Bölüm 13

692 48 37
                                    

Sabah olup Jane uyandığında Damon'ın yüzü gülüyordu. Stefan ve Elena okula gitmişlerdi. Evde ikisi vardı sadece. 

Jane: Günaydın.

Damon: Günaydın. Nasıl hissediyorsun?

Jane: Bir rüyanın yanında gözlerimi açmış gibi. Kavurucu bir sıcakta buz gibi suya atlamış gibi.

Damon: Sevindim. Seni öyle görmek hiç güzel değildi.

Jane: Biliyorum. Benim de hoşuma gitmiyor. 

Jane ellerini eteğinin arka cebine sokmuştu, saçları biraz karışıktı ama bu haliyle bile yeterince çekici görünüyordu. Sakin adımlarla Damon'a yürüdü, bir şey söylemeden. İlgi bekleyen küçük çocuklar gibi bakıyordu ona. Bu hali gülümsetmişti yine Damon'ı.

Damon: Küçük hanım, bugün neler yapacağız?

Jane: Öncelikle aşağı inip bir şeyler yiyelim sonra eve gitmem gerekiyor. üstümü değiştirmek için. 

Damon: Ben de var mıyım bugünkü planında?

Jane: Daima. Çalışıyor musun Damon?

Damon: Evet. Her dakika hem de.

Jane: Yarın yeni bir şey öğreneceksin. Emin ol, hayatını değiştirebilecek bir şey.

Damon: Gerçekten mi?

Jane: Evet, öyle.

Damon: O zaman zengin bir kahvaltıyı hak ettin.

Jane: Şükürler olsun! Biraz daha bekletirsen beni, seni yemeye başlayacağım.

Damon: Sanırım o konuda beni geçemezsin. Seni yenerim. 

Jane: Evet, benim senin gibi sivri dişlerim yok malesef. Ama onlara iyi bakarım, yeterince güçlüdürler.

Damon: Ah, çok korktum. 

Jane, küçük adımlarla Damon'ın yanına gitti ve daha önce kimseyi öpmediği gibi öptü onu. Şehvetle, hayranlıkla... Damon, şaşkın ama bir o kadar da halinden memnun dudaklarını ona teslim etti. 

Damon: Bu neydi böyle?

Jane: Fransız öpücüğü.

Damon: Nasıl bildiğini sormuyorum bile.

Damon, kollarını Jane'in beline dolayıp kendine yaklaştırdı iyice. Ne olursa olsun son noktayı koymak isterdi her zaman. Onu öpmek, güneşe dokunmak gibiydi. 

Jane: Peki bu neydi?

Damon: Bu da Damon Salvatore öpücüğüydü.

Jane: Literatüre geçmelisin Damon, aldığım en güzel öpücüktü bu. Hadi gidelim artık, yoksa ısırırım.

Damon: Sen ısırırsan ben duracak mıyım? İşte ortalık o zaman karışır.

Jane: Isır beni, kaplan.

Damon: Beni kışkırtma.

Jane: Peki, peki. Ben hala açım Damon ve şiddetle bekliyorum o güzel aşçılığını konuşturmanı. 

Damon: Tamam, sen salona in ben hazırlayacağım birazdan.

Jane: Sen ne arıyorsun böyle?

YAŞAMIN KIYISINDA (DAMON SALVATORE)Where stories live. Discover now