6. Bölüm

349 133 3
                                    

Eve gidip üstümu başımı cikaradiktan sonra buzdolabının actim. O kadin olsaydi evde yemek olurdu. Fakat dolap tam takir kuru bakir bostu. Para zaten yoktu. Artik tek basimaydim. Calisip para kazanmam gerekiyordu. Evden dışarı çıktım ve is aramaya basladim. Ama benim okul cikislarinda çalışmam gerekiyordu. E malum okulu asamazdim. Hava kararana dek is aradim. Ama bulamadim. Morelim iyice bozulmustu. Eve giderken bir giyim magazasinin önünde bagrisma sesleri geliyordu.
"Yeter sana bu kadar taviz verdigimiz. Bir calisan bu kadar sorumsuz olmaz ki canim. Kovuyorum seni."
"Sen kim oluyosunda beni kovuyosun be. Ben kendim istifa ediyorum."
Kiz magazaya ait olan karti adamin yüzüne firlatip gitti. Eee kos kizim mira kos bu isi alman lazim. Adam iceriye girince yanina gittim.
"Pardon bir bakarmisiniz?"
"Buyrun hanımefendi ne arzu etmistiniz. Banu kizim gel müşteriyle ilgilen".
"Ha yok ben müşteri degilim. Sizinle birsey konusmak istiyorum."
"Buyrun sizi dinliyorum. "
"Az once kapida yasananlara tanik oldumda. Acaba o kizin yerine beni eleman olarak ise alabilirmisiniz. Bu ise cok ihtiyacım var."
"Daha önce bir is deneyiminiz varmi".
"Seyy yok. Ama elimden her is gelir. Cok sorumluluk sahibiyimdir. Bir dediginizi ikiletmem gerçekten. "
Adam beni bastan asagi süzdukten sonra:
"Iyi madem iyi bir kiza benziyosun. Gözüm tuttu seni calisabilirsin."
"Ayy gerçekten mi. Cok teşekkür ederim. Ama birsey daha soylemem gerek."
Adam tek kasini yukari kaldirarak:
"Soyle bakalim."
"Ben gündüzleri okula gidiyorum da acaba aksam calismam mumkunmu"?
"O zaman biraz daha fazla calisacaksin. Yani saati biraz daha fazla olacak."
Suan havalarda ucuyordum. Cok mutluydum.
"Tabikide çalışırım. Gerçekten cok teşekkür ederim. "
"Ise pazartesi basla. Simdi git muhasebeden evraklari imzala ve avansini versin."
Basimi minnet dolu duygularla tamam anlaminda salladim. Muhasebeye gittim.800 lirada anlastik. Avans olarak da bir miktar para vermi. Simdi bu paraya parti icin güzel bir elbise alabilirim. Eve giderken bir porsiyon pizza aldim. Malum evde hicbirsey yoktu. Yanina da bir cay demledim. Keyfime diyecek yoktu. Yağmuru arayip is buldugumu soyleyecektim ki telefonu babannesi emine sultan acti. Emine sultan cok tatli bir kadindi yagmurla ben de ona sultan diye hital ediyoduk. En çokta konusmasi tatliydi. Yagmurun annesiyle babasi trafik kazasinda ölmüslerdi. Bunun icin o da babannesiyle kaliyordu. Emine teyzenin kulaklari biraz ağır isitiyordu. E malum kac yasinda kadin. Emine sultan telefonu actiginda:
"Kimsin sen deverem gari bana."
"Emine teyze ben mira".
"Nira gidiyon Nira giz gonusuveriversen ya".
"Emine teyze ben Yagmurun arkadasi mira varya hani".
"Hee allah canini almaya giz soyleyiveriversene gulalarim agar işiti bilmeyonmu".
Emine teyzeyle konusmak cok isterdim ama az dakikam vardi. Onun icin fazla uzatmadan:
"Teyze yağmuru verirmisin telefona."
"He tamam. Giz gizim geliver çabucanak. Miramidir cıramıdir o giz arıyo seni."
Yağmurun arkadan "geldim tontisim" diye bagirmasi geliyordu.
"Efendim mira."
"Yağmur bil bakalım ne oldu".
"Suan bilemicem beni fazla ugrastirma soyle hadi. "
"Is buldum. Hani bizim okulun üst sokaginda büyük bir giyim magazasi varya orada çalışacağım."
"Ama okul nolcak surada az bir zaman kaldi bitmesine keşke birakmasaydin."
"Yok kizim okulu birakmiyorum. Okul cikisinda akşamları calisacagim."
"Aa super o zaman senin adina cok sevindim hayatim".
"Sey dicektim. Hani sana parti var demistim ya bana ilk avansimi verdiler. Acaba yarin musaitsen kıyafet bakalimmi?"
"Him. Evet musaitim. Yarin sana geleyim o zaman senden beraber cikip gideriz."
"Tamam tatlım cok saol. Babannisinin o tonton yanaklarından sımsıkı op."
"Dur dur bak sesini duy öpüyorum. "Giz ne dimege öpüp durun şindi. " Duydunmu optq hadi iyi geceler".
Bugun iyice yorulmustum. Hemen gidip yattim. Sabaha yakina ama hala hava karanlikken su icmek icin kalktigimda camin arkasinda bir insan vardi. Daha doğrusu simsiyah bir gölge. Korkudan çığlığı basinca gölge kayboldu. Suan cok korkuyordum. Evin bütün isiklarini yaktim. Televizyonun da sesini sonuna kadar actim. Hava zaten aydinlaniyordu. Ama cok korkmustum. Yagmur gelene kadar televizyonun karsinda oylece durdum. Yağmur geldiginde ona kapiyi actim. Ve hemen olanlari anlattim. Yağmur gülerek:
"Kizim agactir o ya da kedi köpek. Uyku sersemi gördüm diyosun nerden biliyorsun ki bir adam oldugunu takma bosver."
Yagmur olayi gecistirsede ben ne gördüğüme emindim. Uzerimi giyindim. Ve yağmurla alışverişe ciktik. O magazdan bu magazaya gittik. Ama hiçbiri icimi sinmedi sinenlerde cok pahaliydi. En son küçük bir butige girdik. İçeride cok guzel seyler vardi ustelik fiyatları da cok uygundu. Gözüm yesil mini, bogazi yarım saran, kollari açıkta kalan bir elbiseye gitti. Hemen onu alip kabine girdim. Altina da beyaz tonlarinda sitiletto giydim. Yagmurun karsisina ayni mankenlerin yaptigi gibi makara olsun diye saclarimi saga savurup çıktım. Yagmur:
"Ohaa yuh kizim ne bu halin".
"Niye ya olmamismi ama ben cok begendim".
"Suan erkek olsam sana sulanirdim. Ne olmamisi kizim manyak olmus hemde süper".
Yağmurun begenmesi beni cok mutlu etmisti. Oranin sahibi bir kadin:
"Kizim sen mankenlere tas cikartirsin. Bu elbise ilk geldiğinde fiyatı cok yuksekti. Fakat bedeni cok kucuk olduğu icin kimse gelip denemedi bile. Bizde fiyati dusurduk de dusurduk. Bence bunu almalisin".
Tabikide alacaktim. Bu benim elbisem. Elbiseyi ve ayakkabilarida alio butikten cikarken kadin:
"Sen mankenlik falan mi yapıyorsun? "
"Yoo hayir neden soyledinizki"
"Bence dusunmelisin. Çünkü fizigin gayet guzel. Yüzün de maşallah ay parçası gibi. Bu bir arkadasimin karti. Bunu al eger düşünürsen onu arayabilirsin. Emin ol seni geri cevirmeyecektir. "
Karti alip kadina gulumsedim. Ve ciktik. Yağmurla beraber bizim eve geldiğimizde kapilar acikti. Tedirgin olup kosarak içeri girdim. Iceride suratsiz bir adamla kendisinden daha suratsiz bir kadin vardi. Anlasilan kari kocaydilar. Eve girip:
"Siz kimsiniz ne isiniz var evimde defolun polis cagiricam".
Suratsiz kadin yüzünü burusrurarak:
"Asil sen gitmezsen biz polis cagiracagiz. Bura bizim tapulu evimiz bugun satin aldik. Simdi esyalarini topla ve bu evden defol."
"Ne diyosun be sen. Hanim hanim bana baksana sen. Bura benim evim sen kimi kimin evinden kovuyosun. Yasina hürmeten biraz saygılı konuşuyorum. Simdi benim sinirlerim tepeme cikmadan gidin burdan".
Kocasi olacak o adamda elinde kagitlari bana gostererek:
"Bunlar tapu. Kemal bu evi bize sattı. Simdi polisi cagirmadan esyalarini toplayıp git".
Gözyaşlarim yine akmaya basladi. Yagmur elini omzuma atarak:
"Aglama birtanem daha fazla isleri zorlastirmadan esyalarini toplayalim. Anlaşılan o alcaklar gerçekten satmislar evi hadi esyalarini toplayalim."
Yağmur hakliydi. Bari gerçek anam babam degildiniz bu evi satmasaydiniz. Gercek anılarım cocuklugumu bana verseydiniz. O bende kalsaydi. Nasil bu kadar vicdansiz acimasiz olabiliyorlardi ki. Nasil. Odama girip esyalari toplarken. Yagmurda sifon yerdeki cekmecelerdeki ivir zivirlari topluyordu. Bana dönerek:
"Mira allah aşkına bu ayakkabilarinin ic camasirlarinin yaninda ne isi var. Kizim."
Ona döndüğümde. Elindekilere baktim aras'in aldigi ayakkabilardi. Evimden ayriliyorum diye akan gözyaşlarım bu sefer aras icin akmaya basladi. Neden hersey bu kadar üst üste geliyorki. Belki bunlarin hepsi bir imtihandi. Bu kadar çok gozyasi dokuyorsam sonunda cok mutlu olurum diye kendimi avuttum. Isimiz bittiginde bir tek makyaj malzemelerim kalmisti. Yağmurla onlari cantama koyarken:
"Mira bu ruj ne kadar guzel kokuyor. Insanin istahini aciyor valla".
Baktığımda elinde cilekli rujum vardi. Ic cekerek "aras da oyle derdi" dedim . Yağmur:
"Efendim duyamadim ne dedin mira"
"Öyle evet güzel kokar gerçekten dedim."
Valizleri elimize alio son kez evimin etrafini gezdim. Disariya cikip. Odamin caminin onunde durdum. Tam gidecekken yerde bir künye buldum. Bakacakken yağmur cagirdi. Bende cantama attim. "Geliyorum. "
"Simdi dogru bize gidiyoruz. Artik beraber yasayacagimiz icin cok mutluyum mira."
"Ne beraber yasamasi sacmalama. Yagmur ben size yuk olamam. Simdi pir pansiyona gider orada geceyi geciririm. Yarında kendime kalacak bir yer ararim."
"Sen ne diyosun be. Bak beni simdi cirkefe baglatma. Hem nerde görülmüş iki kardesin ayri evlerde kaldigi. Itiraz kabul etmiyorum. Hem emine sultana da anlattim olanlari. Ilk o buraya getir diye can attı. Bizimle kalsin dedi. Bir sürü yemekler hazırlamıştır. Eger bizimle kalmazsan gerçekten darilirim".
"Tamam peki o zaman kalicam".
Yağmurlar gecekondu da yasiyordu. Buralarda meşhurdur cephesi ziftle kaplanmis gecekondular. Ama ici cok sicaktir. Eve geldigimizde emine teyze:
"Geliverin benim gizlarim giz dut giz su dencereyi yoruldum gari. Amanin amanin benim mavisimde gelivemis. Hosgelivemis".
Emine teyzenin elini öptüm ama en vazgeçilmezi o pamuk gibi olan tonton yanaklariydi. Onlarida sıkıca öpüp sofraya oturduk. Emine teyze tarhana çorbası karniyarik ve pilav yapmisti. Yagmur:
"Ooo sultanim yine döktürmusun gari giz sofrayi."
"Yeyin hadi yeyin bana laf yetistirip duruvermen bakeyın".
Yemegimizi yedikten sonra emine teyze:
"Hadi bakam gelinlik gizla oluverdiniz sofrayi da siz toplayiveren gari. Benim dizim var. O deyyus adam gizi gacirivemisti. Gizin yavuklusu gizi gurtaracakmi ben onu izleyivecem."
Emine teyze sanki olay gercekmis gibi öyle bir anlatiyoduki gülmemek elde değildi. Sofrayi yagmurla beraber topladiktan sonra birimiz bulasigi köpükledi birimiz de duruladi. Bittikten sonra bizde emine teyzenin yanina gittik. Emine teyze neredeyse televizyonu kiracakti.
"Geliveren gizlarim gel bak bak su deyyusu goruyonmu. Gizi baglamis eziyet ediyo. O yavuklusu da bi gelemedi. Giz elden gidcek halen ortada yok. Amaninn bitti mi en heyecanlı yerinde hep böyle yapiyolar."
Gerçekten onun bu halleri cok komikti. Dizisi bitince yatmaya gitti. Bizde gittik. Odada iki tane basi kirik. Cekyat vardi. Birine yagmur birine de ben yattım. Yagmur:
"Hadi bakalim parti güzeli iyi uykular. "
"Su ruh halimle partiye gitmek hic istemiyorum biliyormusun".
"Yaa canim çocuğa da ayip olsun o partiye gidilecek o kadar. Seni kendi ellerimle hazirlayacagim."
"Dogru söylüyorsun sirf o cocuga ayip olmasin diye gidiyorum. Yoksa gercekten hiç havamda değilim. "
"Hadi artik uyu mira."
"Tamam tatli rüyalar. "
Isigu sondurup yattim. Partiyi düşündüm. Arasla karsi karsiya gelmek hic istemiyordum. Insallah gelmez diye dua ederek gozlerim kapandi.

UKALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin