Serseri#SavNaz#

47 |Sen benim meleğimsin|

---Nazlı---

Boynumdaki kolyede parmaklarımı gezdirirken o gece yaşadıklarımızı düşünüyordum.

═══ Tatilin son günü═══

Hep beraber akşam yemeğimizi yedikten sonra ortak kararla –yani erkeklerin kabul etmesiyle- otelin barına gittik. Savaş içeri girmeden elimi tutmuş ve beni yanına çekmişti tabi. Bunu yapmasıyla Kuzey'in bize bakması ve 'Aferin, kardeşimi koru' bakışı atması bir olmuştu. İçeriye girdiğimizde bir ton kendini kaybetmiş gibi dans eden insanların arasından geçip siyah L koltuklara oturduk. Ne kadar Savaş'ın bana yakın olması hoşuma gitse de ondan biraz uzaklaştım. Kızlarla sohbet etmeye başladığımızda yanımıza gelen garson ne içeceğimizi sormuş ve Kuzey ona içeceklerimizi söylemişti. Ama benim dikkatimi çeken Savaş'ın bizim gibi meyve suyu içecek olmasıydı. Ona baktığımda 'Ne var?' gibisinden yüzüme baktığında konuştum.

''Alkol kullanmaman biraz şaşırttı'' dediğimde omuz silkti. Beni belimden tutup kendini yaklaştırdığında hemen etrafıma baktım.

''Korkma, bizi izleyen yok. Zaten olsa da fark etmez'' derken saçlarımla oynuyordu. Gözlerimi onun yüzüne tam döndüğümde o sadece saçımla ilgileniyordu. Eline aldığı tutama dokunurken yüzünde oluşan gülümseme onun daha çekici olmasını sağlıyordu. Gözlerini bana çevirdiğinde gözlerimi onun yüzünden çekmiş kendi elime bakmaya başlamıştım. Neden gözlerine bakmaya çekiniyorum ki sanki?!

''Gözlerini kaçırma'' dediğinde elini çeneme koymuş ve ona bakmamı sağlamıştı. Elini çekmeden gözlerime bakmaya devam ettiğinde kalbim tekrar hızlanmaya başlamıştı zaten.

Kendimi onun gözlerindeki duygulara bıraktım. Çünkü onun ağzından duyamadığım şeyleri gözlerinden bulmaya çalışıyordum. Peki, ben neden onun gözlerinde şuan sevgi görüyorum? Acaba ben sevgisini görmek istediğim için mi böyleydim?

''Ne düşünüyorsun?'' diye sorduğunda kaybolduğum gözlerinden bakışlarımı bir süreliğine ayırdım. Derin bir nefes aldıktan sonra tekrar ona döndüm.

''Ben...'' diye konuşmaya çalıştığımda kelimeleri kafamda toplayamıyordum.

''Sen?''

''Görüyorum'' dediğimde tek kaşını kaldırdı.

''Gözlerinden bana karşı olan sevgini görebiliyorum'' diye devam ettiğimde yüzü ifadesizce bana bakıyordu. Yine aynı şey oldu işte. Şuan onun gözlerine baktığımda onu göremiyorum, ulaşamıyorum...

''Bu...bu seni korkutuyor mu?'' diye sorduğunda benden uzaklaşmaya çalıştığını hissediyordum.

''Hayır'' diyerek kesin bir şekilde konuştuğumda kafasını yavaşça salladı.

''Yarın geri dönüyoruz'' dediğinde konuyu değiştirmişti.

''Evet'' diyerek yüzümü astım.

''İzmir'e dönmek istemiyorsun bakıyorum da'' derken gülümsemişti.

''Burayı sevdim''

''Ya ya bende bayıldım buraya!'' dediğinde Kerem'den bahsettiğini anlamıştım.

''Bunu konuşmuştuk'' dediğimde gözleriyle etrafı taramaya başladı.

''O itin her yerden çıkabileceğini düşünüyorum ve bu hiç hoşuma gitmiyor''

''Şu kelimeyi söylemeyi bırakır mısın'' dediğimde bana sırıtarak baktı.