Bilgi desem :)

324 10 0
                                    


• Cinlerin olumsuz vesveselerini reddettiğinizde ardından içinizden İyi ve olumlu düşünce geçiriyorsanız bu meleklerdendir. Ardından bir genirme veya hapşırma yaşayarak cinin dışarı atılmasına neden olabilir.
• Cinler insanları hor görür, aşağılar, maddeden yaratıldığı için yönetilecek ve kullanılacak bir hayvan olarak görmektedir. İblis, insanlara fırsat vermeyeceksin ve baskı kuracaksın der. Kötülük edeceksin ki saltanatını sürdüresin der. İblis kötülü üzerinden saltanatını sürdürmektedir.
• Cinler ikiye ayrılır. İblisin tayfası şeytani cinler ve tanrıya inanan rahmani cinler vardır. Cinci ve ******lar; inanan cinlerden yardım aldıklarını söylerler. Hepsi yalandır ve kendileri de aldatılmaktadır. Bazı insanlar 'Şeytani cinlere karşı inanan cinler neden biz (inanan insanlara) yardım etmiyor' demektedir. İnsana yaklaşan ve irtibat kuran her cin şeytanidir. Çünkü insanlar, cinlerin fitnesidir. İnanan dahi olsa hiçbir cin, insana kötülük etmeden ve kötü niyet taşımadan duramaz. İnanan cinler insanlara karşı sevgi taşısa da günaha düşerler. Biz insanlar da yeterince Müslüman dahi olsak nefsimiz konusunda günahlara düşeriz. Bu nedenle cinlerle irtibat kurmak ve dost olmak kesinlikle yanlıştır. Olmaması gereken bir durumdur. İyi bir niyete yönelik büyü ve tılsım yapmak ve yaptırmak çok günahtır. İblise ve halkı cinlere büyü için başvurulduğundan Allahtan gayrisinden yardım aldığından şirke girer ve büyük günahtır. Şeytanlardan ve cinlerden yardım alacaklarına Allahtan yardım alsınlar. Neden Allaha güvenmiyorlar. Neden Dua edip Allah'tan istemiyorlar. Büyü yapan da yaptıran da büyük günaha düşer. Ve cehennemde en etkili cezaya düşecek tayfalardan biridir.
• İnsanın cini (şeytanı) insana öyle şeyler yaptırır ki anlayamazsınız. Allah'ı tesbih ederken sanki ona yönelik konuşmuyorsunuz da kendi kendinize konuşuyormuş gibi hedef kaynağı belirsizlikte bırakmaktadır. Namazı hızlıca kıldırır ve sözleri yetiştirmekte zorlanırsınız. Nefesiniz yetmez bir işe acele ettiğiniz için insanın kafası namazda olmaz. Acele ettiği şeye ulaşmakta ve yapacaklarında olur.
• İnsan dua ederken şeytan da dua eder. Yani sizinle beraber Allah'a dua eden şeytanlar da var. Siz dua ettiğinizi sanırsınız manen bir şeye ulaşmaz ama sadece ağzınız kelimeler söyler. Şeytan sürekli insanladır. Bazen insanla beraber dua eder. Bazen resmen inkar eder. Ticaretinizi, işinizi hatta namazınızı da hatalı yaptırır.
• Kontrolsüz olmak kontrolsüz beslenmek cinlerdendir. Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirin. Beslenme için uygun teknik ve yöntemler kullanın. Midenizi tıkabasa doldurmayın. Kaliteli yaşam için dengeli beslenin. Obezite cinlerin oluşturduğu bir hastalıktır. Büyük lokma yemek, birden yutmak acele acele yemek cinlerdendir.
• İnsanlara fazla yeme dendiğinde. Yemekten büyük haz alıyoruz. Yeme bir keyiftir. Yaşamak zevk almak ve eğlenmek için yeriz. Yeme ve cinsellik hazcılığın temel iki öğesidir. Hazcılık ta dünya yaşamına bağlılığın ölçüsüdür. Ve yeryüzündeki tüm günahlar bu isteğin kökeninden türemektedir. Açgözlülük, hırs, sahip olmak, kibir, haksızlık, hırsızlık, zina, adam öldürme gibi tüm günahların kökenleridir. Yeme ve cinsellik; dünyaya saplanmanın ve inancın iki önemli göstergesidir. Yemediğimiz zaman hayatın tüm tadı kaçıyor. Ağız tadı ve şekerli şeyler cinlerin istekleridir. Her insanın bir cini vardır. Yani bedene ait bir şeytan vardır. Bu cin ben diyerek ve benliği kullanarak hareket etmektedir. İnsan bağımsız kullanılan sadece bir ruhtur. Bedende birlikte ve paralel yaşayan cin (şeytan) ben diyen 'açıktım diyen' ve isteklerin temelini oluşturan bedene ait bedene ait kendi cinidir. Yemediğin ve tatlı şeyleri bıraktığın zaman hayatın ne anlamı var diyorlar. İşte inanan ile inanmayanın çizgisi bu soruda yatar. Yani bu dünyada hazları yerine getirip dünyanın tadını çıkaracaksan dünyayı ve dünya sefasını isteyerek tanrıya sırt çevirmektesindir. Ama hazları bırakarak yaşamını ve temel gereklilikler kadar ihtiyaçlarını karşılayacaksanız dünyayı arkanıza atmış ve tanrıyı ve ahreti tercih etmişsiniz demektir. İyilikler ve paylaşma başlar. Barışçı, hoşgörülü ve iyilikseverin temeli buradan gelir. Büyük günahlardan uzak durulur ve korunmuş durumdadır. İnancın asil göstergesidir. Nefsin isteklerini yerine getirmemek zamanla kolaylaşır ve alışkanlık olur bir yaşam tarzına dönüşür. Önce çok zor olduğu düşünülür. Ancak nefsin insanın kendi elinde olmadığı fark edilir. Kişinin kendi cini, bedeni (insanı)istediği gibi kullanmakta ve istekleri doğrultuda yönetmektedir. İnsan kontrolün kendi elinde olmadığını fark eder. İnsan yemenin ve cinselliğin günahlarından kurtulmak ister. Kişi ancak sürekli tanrıdan dileyerek ve mücadele ederek cinlerin etkisinden kurtulmaya başlar. Oruç ve zina emirlerinin temeli yeme ve cinselliktir. Paylaşmak ta yeme açgözlülüğünü bertaraf edeceğinden zekatın kökenini oluşturmaktadır. Nefsin Tanrının elinde olduğunu bilmek namaz ibadetini meşru kılmaktadır. Yani İslam'ın beş şartının üçünü oluşturmaktadır.
  

Korkma Sadece OkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin