Gitmek Zorunda Mısın?

36 6 3
                                    

Imm Selamlar!Çok laf etmicem Eğer okuyan Varsa İyi Okumalar dilerim!

Gerçekler acıdır değildir sözün özü çünkü "gerçekler acıtır".
***
Sinirden titreyen parmaklarımı birbirine bastırarak sakinleşmeye çalıştım.Genel sinir krizi ataklarından birini geçiriyordum.Çocukluğumdan beri kötü rüyalar peşimi bırakmamıştı.Yanaklarımda hissettiğim sıvı beni daha çok sinirlendirirken sakinleşme umuduyla banyoya yöneldim.Lavabonun üzerindeki aynadan yansıyan bitik adama baktım.Acı bir gülümseme attım.
-Senden Nefret Ediyorum biliyorsun deil mi?
Tipik Bir Egehan hareketiydi işte.Ne vardı bilmiyorum ama aynanın karşısında kendimle saatlerce konuşabilirdim.Ancak benim de lanet olası bir okulum ve gitmezsem söylenmesini çekemeyeceğim çok insan vardı.Bu yüzden aceleyle yüzümü yıkayıp odama geçtim saçma okul kıyafetlerini giydikten sonra çantamı alıp çıktım.Servisi yüzde yüz on iki kaçırmıştım.

Hızlı adımlarla otobüs durağına ilerlerken saatime baktığım da geç kalmak üzeri olduğumu anlayıp otobüse yetişmek için koşmaya başladım.Son anda otobüse yetişip boş koltuklardan birine kendimi atmamın ardında 15 dakika sonra lise durağında inip koşmaya başladım.

Sınıftan içeri girdiğimde her zaman ki yerime oturdum.Ben böyleydim işte kendi sıradanlığımın içinde boğulurdum kimse fark etmezdi.Anne ve Babam doktordu.Sürekli taşındığımızdan hiç arkadaşım olmamıştı.Garip bir çocuktum hep ,gördüğüm rüyaların etkisi de vardı hırçınlığımda.Tuhaf huylarım da vardı
Psikologlardan ve Rehberlik öğretmenlerinden korkardım mesela hala daha korkarım.Çok itici geliyorlar bana.Sonra Sabah olduğu gibi herhangi bir aynanın karşısına geçersem konuşmaya başlıyorum.Yalnız kalmaktan çok korkardım mesela.Bilindik bir korku değildi benimkisi ben yalnız kalınca kendi içimde boğulurum küçükken baş edemezdim bunla.Zamanla alışıyor tabi insan yalnızlığa,acıya,içindeki seslere.Yıllarca saçma psikologlar pedegoglar rehberlikciler bir sürü yer dolaştırdılar.Birkaç saçma ilaçtan başka hiçbir şey yapmadılar.Ben de kendim alıştım kendime.
**
Ölüm sıkıcılığında geçen üç dersin ardından son dersin matematik olduğunu öğrenince çantamı alıp sınıftan çıktım.Okulun girişinde bekçi beklediği için kütüphaneye indim.Bu saatte boş olmalıydı orda kafamı dinleyebilirdim.
Kütüphanenin girişine geldiğimde tereddütle kapıyı açtım.Kimse yok gibi gözüküyordu koltukların olduğu bölüme gelip oturdum.Telefonu çıkartıp oynamaya başladım.Canım sıkılınca elime ilk geçen kitabı alıp okumaya başladım.George Orwell-1984 .Kolay kolay kitap sevmeyen ben kitaba dalmışken bir ses yankılandı kulaklarımda

-Kitap Okuyan Bir Egehan
Dedi iğneyici bir tonda okulun inek kızı.
-Dersten kaçan Inek Bir kız
Diye aynı tonda yanıtladım kızı.
Kız hafifçe ellerini kaldırıp konuşmaya devam etti.
-Im Kabul Kaybettim Ama birincisi ben inek değilim ikincisi ismim inek kız değil.
-Tamam Inek kız her neyse o dur ismin şimdi izin verirsen kitap okuyorum.
-Alya
Kafamı tekrar kitaptan kaldırıp kız baktım.
-Ismim Alya

Benden ne istiyordu bilmiyorum fakat ben sadece kafa dinlemek istiyordum.
Bu yüzden başımla onaylamakla yetindim.
Nihayet öğlen zili çaldığında hızlı adımlarla okuldan ayrıldım.

Babam sabah nöbetten çıkmış olmalıydı eve gidemezdim.Ben de sahile inmeye karar verdim.Kayalıklara oturup konuşmaya başladım.

-Yine kaldık başbaşa ha?Yine intihar ettiriyor muyuz kelebekleri üç günlük hayatında?Yine mi kesiyoruz ipini ruhun?Bu gece de yine ölüyor muyuz?
Ağladığımdan habersiz kendi kendime sayıklarken yanıma biri oturdu..İnceleme fırsatı vermeden konuşmaya başlayan sliüetin sesinden 17-18 yaşlarında erkek olduğunu anladım.

-Fazla mı Dertlisin Sanki?Çek bir sprite
Deyip elindeki teneke spritelardan birini bana uzattı.
Büyük bir kahkaha atıp konuşmaya başladım.

+Sprite la kafa mı bulucaz ciddi misin?
-Shh sprite ı çok hafife alıyorsun
Uzattığı sprite ı aldım.
+Teşekkürler Bay Bilinmeyen.
-Hey benim bir ismim var.
Tamam deyip kalkıyordum ki elini uzattı
-Deniz.
"Egehan"diye karşılık verdim.
-Görüşürüz Egehan

Deyip yanımdan ayrıldı.Niye bütün garipler beni buluyordu ki.Ne bokuna gitmediysem eve.Her neyse bir daha asla görmiyeceğim biri için ne düşündüm ama.
Telefonu cebimden çıkardığımda saatin üç buçuk olduğunu gördüm.
**
Eve gelir gelmez odama çıkıp sabah dağıttığım enkazı toplamaya çalıştım.Aşagı indiğimde babamın yemek hazırladığını görüp başımla selam verdim.
Masaya oturduğumuzda babam gözlerini üzerime dikti.Birazdan bir şeyler olabileceğini çok rahat anlayabiliyordum.

-Bir konferans için Amerikaya gitmem lazım.Annenin burda olucağını sanıyordum ama büyük annen rahatsızlandığı için yarın İzmire gidicek.Yalnız kalabilir misin?
+Gitmek zorunda mısın?
-Eğer Korkarsan kuzenime yanında durmasını söyleyebilirim?
SİKTİR dışımdan mı söyledim.Olum ben hangi akla hizmet babamın yaptığım iğrenç espriyi anlamasını beklediysem?
+Baba şaka yapıyorum Tek kalabilirim tabiki.
-Tamam öyleyse yarın yola çıkacağım.Annen hastaneden gelmeden İzmire gidiyor haberin olsun.

Kafamı sallayarak mutfaktan çıktım.Mükemmel rüyalarımla başbaşa kalmak ne kadar da güzel! olucak.Sanırım uyumazsam bunu halledebilirdim.

Has llegado al final de las partes publicadas.

⏰ Última actualización: Jan 18, 2016 ⏰

¡Añade esta historia a tu biblioteca para recibir notificaciones sobre nuevas partes!

Ruh KırıklarıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora