Deniz,Yusuf,Hüseyin'in Dışarıdaki Son Günleri

3.9K 74 6
                                    

      12 Martla baslayan dönem,Türkiyenin üstündeki karanlığı daha da yogunlastirmisti.Sozde "söz özgürlüğü,düşünce özgürlüğü"denen şey,artık sözde bile degildi.Ozellikle 1967-68 lerden sonra giderek yayginlasan toplumsal,ekonomik ve siyasal huzursuzluk,12 Martla birlikte,tek tarafli olarak ve bu kez siki yönetim uygulamalariyla surdurulmeye başlandı. Yil be yil sicramalarla gelen bu gerginlik karsilikli olarak mücadele bicimleinde de çok çeşitli boyutlara varmisti.Artik tutuklanmalar,oldurulmeler,iskenceler her günün haberleri arasındaydı. Sıkıyönetim kendi icindeki ilk acemiliği geçince,bir cok Sıkıyönetim Mahkemesi önceden (ve bilinen yöntemlerle)bulunan suclulari yargilamaya basladi.Bu mahkemelerden bir çoğu,sanıkları "ölüm istemiyle"yargiliyordu. Ölümle yargilanmakda siradan bir yargilama biçimi olmustu.Turkiyedeki siyasal yargilama tarihinde ender uygulanmis maddeler,bu dönemde siradanlik kazanmisti.Yuzlerce sanigin ölümle yargilanisina tanık olundu.Bunlardan ucune Deniz,Yusuf ve Huseyin e verilen hüküm infaz edildi.
     Çeşitli siyasal suçlardan aranan Deniz Gezmiş,16 Mart 1971 de Gemerek te yakalanmış,18 Mart 1971 de tutuklanma kararı verilmişti. 5 Nisan 1971 de tutuklama kararı verilen Yusuf Aslan da Deniz le birlikteyken Sarkisla da yakalanmıştı.23 Mart 1971 tarihinde Pınarbasinda yakalanan Hüseyin Inan ise 24 Mart 1971 tarihinde tutuklanmisti.
     Bu üçünün de son tutuklanislariydi.Daha önce,özellikle Deniz başta olmak üzere,bir çok kez tutuklanmislardi.Hele 1968-1971 döneminde icinde Deniz olsun olmasın,her hareketten sonra Deniz hakkinda arama ve tutuklama karari verilirdi.Üçu de daha önceleri çeşitli cezaevlerinde kalmislar,iskencelerden gecirilmislerdi.Huseyin e Filistin dönüşü yakalandigi Diyarbakirda çok ağır iskenceler uygulanmisti.Yine de istenen ifadeler alinamamisti.
     Bu son tutuklanislariydi.Bu tutuklanislariyla baslayan serüvenleri,olumleriyle sonuçlandı. Tutuklanma oncesinde bunu üçü de biliyordu. Artik hareketleride bir baska boyuta varmisti.Ogrenci hareketi olmanin üstünde bir anlam tasiyordu.12 mart muhtirasiyla birlikte eylemleri de yoğunluk kazandi.Bir sure sonra Ankaradan ayrildilar ve Sarkisla ya dogru yola ciktilar.Elazig yöresinde bir Köprüde kendileriyle birlikte Ankaradan ayrilan Sinanla bulasacaklardi,Nurhak Daglarindaki barinaklarina gideceklerdi. Şarkışla da bir kusku üzerine cevrildiler.Isteseler,ellerindeki otomatik silahlarla kendilerini cevirenlerden bir anda siyrilabilirlerdi.
     O gune dek silahlarini oldurmek icin ateslememislerdi.Oldurme duygusu onlari her zaman tedirgin etmişti. Ozellikle de yakin arkadaşları Sinan,bu konuda alabildigine titiz davranirdi.
     Dört amerikaliyi esir alip kacirdiklarinda Sinanda,Deniz de,Yusuf da ellerindeki tutsaklari öldürmek zorunda kalabileceklerini  dusunmek bile istemiyorlardi...Sinan böyle bir olasılık aklına düşmesin diye sürekli uzak duruyor,konusmalara katilmiyordu.Deniz "bunlar nesnel olarak ölümü hak etseler de,öznel olarak sucsuz insanlar"diye düşünüyordu.
     Amerikalilari esir aldiklarinin ertesi günü,iclerinden birinin gizlice karisina yazdigi mektubu yakaladilar.Amerikali,karisina,"artik gorusemeyecegiz" diye yazmisti.Deniz,mektubu okurken çok huzunlenmisti.Mektubu yakalatan Amerikali cavussa çok korkmustu.Deniz e "karısının hamile olduğunu"soyluyordu.Deniz "üzülme gorusursunuz"diye avutmustu onu.
     Iste ayni duygu Sarkisla da Denizin icini kaplamisti. Cevrilmislerdi ve kacmalari gerekiyordu.Yeri ve göğü atesleyip döndüler. Donduklerinde ilk kurşunu Yusuf yedi arkadan.Deniz düşen Yusuf'a kostu.Bakistilar ;Yusuf ,Deniz kacsin istedi;o,Yusufu kacirmak istedi.Hayatlari saniyelerle cevriliydi.Bakistilar ve Deniz siyrilip kaçtı.
     Deniz segirtirken icinden bir yani kopmus gibi duyuyordu Yusufu.Onunde araba duran bir kapiyi çaldı. Kapiyi acan kadina kocasini cagirmasini söyledi. Kadin ansizin kapiyi örtünce,silahini kilide dogru atesledi...Denizin hic istemedigi bir sey olmus,kapinin obur tarafındaki kadın yaralanmisti.Kocasi geldi,arabaya bindiler.Deniz arabanın yönünü,Yusufun kendinden koparildigi yana çevirdi. Orada bir iki tur atti.Ve dışarı dogru "yusuf yusuf"diye seslendi.Kendi sesi ve motor gürültüsü dışında bir ses alamiyordu."Yusufu öldürdüler"diye gecirdi içinden. Yüzündeki çizgiler gerildi.Metin olmasi ve kararli davranmasi gerektigini mirildandi kendj kendine.Metin olmak ve kararli davranmak onun ilk gencliginden beri en temel niteligiydi.

Dar Ağacında Üç Fidan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin