Bölüm 4

4K 122 5
                                    

Multimedya da : Ecrin Korkmaz

Ecrin'den...

Bu şerefsiz bir haftadır beni burada tutuyordu. Seçimimi ondan tarafa yapmadığı için sinirlenip beni her gün dövüyordu. Bazende hiç bir şey yokken bir anda odaya dalıp beni yerden yere vurup sonrada sarılmaya çalışıyordu. Bugün sabah beni odadan çıkartıp salona doğru götürdü. Karşımda yaşlı adam ve kadın elleri bağlanmış bir şekilde oturuyordu. Bunlarda kimdi?

"Şimdi Asil'den vazgeçecek misin?"

"Asla!" dememle birlikte yanağımda acı hissettim. Metin şerefsizi bana tokat atmıştı. Bir anda elini beline götürüp silahını çıkartıp o yaşlı adama ve kadına doğrulttu.

"Seni eski kayınvaliden ve kayınpederinle tanıştırayım bak bunlar Asil'in ailesi"

"Ne! Nasıl ya onların burada ne işi var şerefsiz onların hiç bir suçu yok hemen bırak onları!"

"Vaayy iyi gelin oyunları demek bırak bu ayakları hayatım birlikte olduğumuzda Asil ile ilgili tek kelime etmiyordun"

"Ya bir insana nasıl bu kadar o*rospu çocuğu tabiri yakışırdı merak ediyordum şimdi anladım" dememle tekrar bir tokat yemiştim. Sanırım bu acıya alışmıştım çünkü gram mimiklerimde bile bi değişim yoktu.

"Ecrin artık canımı sıkıyorsun son kez soruyorum yoksa her şey değişecek. Şimdi Asil'den vazgeçiyor musun?" Deyip belinden silahı çıkartıp annesinin kafasına tuttu.

"Tamam her istediğini yapacağım bırak onları lütfen"

"Dediğin gibi olsun bakalım Erdem çöz şunları" diye adamlarından birine seslendi. Asil'in anne ve babası ayağa kalktığında onlara doğru yaklaşıp

"Bu durumdan o sevgili oğlunuza bahsedersiniz oğlunuzu hiç acımadan öldürürüm. Anladınız mı?!"

"Tamam merak etme hiç bir şey söylemeyeceğiz" diye cevap vermişti Asil'in babası. Hemen evden çıkıp gitmişlerdi. Metin yanıma gelip

"Odana çık ve iyice dinlen yarın çok yorucu bir gün olacak"

"Neden?"

"Çünkü yarın evleneceğiz"

"Ne! Be-ben seninle evlenmem Metin bana bunu ne olur yapma!"

"Anlaşmamızı unuttun herhalde şimdi kapat çeneni ve hemen yukarıya çık"

Bu dediğinden sonra çaresizce yukarıya çıktım yatağa uzanıp ağlamaya başladım. Ben Asil'i bu kadar severken bu iğrenç herifle nasıl evlenecektim. Asil'imi şimdiden çok özledim. Ben onun kokusunu çekemeden gözlerine bakamadan sesini duyamadan ne yaparım. Ben onsuz ölürüm onsuz yarım kalırım.Bunları düşünürken kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.Sabah birden odanın kapısı çalmıştı. İçeriye iki tane kadın girdi.

"Efendim gelinliğinizi getirdik buyurun sizi şöyle alalım saçlarınızdan başlayalım"

"Hiç bir şey istemiyorum"

"Ecrin Hanım lütfen bizi zor durumda bırakmayın" dediğinde hiç bir şey demeden sandalyeye aynanın karşısına geçtim.Sol gözüm şişti ve açılmıyordu her yerim mosmordu şerefsiz herif beni ne hâle sokmuştu. Saçlarımı yaptıktan sonra diğer kadında makyajımı yapmaya çalışıyordu. Çalışıyordu çünkü bu morlukları kapatmak imkansızdı. Yatağın üzerinde duran kutuya doğru ilerledim. İçinden gelinliği çıkartıp lavaboya ilerledim.Deli gibi ağlıyordum bu iğrenç herifin olmak istemiyordum dolaptan bir makas bulup gelinliği kesmeye başladım. Kadınlardan biri kapıyı çalıp
"Ecrin Hanım hazır mısınız?" demişti. Yavaşça ayağa kalkıp yırttığım gelinliği üstüme geçirdikten sonra lavabodan çıktığım an o iğrenç herifle karşılaştım.

"Bu gelinliğin hali ne böyle?!"

"Sana ne!"

"Yinede çok güzel olmuşsun güzelim"

"Bana güzelim deme!"

"Artık karım olacaksın istediğimi derim artık sen benim olucaksın!"

"Ben hiç bir zaman senin olmayacağım!" dememle elini havaya kaldırdı tam bana vuracaktı ki kapıyı çalarak içeriye bir adam girdi.

"Efendim her şey hazır nikah memuru da geldi"

"Tamam geliyoruz"

Vee hayatımın iğrenç yaşamına başlıyoruz. Merdivenlerden indiğimde bir sürü adamlar vardı. Masaya geçtiğimizde nikah memuru direk konuya girdi.

"Belediyemize başvurmuş olduğunuz..."

"Kısa kes!"

"Peki Metin Bey.. Siz Mehmet oğlu Metin Kaya hiç bir..."

"Evet"

"Siz Yusuf kızı Ecrin Korkmaz hiç bir baskı altında kalmadan bu beyefendiyi eş olarak kabul ediyor musunuz"

Herkesin gözleri benim üzerimdeydi. Şimdi ne yapacaktım ki. Asil şuan şuradan çıkıverse nelerimi vermezdim ki. Gözlerim dolmuştu ağlayacak duruma gelmiştim.Birden belimde bir baskı hissettim o tarafa doğru baktığımda silah görmüştüm. Ne yani hayır dersem vuracak mıydı beni. İğrenç bir şekilde gülümsüyordu şuan. Tekrar önüme döndüğümde tam cevap verecektim ki

"Ecrin!" bu ses Asil'indi. Asil buraya gelmişti.

"A-asil"

"Geldim meleğim"

Tam Asil'e doğru adımımı atmıştım ki Metin beni tutup kendine çekti ve başıma silah dayadı

"Metin bırak onu!"

"Bir adım daha atarsan onu vururum"

"Yapamazsın buna g*tün yemez!"

demesiyle kulağımın dibinde silah sesi duydum kulağım çınlıyordu Metin'e baktığımda elini yukarıya kaldırmış havaya ateş ediyordu. O sırada karnına dirseğimi geçirip hızla Asil'e doğru koşmaya başladım ki tekrar silah sesi duymamla sırtımda bir acı hissettim. Asil korku dolu gözlerle bana bakıyordu daha fazla ayakta duramayıp yere düşecek iken Asil beni tuttu ve gözünden yaşlar akar iken bağırmasını duydum

"ECRİİİNN!"

ECRİN (Tamamlandı!)Where stories live. Discover now