●● Atlanta Seyahati! ●●

1.6K 75 20
                                    

↘↘⬇⬇↙↙
Merhaba arkadaşlar, biliyorum bölüm geç geldi Özür dilerim. Ama sınav haftasındayım, ben yine zaman ayırıp bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum. Destekleriniz için çok teşekkür ederim, gerçekten bu hikayenin okuyucuları bana çok ilgi gösteriyor.
Çok iyi destek çıkıyorlar. Ve diğer bölümün sınırı1 günde geçilmişti. Mükemmelsiniz. Tekrar tekrar söylüyorum, sizi seviyorum.
Bu bölümü mükemmel yorumlar yapan aysecaliskan32 'ye adıyorum. Çok teşekkür ederim canım, seni seviyorum..
Sınır = 140 okuma - 21 vote.

Sabah alarmın o iğrenç sesi ile ani bir şekilde uyandım.
Ben alarm'ı kapatmaya çalışırken,
"Selinn, kapatsana şunu bu ne yaa!" Dedi Ali uyku sersemi bir şekilde.
"Bulamıyorum ki alarmı?!." Dediğimde gözlerimi açtım.
Karşımda elinde alarm ile duran Nazlı'yı görünce hemen oturur pozisyona geldim.
"Kalktın mı ikiz?!" Dedi Nazlı, Ali onun sesini duymuş olucak ki oda doğruldu.
"Ya Nazlı sen ne giriyorsun bu odaya böyle?!" Dedim gözlerimi ovuştururken.
"İkizimin odası canım."
"Ya sen git bir Savaş ile ilgilen ya! " Dediğimde gözleri büyüdü, kötü bir şey demedim kii.
"Selinn!" Dedi yalandan bir sinirle.
"Kızlar tamam ya kavga etmeyin, Nazlı hadi canım bak biz kalktık." Dediğinde alarmı bana attı Tuttuktan sonra tekrar çalmaya başlayınca korkudan zıpladım denebilir. Hemen yataktan kalkıp, pencereye gittim ve camı açtım.  Alarm elimde hâlâ çalarken onu bahçeye fırlattım.  Arkamı döndüğümde ikisininde güldüğünü gördüm.
"Neye gülüyorsunuz ya?!" Dedim.
"Hiçç sevgilim, Güzel bir tatil olucak ya mutluyuz, bu kadar."
"Kesin öyledir, ben gidip üstümü filan giyiniyorum," sözümü bitirmeden önce Nazlı'ya baktım. Hazırlanmıştı.
"İkiz sen kahvaltı hazırlasana yaa, çok acıktım." Dedim.
"Zaten hazır Selincim." Nazlı'nın dediği ile gözlerim büyümüştü.
"Hazır mı?" Dedim.
"Hemen hazırlanalım o zaman." Dedi Ali, bende bunun üstüne koşa koşa giyinme odama gittim.

Aynada makyaj yaparken aşağıdan kokular geliyordu burnuma. 5 dakikada kombin yapıp 5 dakikada makyaj yaptım. Koşa koşa aşağı indim. Masayı görünce iştahım acayip derecede kabarmıştı. Herkesin masada olduğunu görünce bende gidip Ali'nin yanındaki yere oturdum.
"Sevgilimm" diyip yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Efendim sevgilimm?" Diyip bende onun yanağına bir öpücük bıraktım.
"Bugün 13 saat civarında yan yana olucaz. Ayrıca hatırlarsan senin bana dans yarışmasında kaybettiğin için bir sözün vardı?" Dedi, kaşımı kaldırdım.
"Burda mı isteyeceksin o sözü?" Dedim,
"Hayır burda değil fakat uçakta olabilir dimi, neden olmasın yanii." Dediğinde yüzüne çarpık gülümsemesini taktı.
"Olabilir tabii." Diyip önümdeki poğaçalardan sade olanını aldım. Çok severdim poğaçayı. Kendi tabağımı mükemmel bir şekilde hazırladıktan sonra kahvaltımı yapmaya başladım.

Anneme sarıldıktan sonra evden çıktık. Kızlar olarak biz ayrı arabada, erkekler ise ayrı arabada gidecekti havaalanına. Tüm kızlar olarak arabaya bindik. Garip bir şekilde daha 2 gün önce heryer kar iken şuan civarda tek bir kar tanesi yok ve güneş açmış. Bende bu fırsattan yararlanıp arabanın üstünü açtım. Yan taraftaki Ali'yi görünce gülümsemeden edemedim. Biraz yol katettikten sonra ışıklarda durduk. Bu ışıklarda kırmızıda durmayı hiç sevmem. Çok uzun bekliyoruz çünkü. Aynadan arkadaki arabayı kontrol ettim. Bir grup kız vardı ve Ali'leri kesiyordu,
"Kız Selin gel şunları yolak." Dedi Başak. O da görmüştü hatta, Nazlı ve Melisa da Başak'ın dediklerini idrak ettikten sonra onlarda onayladılar,
"Kızlar biraz saçma olmadı mı?" Dedim. Şuan bende kendime inanamadım ama dediklerimde haklıydım.
"Tamam neyse. Boşversenize mükemmel bir tatile gidiyoruz." Dedi Melisa. Ha şöyle..
Işıklar yeşile dönünce hızlı bir şekilde arabayı havaalanına doğru sürdüm.

Gecenin Sırrı -Alsel -Where stories live. Discover now