69-Makineler kazıyor

1.8K 193 51
                                    

Özet: Yeraltına giden böcek makineleri tespit etmek için ellerinden geleni yapan insanlar, teknolojileri yetersiz olduğu için başarılı olamamıştır. Uzaylılar yardım eder ama onlar da makinelerin ışınlamaya karşı korumalı olduklarını öğrenirler. Jen ve adamları, ABD Başkanı tarafından halka dost uzaylılar olarak tanıtılır. Halk makinelerden haberdar olunca açıklama yapılır. Makineler hasar vermeye başlamışlardır.

*** Yeni Bölüm ***

Jen'in verdiği kötü haber üzerine, John acil durum planı yapılması için hazırlıklara başlamıştı. Angela ile birlikte, makinelerin yoğun olduğu bölgelerdeki madenleri tespit etmişlerdi. Makinelerin asıl hedefleri yer altı kaynakları olmasına rağmen, bu kaynakları elde ederken ne tür bir hasar vereceklerini umursamıyorlardı.

Çünkü makineler sadece programlandıkları iş üzerine çalışırdı. Bu durumda onların yöntemlerini eleştirmek bir işe yaramıyordu. Yüzeye yaklaşan hatta yüzeye tam olarak çıkan birkaç makine hava kuvvetleri tarafından bombalanmıştı. Fakat yerleşim yerlerinde ortaya çıkan makinelere, sivil zayiat olmaması için bomba atılamıyordu.

Bu kaynakları toplamalarının sonucunda, nereye ve nasıl iletecekleri sorusu ortaya çıkıyordu. John ve Angela analizleri tamamladıkları zaman, uzaylı makinelerin ağırlıklı olarak kristaller peşinde oldukları ortaya çıkmıştı. Petrol veya altınla ilgilenmiyorlardı. İnsanlar için değerli olan, onlar için değersizdi.

Değişik elementlerden oluşan kristalleri depoladıkları belli olunca, bu kristallerin ne için kullanılacağını merak ettiler. Yüzeye çıkınca patlatılan makinelerin incelenmesi için bir grup kuruldu. John uzmanlardan oluşan bu grupla parçalanmış makineleri incelerken, Angela kristallerin kullanım alanlarını araştırıyordu.

"Bulabildiğimiz tüm parçaları bir araya getirdik Doktor Smith."

"Teşekkürler. Şimdi bu teknolojiyi ve kullandıkları metalleri anlamaya çalışalım. Her metalin bir zayıf tarafı vardır. Sivil kayıp olmadan bu makineleri durdurmanın yolu, önce onları iyice anlamaktan geçiyor. İş başına arkadaşlar."

Uzmanların incelemeye başladığı metallerin bazıları, dünyada bulunmayan ve üretilemeyecek alaşımlar içeriyordu. Kalan kısımlar ise periyodik tabloda yer alan elementlerden oluşuyordu. Makineler yarı mekanik yarı organik yapıya sahipti. Organik kısım hareketlere karar verirken, mekanik kısım uygulayıcıydı.

Organik kısımların sümüksü yapısı midelerini bulandırsa da derinlemesine araştırmaya başladılar. Belki de makineleri durdurmak için organik yapıları hedef alabilirlerdi.

"Doktor Smith, lütfen şuna bir bakın."

Heyecanlı adamın gösterdiği örneğe mikroskop altında baktığında, organik dokunun ışığa duyarlı olduğunu fark etti.

"Işık altında uzun süre durunca hücreler ölüyor. Aradığımız zayıflık bu olabilir. Demek ki yeraltında kalmaları için tasarlandıklarından, ışığa karşı hassasiyetleri varmış. Peki, neden bazı yerlerde yüzeye çıkıyorlar?"

John'un sorusuna bir başka uzman fikir yürüttü. "Belki haberleşebilmek için olabilir. Yer altında uzak mesafelere iletişim sağlayamıyorlardır."

"Olabilir, bunu anlamak için yüzeye çıkış düzenlerini tespit etmeliyiz. Eğer aralarında bir iletişim oluyorsa, bu iletişimin frekansına ihtiyacımız olacak."

Grubun bulduğu ipuçları heyecan vericiydi. Angela da babasını arayıp bir şey bulduğunu söyledi.

"Devam et canım seni dinliyorum."

KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)Where stories live. Discover now