ALEXSİS VE PHENYDEN GERİ DÖNÜŞÜMÜZ İÇİN
Berk adasında gün yeni doğmuştu. Pheny , Alexsis, Lilac,Lidya ve Zoe yataklarında mışıl mışıl uyuyorlardı. Rüyalarında Hiccstrid gördükleri her hallerinden belliydi. Aralarında ilk kalkan saçlarının uçları morlu mavili olan Pheny oldu. Üstündeki kırmızılı ve siyahli pijamalara aldırmadan pencereye yöneldi. Saçları karışmış ve gözleri dün akşam kardeşleri ile Hiccstrid i takip etmekten yorulmuş ve ayakları gibi mosmordu. Bunun sebebi ejderhası Asika'nin kuyruğu ile onun tam yüzüne bir darbe indirmesiydi.
Ondan sonra aynı dağılmış haliyle Alexsis uyandı. Her zamanki gibi rüyasını en güzel yerde bitmesi yüzünden somurtuyordu. Düz kumral saçları kabarmış göz altları morarmış ve yeşil gözleri kırmızıydı . Yüzünü yıkamak için kuyuya gittiğinde ve sudaki yansımasını görünce bir şok geçirdi. Dün Pheny, Lidya, Zoe ve Lilac la baya yorulmuş ve dağılmıştı .Kötü bir görüntü bekliyordu ama bu resmen korku filmlerinde başrol olmasına neden olacak bir tipti .Ejderhası Akita da onun uyandığını görmüş ve yanına gelmişti başını okşaması için uzatmıştı naddar birde beklenti dolu gözlerle kahvaltısını istiyordu.
Lidya ise öbür kardeşlerinden şanslıydı. O halen Hiccstrid rüyasına devam ediyordu. Pheny ise yüzüne pis bir bakış yerleştirip camdan ''ASİKA'' diye bağırdı. Bu kalan kardeşleri uyandırmamıştı ama bayan gecenin öfkesini getirmeye yetmişti . Pheny Asika'nın kafasını okşayıp kız kardeşlerini gösterdi. Ama öncesinde yatağının yanında bulunan siyah tayti ve morlu mavili kazağı üstüne geçirdi. Ardından botlarını ve tıpkı Astrid'inkine benzeyen hırkasını giydi. Sonra ejderhasının üstüne atladı ve bağırarak emri verdi.
" YALAMAA"
Zoe sese uyanmıştı ama bu onu yalanmaktan kurtaramadı. Lilac şanslıydı yatağın altına kaçmıştı ancak Lidya bunu akıl edememişti. Hepsi bu yalanma işi bittikten sonra bağırdılar.
"PHENY!!"
"Sizede günaydın!"
Pheny Asika ile pencereden kaçtı. Alexis olanlara sakince bakıyordu ve Köylülerden birinin konuşması onu güldürmüştü
"Adada sıradan bir gün"
Kız kardeşler Phenyi yakalayamamışlardı .Çünkü onlar şoku atlatana kadar Pheny dünyanın öbür ucuna kadar gitmiş olmalıydı. Gecenin öfkesi işte. Zoe de bir gecenin öfkesine biniyordu ismi Kara Gölgeydi Lilac ın ise Loyal adında bir nadarı vardı Lidyanında bir değişken kanatı.
Kızlar kovalama işinden vazgeçmiş temizlenip kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı biraz sonra onlara Phenyde katıldı ve beraber güzel bir kahvaltı yaptılar. Sonra eğitim için akademiye gideceklerdi. Artık akedemi yeni kişileri eğitmeye başlamıştı. Hıçkıdık reislik ile meşgul olduğu için akademiye çok az vakit ayırabiliyordu. Onun yerine Astrid bakıyordu. Tabi tek değildi . Balıkayak sık sık yardıma geliyor Südüklü bile ona yardım ediyordu. İkizler ise hala ikizlerdi gelip akademiyi alt üst ediyor yada hala evleri , gemileri ve çiftlikleri patlatıyorlardı en kısa anlatımıyla. Astridi ve Hıçkıdıkı çılgına çeviriyorlardı .Kızlar akademide hem eğitim alıyor hemde Astridin işi çıkınca eğitim veriyorlardı .Bir tek bu kısımda köye bir faydaları oluyordu. Tamam köye faydaları vardı ama onun acısını çıkaracak kadar zararlarıda
vardı.Akıllarından geçen türlü türlü şaka planları Hıçkıdık ve Astridi izleme planları bazen güzel sonuçlara yol açmıyordu .Örnek verirsek geçen hafta Svene tüm koyunların kayboldu şakası yapacaklardı tüm koyunları alıp bir alana sakladılar ancak bu şaka işe yaramak yerine gerçeğe dönüştü koyunları bir süreliğine tutması için yaptıkları barikat dayanmamış ve tüm koyunlar kaçmıştı sonucunda ise Hıçkıdık delirmiş ve hepsi tüm gün ve gecede dahil olmak üzere bütün koyunları bulup geri ahırına koymuştu bir örnek daha vericek olursak iki üç gün falan önce onlar Hıçkıdık ve Astridi gözetlerken yakalanmış kaçarken tüm köyü yerle bir etmişlerdi Lilac evlerden birinin penceresinden o heyecanla içeri dalmış orayı dağıtmıştı Zoe elmaların bulunduğu bir araca bodoslama dalmış ve tüm elmaları dökmüştü Lidya Astridin ona yaklaştığını fark edince bir çığlık atmış ve önüne gelen tüm vikingleri devirip Astride engel olmaya çalışmıştı Pheny ejderhasıyla kaçmaya çalışırken yangın söndürme sistemlerinden birkaçına çarpıp onları çalıştırmış Alexsis ise ejderha ahırlarına saklanayım derken uyuyan ejderhaları uyandırmış ve korkan ejderhalar orayı yerle bir etmişti yaramazlıkları köylüleri de kızdırıyordu ama onların Berkten gitme gibi bir düşüncesi yoktu arada bir kendi zamanlarına dönselerde Berk onların vazgeçilmez yuvalarıydı Hıçkıdıkın bu beş cadı kardeşi bu durumlardan hep onu kullanarak sıyrılmaya çalışırdı ama nafile hiçbiri yengelerini atlatamıyordu ve her yeri temizlemek zorunda kalıyorladı tabi bu onları hiçbir zaman durdurmamıştı
Kızlar akademiye vardıklarında herkesin orada olduğunu gördüler sabah ki olaylar yüzünden biraz geç kalmışlardı. Onlar dışında akademide onlarla yaşıt yada küçük Berkteki başka çocuklarda vardı Südüklünün izinden tam gaz giden Gustav onlara sürekli yılışırdı dedik ya Südüklünün izinden tam gaz gidiyordu ama bir sorun vardı kızlarda hem abilerinin hemde Astridin izinden gittiği için Gustavın cevabını alması çok uzun sürmüyordu onun dışında genelde 14 -15-16 yaşlarında olan diğerleride vardı
O gün eğitim normal ve eksiksiz gitmişti normal derken işte ikizler gelip orayı dağıtmamış yada çocukların başına bir şey gelmemişti birde kızların başının altından bir plan çıkmamıştı kızlar eğitimin bitiminden sonra kuyudan su alıp banyo yaptılar sonra kurdukları kamera sistemlerine bir göz attılar abilerinin ve yengelerinin belirli buluştukları yerler vardı ve kızlar oraya kamera kurmuştu bu kesinlikle çok zor olmuştu çünkü burada kablolarla kameraları bağlayamazlardı onun yerine kablosuz kameralar kurmuşlardı ve arada sırada onları eve götürüp şarj etmeleri gerekiyordu bunları kimse görmeden yapmak kesinlikle ajan olmayı gerektiriyordu neyseki kızlar bunu o kadar çok yapmıştı ki bu sorun yaratmıyordu kameraların temiz olduğunu görünce biraz uçuş yapmak için dışarı çıktılar dışarısı gayet sakindi vikingler işlerinin başındaydı Hıçkıdık ta demir ocağındaydı kızlar onların bu saatlerde buluşmayacağını anlayınca Astride gidip onunla vakit geçirmeye karar verdiler
Astrid le biraz oyalandıktan sonra evlerine geçtiler sonra Lidya ise değişken kanatıyla onları dinlemeye gitti Lidya değişken kanatla gorünmez olmak için çok çalışmıştı ama artık çok uzun süreliğine olmasada değişken kanat onuda görünmez yapabiliyordu
Astridin evini dinlerken biriyle bir saatte buluşacağını duydu kim olduğu belliydi zaten neresi olacağını net duyamamıştı ama zamanını duymuştu.
Lidya haberi veemek için eve girdiğinde manzara şöyleydi. Pheny simsiyah giyinmiş tıpkı bir ninja gibi antreman yapıyordu. Lilac ise gene siyah ama bol bir giysi giymişti. Kıyafeti gibi siyah bir çantaya Pheny ve Zoe 'nin icadı olan bazı aletleri koyuyordu. Hazır adı geçmişken Zoe ise laptopunu kucağına almış kameraları izliyordu. Alexsis ise ayakkabılarını bağlamak ile meşguldu. Lidya hızla içeri girince dikkatleri üzerine toplamıştı. Pheny hemen konuşmaya başladı.
"Lidy ne oldu? Nerede buluşacaklar"
"Bilmiyorum ama kesinlikle buluşacaklar onu biliyorum "
Lilac eli ile kafasına vurdu ve acı bir biçimde inledi.
"Onu bizde biliyoruz kardeşim "
Alexsis yavaş adımlarla ejderhası Akita'nın yanına gitti ve başını okşadı. Onların evi köyün büyük evlerindendi. 5 ejderha da aynı anda içerde durabiliyordu.
Hepsi ve herşey hazırdı buluşacakları zamanı Lidya onları dinlerken öğrenmişti yeri ise Zoe kameralardan görmüştü onun gördüğü yerde kalmadıkları için kamerayla izleyemiyorlardı çantalarında gece çekim yapabilen bir kamera Dişsizi kandırmak ve onların yanında olmasını sağlamak için balık birde olurda yakalanırlarsa diye kaçmalarını kolaylaştıracak yağ bunu arkalarına döküp onları yavaşlatıyorlardı birde tavuk vardı balık Dişsiz içindi onları kovalarken kovalamalarına yardım etmesin diye tavukta Fırtunuç içindi çünkü onun dikenleri kaçarken işlerini hiç kolaylaştırmıyordu beraber ses çıkarmamaya çok özen göstererek onlardan beş dakika önce orada olup kendilerine bir saklanma yeri buldular burası çok iyi bir yer sayılmazdı görünmeseler bile kaçmak için baya çabalamaları gerekecekti o yüzden yakalanmamak için neredeyse nefes bile almıyorlardı sonunda hiccstrid geldiğinde Dişsiz ve Fırtınuç onları hissetmişti kızlar ise ellerindeki balık ve tavuğu sallayarak onların bir şey çaktırmalarına engel olmuşlardı kameralar hazır bekliyorlardı Zoe video çekiyor Lilac fotoğraf çekiyordu ve işte o zaman olan oldu kızlar normalde kameraları gece görüş modunda kullanırdı ama bu kameranın ayarlarıyla oynanmıştı yada kızlar ayarını değiştirmeyi unutmuştu her ne olduysa kızların işi bitmişti çünkü kameranın flaşı hiccstridin yüzüne patlamıştı kızlar yüzlerinde yandık ifadesiyle onlara öfke püskürterek bakan Astride ve gülen Hıçkıdıka bakıyorlardı neden güldüğünü anlamaları birkaç saniye sürmüştü KAMERANIN AYARLARIYLA O OYNAMIŞTI
Çığlıklar eşliğinde kızlar tabana kuvvet kaçıyorlardı nasıl olmuştu bu akılları almıyordu fark edemedikleri bu hata şuan onları bitiriyordu kaçarken ormana dalmışlardı her tarafları çizik çizik olmuştu ama onlardan kurtulup ejderhalarına ulaşmaları gerkiyordu taki hayalleri suya düşene kadar yada direk onlar düşüne kadar.
GERİ DÖNDÜK CESUR VİKİNGLERİM BU KİTAP HEPİMİZE HAYIRLI UĞURLU OLSUN ESKİ KİTABIN BAŞARISINI BUNDADA BEKLİYORUZ VE HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUZ
