4 Spastik

18. "Gay?!"

Bu bölümü Mina Sena, yazdı.

Emir Seçkiner (03.01.2016)

"Biri beynimi sikmiş!"

Cerenin attığı kahkahayla başımı ufalayan ellerimi kulaklarıma kapattım. Bu kız bu kadar bağırmak zorunda mıydı?

"Ceren... Beynimle grup yapıyorsun şu an. Zaten çok kötü ağrıyor, bir de sen bağırma," dedim gözlerimi sımsıkı yumarak. Dün gece çok içmiştim şimdi ise beynim patlayacak gibiydi. İşin kötü tarafı, son içkiyi fondipledikten sonrasını hatırlamıyordum. Eve nasıl geldim? Ceren'in burada ne işi var?

"Oh! Canıma değsin! O kadar içmeseydin sende."

"Ah!" diye inleyerek başımı sıkıca tuttum. Bu baş ağrısından nefret ediyordum. Yayvanca oturduğum koltuğun yanında hissettiğim hafif çöküntüyle Ceren'in yanıma oturduğunu anlmıştım.

"Çok mu ağrıyor?"

Yumuşak ses tonu, halime acıdığını ve az önce ki gaddarlığının yok olduğunu gösteriyordu.

"Evet," diye mırıldandım. Başımı elleri arasına alarak koltukta biraz geriye kaydı ve benide çekiştirerek dizlerine yatırdı. Ayaklarımı koltuğa uzattığımda dizinin üzerinde ki başıma masaj yapmaya başladı.

"O kadar içmemeliydin..." dedi fısıltıya yakın ses tonuyla.

"Niye içtim acaba?" diye sordum iğneleyerek.

"Off... Emir, sana kaç kere söyleyeceğim, hepsinin sevgilisi var!"

"Mina'nında sevgilisi vardı," dedim ilk tanıştığımız zamanları hatırlatmak istercesine. "On bir tane."

Bıkkınlıkla nefesini üfledi. "Aynı şey mi?"

"Evet."

"Değil."

"Öyle."

"Değil."

"Uzatma Ceren. Sen benim sevgilimsin ve ben senin, beyni sikinde gezen siktiğimin piçleriyle vakit geçirmeni istemiyorum." dedim. Başıma masaj yapan parmakları sihirli gibiydi. Hafif bir rahatlama hissetmiştim.

"Kıskanmanı daha romantik ve kibar şekilde dile getirebilirdin," dedi sıkkınca.

Sırıttım. "Sen benim sevgilimsin ve ben senin, beyni bamyasında gezen, ırzına geçtiğimin pis erkekleriyle vakit geçirmeni istemiyorum, oldu mu?"

Kıkırdadığında benimde suratımda bir gülümseme oluşmuştu.

"Gerizekalı," diyerek hafifçe vurdu elini anlıma. "Neyse, git bir duş al. Bende sana kahve yapayım," dediğinde onaylayarak ayağa kalktım. Dediği gibi kahve işe yarayabilirdi.

"Ha, Emir!"

Kapıdan çıkmak üzereyken bana seslenmesiyle durdum ve kapının pervazına koyduğum elimi indirerek arkamı döndüm.

"Ne oldu?"

Gülmemek için suratını şekilden şekle sokarken kaşlarımı çattım. Beyaz teni, kendini kastığı için kızarmıştı.

"Dün geceye dair hiç bir şey hatırlamıyor musun?"

Kaşlarım daha da çatılırken dün geceye dair bir şeyler hatırlamaya çalıştım. Ama boşuna uğraşıyordum. Hiç bir şey hatırlamıyordum.

"Hayır. Neden ki?"

Ceren'in ağzından ufak bir kıkırtı kaçtığında hemen eliyle ağzını kapattı.

"Gözümün önünde altına yaptığını da hatırlamıyorsun yani?"

Göz bebeklerim, ağzım ile aynı oranda açıldığında kıkırtısı kahkahaya döndü.