~1~

161 12 2
                                    

                        BİR GECE
On dört asır evvel , yine böyle bir geceydi ,
Kumdan , ayın on dördü , bir öksüz çıkıverdi !
Lakin, o ne hüsrandı  ki : Hissetmedi gözler;
Kaç bin senedir , halbuki , bekleşmekteydiler !
Nerden görecekler ? Göremezlerdi tabiî :
Bir kere , zuhur  çöl en sapa yerdi ;
Ayrıca dünyanın bayındır yerleri , o zamanlar ,
Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi .
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta ;
Dişsiz mi bir insan , onu kardeşleri yerdi !
Fevza bütün afakını sarmıştı zeminin,
Salgındı bugün Şark ' ı yıkan tefrika derdi .

Derken , büyümüş , kırkına gelmişti ki öksüz ,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi !
Bir nefhada insanlığı kurtardı o masum ,
Bir hamlede kayserleri , kisrâları serdi !
Aczin ki , ezilmekti bütün hakkı , dirildi ;
Zulmun ki , zevâl aklına gelmezdi , geberdi !
Alemlere, rahmetti , evet, Şer '-mübîni,
Kanatalrını adalet isteyenin yurduna gerdi .
Dünya neye sahipse , onun vergisidir hep ;
Borçludur ona toplumu , borçludur ona ferdi.
Borçludur bütün bir insanlık o günahsız kula ...
Ya Rabb , bizi mahşer günü bu ikrar ile haşret .

        Hilvan , 28 Ağustos 1928
        Hilvan , 11 Rebîülevvel 1347

Mehmed Âkif ErsoyWhere stories live. Discover now