Bebeğim

59 15 2
                                    

Madison

Sıkıcı ve bunaltıcı bir sürü dersten sonra nihayet öğle arası gelmişti. Koridorda ilerlerken insanların kenara çekildiğini bana yol verdiğini görünce sırıtmadan edemedim. İşte bu benim okuldaki gücümü temsil ediyordu. Herkesin korktuğu ve kimsenin laf atmaya cesaret edemediği sert kızdım ben. Beni kimse durduramazdı. Ben okulun belalısıydım.

Koridorda bu düşüncelerle ilerlerken bir kişinin bana çarpmasıyla kendime geldim.
" Heyy önüne baksa-
" Madison bu sen misin? İnanamıyorum ne kadar çok değişmişsin. Seni en son gördüğümde okula yeni başlamıştın. İki yandan saç örgülerinle ve minik pembe çantanla falan ."
" Yalnızca ben değil sen de okula yeni başlamıştın. Ayrıca seni yeniden görmek de güzel Matthew. "
Matthew bir adım geriye gitti ve beni baştan aşağı inceledi. Sırıtmaya başladı.
"Son gördüğümden beri oldukça güzelleşmişsin bebeğim. "
Kıkırdadım.
" Bebeğim mi? Cidden mi Matthew? "
dedim ve tıpkı onun yaptığı gibi ama abartılı bir tavırla onu süzdüm.
Altında siyah hafif dar bir pantolon, yeşilin tonlarının ve siyahın karışık olarak bulunduğu boğazlı spor ayakkabılar vardı. Üstünde ise haki rengi, kaslarını belli eden tişört ve deri ceket vardı ve oldukça iyi görünüyordu.
" Aynı şey senin için de geçerli. Oldukça -
" Mükemmel ve yakışıklı mı görünüyorum? Biliyorum bebeğim."
Söylemene hiç gerek yoktu."
" Peki Bay Kendini Beğenmiş buraya neden geldiğinizi sorabilir miyim?" dediğimde sıkıntıyla ensesini kaşıdı.
" Geldiğim okulda biraz sıkıntı çıkardım. O yüzden annemler kaydımı ordan alıp bu okula verdiler. Bu okulda zaten istesemde yalnız kalmazdım illaki birçok kişi benimle tanışıp arkadaş olmak ister diye düşünüyordum ki işte seninle çarpıştık."
" Hmm, o zaman birlikte öğle yemeğine gidelim. Beni takip et yeni çocuk." demem üzerine gözlerini devirdi. Ardından kolunu omzuma atıp beni kendine çekti.
" Ne yapıyorsun? " diye tısladım o ise beni kendine daha çok çekti.
"Bebeğim, senin bana ait olduğunu şurdaki seni kesen tiplerle gösteriyorum. " dedi.

Gözlerimi devirdim. Gülümseyip elini tutacakmış gibi yaparak omzumdaki kolunu indirip büktüm. Matthew kolunun acısıyla inlerken kolunu biraz daha sıktım ve:
" Ne dediğini duymadım bebeğim ." dedim, bebeğime vurgu yaparak.
"Tamam , tamam sen kazandın. Şimdi kolumu bırak. " dedi.
Kolunu bıraktığımda bana pis pis bakarak:
"Hep bunu yapmak zorunda mısın? Ayrıca gittikçe güçleniyorsun. Sanırım bir dahaki sefere kolumu büktüğün zaman kolum kopacak."
" Tek kas çalışan sen değilsin güzel çocuk. Şimdi çalıştığın kaslarını kullansan iyi olur, aç kalmak istemiyorum. "

¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤

Bahçedeki bankta oturup Natasha 'yı beklemeye başladım. Natasha okul başkanı olduğundan beri onunla pek görüşemiyorduk. Çok meşguldu ve bu meşgulluk canımı sıkmaya başladı.

Matthew 'ın yanıma gelip oturmasıyla irkildim.
"Bebeğim sorun ne?" diye sorduğu zaman gözlerimi devirdim.
"Kolunu koparmanı istemiyorsan çeneni kapa Matthew. " dedikten sonra arkama yaslandım.
Matthew' e baktığım zaman gözlerindeki alaycı ifadenin yerini hafif endişeye bırakırken:
" Madison hadi bana ne olduğunu anlat. " dedi.
Cevap vermeyip inatla yere baktım.
" Madison hadi." dedi ama cevap vermedim.
Eliyle çenemi tutup yüzüne bakmaya başladı. Gözlerine baktığım zaman bir sürü duyguyu bir arada gördüm: Endişe, merak, şaşkınlık...
" Bana söyle ne oldu?" dediği anda arkadan bir bağırış yükseldi.
" Madison ne yapıyorsun? " bağıran Natasha 'ydı. Matthew elini çekti, yüzündeki endişe yerini yavaş yavaş alaycılığa bırakmıştı.

Natasha yanıma geldiğinde zaman yüzünde şaşkın ve sinirli bir ifade vardı. " Hemen açıklama istiyorum Madison bu kim?" derken Matthew 'ı gösterdi.
Matthew güldü ve:
"Madison' ın yeni sevgilisi ve müstakbel eşi ." dedi.
Natasha ' nın ağzı açık kalırken Matthew ' ın kolunu bükmeye başladım ve tane tane konuştum.
" Sana. Kaç. Kere. Böyle . Yapmamanı. Söyleyeceğim. " dedim. Kolunu hafifçe bıraktım ama hala büküyordum.
"Böyle bir şey yok Matthew sallamayı çok seviyor değil mi Matthew ?" diyerek kolunu daha fazla sıktım. Matthew acıyla inleyerek onaylarken Natasha ' ya döndüm ve:
"Natasha bu Matthew. Sana anlattığım çocukluk arkadaşım." deyince Natasha güldü.
" Memnun oldum ben de Natasha. " dedi ardından yanıma oturdu ve sohbet etmeye başladık.

Biz konuşurken bahçe kalabalıklaşıyordu. Birden bağırış çağırış ve itişip kakışmalar başladı. Natasha ve Matthew bana " Gidelim mi?" der gibi bakınca başımla onayladım.

Birlikte ayağa kalktık. Biz kavga ettikleri yere varıncaya kadar kavga iyice büyüdü ve yumruklaşmalar başladı. Natasha endişeli gözlerle bana baktı ve:
" Hissettin mi ?" diye sordu. Başımla onayladım. Hissetmiştim.

Gölgeler burdaydı.

Selam!! Yine ben :) Nasılsınız? Yepyeni bir bölümle karşınızdayım. Yine :) Sizce Hikaye nasıl gidiyor? Bu arada ithaf var bu bölümü iremoned ' e  (bebeğim seni seviyorum :DD) ithaf ediyorum. Müneccim misin karşimm? Jdghjkjgjgj :P
Yorumlarınıza ve votelerinize ihtiyacım var. Seviliyorsunuz :D

OKUYUCUNUN LANETİ Where stories live. Discover now