One: I'm sorry for everything

10.1K 549 197
                                    

Çektiğim filmlerde bile bu kadar acıyı sığdırmadım.

Her film bittiğinde insanlar, karakterlerin ne yaşadıklarını bilmez. Çünkü zaten onlar mutlu bitirmişlerdi. Baş karakterin ölecek olması onları umursamazdı. Ya da baş karakterin yaşlandığımda bunaması. Bunların hiçbiri umurlarında olmaz. Hayatının bir kısmı mutlu bitiyor ama devamı seni yerle bir ediyor. Ayakta kalabildiğin zaman mutlu sona varıyorsunuz.

Bundan üç yıl önce hayat gerçekten mükemmeldi. Alex ve ben en harika çifttik. Alex ile ilk çektiğimiz video çok izlenmeye ulaşmıştı. Hatta bazen bizimle fotoğraf çekilmek isteyenler oluyordu.

Gerçekten mutluyduk. Fakat hiçbir zaman hikaye her zaman mutlu gitmiyordu. Derin bir nefes aldım ve içkimi yudumladım.

Alex, Jenna'nın kollarına sığınmış uyuyordu.

Tüm aile salonda duruyorduk. Liz ellerini dizlerinde birleştirdi. "Hiçbir yolu yok mu?"

Kafamı sola çevirdim. Alex'in kafasını Jenna'nın bacağına nasıl koyup uyuduğuna baktım. Uzun yünlü çoraplarını nasıl üstüne çektiğine baktım. Saçları ağırlaşmıştı. Yüzü solmuştu. Onu gördükçe daha çok canım acıyordu. "Normal yoldan, yok."

Sevdiğim kadın için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Alex'in babası elindeki üçüncü içkisi ile gözyaşlarını sildi. "Doktor ne dedi?"

Başımı eğdim. Doktor bunları Alex'in gözlerine bakıp söylemişti. "Normal yollarla, asla. Bundan başka hiçbir seçeneğimizin olmadığını söyledi."

Bir yıldır bu haldeydik. Evliliğimizin üçüncü yılı böyle geçmişti. Alex benden bunu istediğinde dünyadi en mutlu insan olmuştum. Ama şimdi en çok acı çeken kişiydim. Ben'i ilk kez böyle görüyordum. Alex ile aralarında asla anlayamayacağım bir şey vardı. Ben, Alex'i seviyordu. Bu az rastlanır çünkü Ben insanlarla sadece dalga geçer.

Ve Ben'i gözünden birkaç damla akarken gördüm. Jack ve karısı birbirlerine bakıp ellerini sıktılar. Umarım yaşadığımız şeyleri yaşamazlardı. Annem ve babam bana baktılar. En az onlarda bizim kadar üzgünlerdi. Biz evin neşesiydik ve şimdi Alex gülemeyecek kadar bitikti.

"Luke!"

Alex uykusunda ismimi sayıkladığında hızlıca elimdeki içkiyi masaya bıraktım. Alex birdeb çırpınırcasına ellerini koltuğa attı. Jenna, korkuyla Alex'in yüzünü ellemeye çalıştı. Alex, birden çığlık attı.

"Luke!"

Koşarak koltuğa oturdum ve Alex'in yüzünü öptüm. "Alex buradayım."

Her kabus gördüğünde böyle oluyordu. Göğüsüme sertçe vururken kollarını tuttum. Gözlerini açtığında, bana baktı. Nefes nefeseydi. "Gittin sandım."

"Hiçbir yere gitmiyorum güzelim."

Kafasını salladı ve kızarmış gözleriyle saçlarımı okşadı. "Beni yatağa götür."

Essie, yeni uyanmış bir şekilde merdivenlerden inerken Alex kollarını bana sardı. Jenna hızlıca ayağa kalkıp çocuğunu aldı. Alex, Essie'i gördüğü anda ağlamaya başlıyordu. Bacaklarını kollarıma attı ve her zamanki görevimi yerine getirdim. Merdivenlerden yavaşça çıkmaya başladım. Alex omuzuma kafasını gömdü.

Sleep with meWhere stories live. Discover now