26.bölüm Kavga

61 1 0
                                    

Eymen

4 haziran

"Batu bir bardak daha ver birader."
Yanımdaki bayanla ilgilenen barmen bu dediğim üzerine bana döndü.

"Abi fazlası çarpar bak vermeyim istersen."o sırada hiçbir şey umrumda değildi.Fazla olmasada kafam güzeldi ama bu gidişle evin yolunu zor bulacaktım.

"Ver sen ver"diyerek elimi boşver anlamında salladım.

Bardağı önüme koyduğunda bir dikişte hepsini içip bir tane daha istedim.

Bir tane daha,bir tane daha derken kafam allak bullak olmuştu.Ayakta duramayacak kadar sarhoştum. Sallana sallana yürüyor ve sürekli küfür ediyordum.

Barmen bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki ilerde bize doğru bakan korumaya işaret verdi bunun üzerine koruma beni koltuğunun altına alarak taksiye kadar götürdü.Taksi hareket ettiğinde hiç bir düşünemüyordum.O sıralar kafam allak bullaktı.Eve nasıl geldim ne ara yatağa yatırıldım haberim yoktu.Yatağa yatar yatmaz gözlerimi kapamıştım zaten karanlık olan etraf iyice karanlık olmuştu sonra uyumuşum işte.

5 haziran

Sabah alarmın sesiyle uyandım.

Başım çatlıyordu.İstemsizce küfür eşliğinde yataktan kalktım.Oda her zaman ki gibi dağınıktı.

-Adını ağzıma almak istemediğim- adam işe gitmiştir diye düşünerekten rahatça odadan çıkmamı sağlayan merdivenleri çıktım.Karnım zil çalıyor başım dediğim gibi çatlıyordu.

Kahvaltı yaptığımız alana doğru gittiğimde gördüğüm iğrençlikle bir hassiktir çektim.

Bugün pazardı.Şimdi tüm gün bunu mu görecektim lan ben ?

Burada kalmaya başladığım günden beri pazar günleri en nefret ettiğim günlerden biri olmuştu.

Çünkü mutlu aile başlığı altında bana çeşitli işkenceler uyguluyordu.

Beraber baba-oğul gibi dağ evine gidip balık tutmak,ormana gidip keklik avlamak gibi kesinlikle yapmayı sevdiğim ama yanımda bu iğrenç adam olduğunda hiçbir bokuma zevk almadığım işkenceler haline geliyordu.

Her hafta yaşadığımız bu boklukları yaşamamak adına sessizce ordan uzaklaşmaya kalktım ki tok ve her haltı gibi iğrenç sesi kulaklarımda yankılandı.

"Eymen ?" tamda arkamı dönmüş tüyüyordum.Yalandan bir gülümse eşliğinde arkamı döndüm.

"Efendim"dedim

"Masaya otur"dedi sesi zorlayıcı suratı her zaman ki gibi ifadesiz ve iğrençti.

Birşey demeden masaya oturdum. Kesin işi düşmüştü orospu çocuğunun "Birşey mi isteyeceksin ?"aha ayvayı yedim sizli konuşmam için beni defalarca uyarmıştı ama ben bunu çoğu kez uygulamıyordum.

"Eymenn ! İsteyeceksin değil isteyeceksiniz.Bunu sana kaç defa söylemem gerekecek."sesi yine boğucu ve iğrençti belkide 23 yıllık hayatımda en nefret ettiğim insandı diyebilirim.

"Kusura bakmayın bir anda oldu."
Arkasında bu denli konuşsamda yüzüne hiçbir halt diyemiyordum.
İt gibi ondan korktuğum doğruydu ama yapabileceklerini kimse tahmin edemezdi ben bile.

Gençliğimi annemi kurtarabilmek onun iğrenç işlerine alet etmiştim ve halada buna devam ediyordu.

Beni oğlu gibi gördüğünü iddia ediyordu ama daha çok bir adamı onun tabiri ile kulu gibi
davranıyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 10, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

GÖNÜLÇELENWhere stories live. Discover now