıldıklarında kalbi deli gibi atan çocuk nasıl olduysa akşam 'bir şeylere' kafayı takmayı başarmıştı.

Metrodaydı... Jongin'in kuaför dükkanına ulaşmasına bir durağı, yürümesi gereken 8 dakikalık mesafesi vardı.

Saat sabahın onuna yaklaşıyordu ve Kyungsoo tam da o dakikalarda heyecandan ölmek üzereydi.

Ne diyecekti? "Merhaba Kai, senin Jongin olduğunu biliyorum." mu?

Ya da daha da kötüsü; Sen, evet evet sen esmer teni kordan daha ateşli olan çocuk! Seni seviyorum dostum, hadi bana lanet olası bir öpücü-ARGGHHHTT!!

Metronun o mekanik sesi kulaklarına dolduğunda bir sonraki durakta inip yürüme mesafesini 10-15 dakika daha uzatmayı düşündü lakin öyle yaparsa bi sonraki durağın asla son durak olmayacağını biliyordu. Biraz daha biraz daha derken kuaförden millerce uzağa gitmiş olurdu ve bu yenik düştüğü heyecanı sonralarda başına büyük bela açabilirdi. Otomatik kapıların kapanma öncesi çıkardığı sesi duyduğunda hiç olmadığı kadar hızlı olup kendini metronun dışına sürükledi.

Çok güzel... Şimdi elinde bir 8 dakikası ve kapının önünde kendini hazırlamakla geçireceği 30 saniyesi vardı. İlkten ultra yavaş bi şekilde dükkana daha geç ulaşmayı düşündü ama sonra içindeki korkağa orta parmak çekip koşmaya başladı. Geçtiği insanları, attığı adımları görmeden dükkanın içinde bulmuştu kendisini.

Ellerini dizlerine koyup doksan derecelik bir açıyla kısa bir nefes düzeltme çabasına girdikten sonra kafasını kaldırdığında O'nu gördü. Jongin... Her zamanki yakışıklılığı ve yüzündeki şaşkınlıkla ona bakıyordu.

"Günaydın!"

Tek nefeste bağırıp kocaman gülümsediğinde Sehun'un ifadesi eğlenmeye başlamış olduğunu gösteriyordu.

"Günaydın?"

Galiba Jongin'i öyle şaşırtmıştı ki, çocuk ilk defa onun karşısında kekelemeden bir şey söyleyebilmişti.

"Kahvaltı yaptın mı?"

Lanet lanet lanet! Elbette yapmıştı. Çalışan birinin kahvaltıyı bu saate bırakması ne tür bi mallık olabilirdi ki?

"Yaptı-"

"Yapmadı!"

Baekhyun, nereden çıktığı belli olmayan bir şekilde atlayarak Jongin'in lafını kestiğinde Sehun da troll gülümsemesi eşliğinde kafasıyla onaylamıştı.

"O zaman..."

"O-olur."

Belindeki makas setini söküp üstünü elleriyle hafifçe silktikten sonra saçlarını kimseye çaktırmadan düzeltip Kyungsoo'ya döndü.

****

Sonunda ellerindeki fırından yeni aldıkları çöreklerle beraber dükkana yakın bir parkta banklardan birinde oturuyorlardı. Arada bir önlerinden sabah sporunu öğlene doğru yapmaya karar vermiş yaşlılar ve köpeğini gezdirmeye çıkmış ergenler geçiyordu, onların dışında tamamen yalnızlardı ve Kyungsoo çöreğini deminden beri gıdım gıdım yerken söze nasıl girmesi gerektiğini düşünüyordu.

"B-Beğenmedin mi?"

"Ha?"

"Çöreği..."

Parmağının ucuyla çöreğini gösterdiğinde çöreklere uzunca baktı Kyungsoo.

"Hayır hayır çok güzeller, teşekkür ederim."

"R-rica ederim."

Sonra dakikalar öncekinin aksine kocaman kocaman yudumlarla doldurdu ağzını.

Ağzındakileri tek seferde yutup kafasını Jongin'e çevirdiğinde onu kendisine bakarken yakalamıştı ve Jongin saniyeler içinde bakışlarını başka yöne kaçırmıştı.

"Kai..."

Saniyeler sonra Jongin gözlerini Kyungsoo'nun gözlerine kenetlemişti ve önceden bahsi geçen ismini söyledikten sonra sözüne devam edene kadarki kısa zaman diliminde bakışma eylemini yaşamışlardı.

"Hım?"

Kyungsoo cevabı vermesi gerektiği süreden daha fazla beklemiş olduğundan soru sorar bi tınıda söyledi Jongin.

Kyungsoo'nun elleri heyecandan buz kesmişti. Ona kalsa Jongin'e bunu çok çok sonra söylerdi ama işleri berbat etmeden önce bunu yapması gerektiğini de biliyordu.

Titrekçe bir nefes verip yutkundu. Ellerini Jongin'in ellerinin üstüne koyup gözlerini tekrar kenetledi. Bakışları Jongin'in kendisine çok yakın olan dudaklarına kaydığında aklından hızlı bir itiraf planı geçti. Onu öpecek ve sonra 'seni seviyorum Jongin' diyecekti. Yüzüne hafif bir gülümseme yerleştirdi. Bu fikri çok sevmişti.

Gözlerini kapatıp kafasını hafifçe eğerek Jongin'e yaklaştı... Yaklaştı... Yaklaştı... Yaklaştı?

Gözlerini açtı ve Jongin'in ayağa kalkmış olduğunu gördü. Kafasını kaldırıp Jongin'in gözlerine baktı ve onun öfkeden deliye dönmüş olduğunu gördüğünde şaşkına döndü.

"Bir daha görüşmesek daha iyi olur."

Keskin ses tonuyla net bir şekilde söyleyip arkasını döndüğünde Kyungsoo'nun ağzı açık kalmıştı.

"Hey!"

Ayağa kalkıp çoktan 5-6 metre ilerlemiş olan çocuğun arkasından seslendi. Fakat bu Jongin'i pek de etkilemiş gibi durmuyordu. Einden gelen hızla arkasından gitmeye başladığında Jongin hızını daha da arttırmıştı.

"NEREYE GİTTİĞİNİ SANIYORSUN?"

Nefesi kesilip durduğunda 3 metre kadar uzağında olan çocuğa seslendi.

Kısa bir an durup omzunun üstünden arkasına bakan Jongin'se nefes nefese kalmış olan çocuğu gördü. Önüne dönüp derin bir nefes aldıktan sonra bir adım daha atmıştı ki ayaklarını yere çivileyen o cümle ulaştı kulaklarına.

"SÖZ VERDİĞİN DİLEĞİ YERİNE GETİRMEDEN NEREYE GİTTİĞİNİ SANIYORSUN?!"

Kyungsoo ise bayılacak gibiydi. Onu durdurmayı başarmıştı ama şimdi de ileri doğru tek bir adım daha atacak gücü bulamıyordu kendinde.

"Bana bir dilek hakkı vermiştin. Bir tane de şart sunmuştun. Dilek hakkımı etkinleştirecek bir şart..."

Fakat o ilerlemezse aralarındaki mesafe bir milim bile azalmayacak gibiydi. İleri doğru ufak bir iki adım atıp derin bir nefes aldı. Bu çocuk neden hala yüzünü ona dönmemişti?!

"Şartın çoktan yerine gelmedi mi sence de?"

Jongin işte o an, yüzündeki şok olmuş ifadeyle ona dönebilmişti.

"Dileğimi söylüyorum..."

Gözlerini esmer olana kenetledi ve aralarındaki mesafeyi daha aza indirdi.

"Jongin..."

Son adımını daha atıp kafasını kaldırdı.

"Sarıl bana."

Cevabı bekleyecek kadar sabrı olmadığından kolarını esmer olanın boynuna dolayıp bedenini ona yasladı.

Uzun kollar dolandığında beline, nar kokusu dolmuştu genizlerine.

Ve o, kendi şampuanının narlı olmadığını biliyordu.

••••

Sonra Jongin bayıldı akskdkdnxj

Sonunda! Yeeaappp! Şimdi gelsin minnoş bölümler~

Bölümler Kakao Dark'taki gibi arada düz anlatım şeklinde arada texting olarak gelecek, şikayeti olan?

Bu arada bugün burada da sonunda kar yağdığğğğ *-* bir oynamışım bir oynamışım var ya ajskdkdkd sizde durumlar nasıl, huzurunuz yerinde mi?

Kakao Blank •KaiSoo• √Where stories live. Discover now