-1-

3 1 0
                                    

Sabah yine annemin hadi kalk kahvaltı hazır diyerek uyandırmasını beklediğim bir güne gözlerimi açtım. Ama ne yazık ki ortalıkta ne annem vardı ne de kahvaltı. İçimde bir sıkıntı vardı. 2 gündür Sude ye ulaşamıyordum. Kahvaltıdan sonra ilk iş telefonumu çıkarıp Sude yi aramak için kilidimi açtım. Bu sefer iki gündür ulaşamadığım telefon açıldı. Ama karşımdaki Sude değildi.
"alo Kayla ben sinem " dedi karşıda ki kadın bu sudenin annesiydi
"nasılsın sinem abla" diye sordum nezaketen, teyze dememi hiç istemezdi.
Cevap vermedi nefes seslerini alıyordum. Ağlıyomuydu yoksa??
"sinem abla ne oldu?"
"tatlım sudeye bişey oldu onu aradığını biliyorum ama artık onunla konuşamazsın"
Ne diyo bu kadın
"ne demek konuşamam cezalı mı? " ağlıyordu..
"tatlım 2 gün önce eve sinirli geldi odasına çıktı bizde bişey yapamadık kapısını kilitlemişti" derin nefes aldı
"ve sabah kahvaltı için çağırdığımda ses vermedi babasıda kızdı yedek anahtarla odasına girdiğimizde yatağında öylece yatıyodu ne olduğunu anlamadık ilk önce ama yerde bir sürü boş hap kutusu vardı "
soluksuz dinledim çünkü nefes alamıyordum.
"hastaneye götürdük ama doktorlar çok geç olduğunu söylediler" diyerek hıçkırarak ağlamaya başladı. Dilim tutuldu gözlerimin önünden çok güzel anılarımız geçti, o..o artık yok muydu herkezden çok güvendiği kız can dostu ölmüş müydü cidden? Sormaya cesaret edemedi zaten sinem ablada o can alıcı soruyu cevapladı.
"yarın defnedilecek." telefonu kapattığında sanki soyut bir tabloyu izliyormuş gibi etrafa boş gözlerle bakıyordum. Aceleyle yataktan kalktım. Ağlamıyordum. Neden ağlamıyodum? Hissiz bi şeklide valizimi çıkarıp apar topar dolabımdan elime ne gelirse attım içine. Evet İzmire gidiyordum. Zaten başından beri İstanbula gelmek içime sinmediydi. Babam ne kadar beni sevmesede ben onu seviyodum yanlız bırakmak istemedim hiç bir zaman. Babamın işi yüzünden geldiğim bu şehirden hiç haz almıyordum. Evden çıkar çıkmaz babamı aradım ofiste olduğunu öğrenince bi taksiye atlayıp şirketin yolunu tuttum.
Babam izin vermek zorundaydı zaten ben ne istersem hemen burnumun dibinde bitiyodu. Aslında benden kurtulmaya çalışıyordu çünkü o bir erkek evlat istiyodu.
Şirkete girdiğimde yalaka çalışanlar yağ yapmaya başladı. Hemen babamın odasına girdim kaçarcasına.
"ben İzmire dönüyorum" diyerek konuya direk giriş yaptım.
babamın canına minnetti onu göndermek, evine yeni metresini atabilirdi kolayca.
...
Uçak biletiyle tek başına terminalde oturuken Sudeyi düşündü. Ne yaşamıştı intihar etmesine yol açacak kadar ki?
Anons yapıldığında oturduğu yerden kalkıp uçağa doğru yürüdü. Artık ağlıyodu. İçindekiler boşalırcasına gözlerinden akıyordu. Bi kaç saat sonra uçak indiğinde İzmir'in kokusunu çekmek için derin bir nefes aldı. Ne çok anısı vardı bu şehirde. Sudegilin evine gitmek için bi taksi çevirdi....
Kapıyı çalmak için tereddüt etsemde sonunda başardım ve zile bastım. Kapıyı sinem abla açtı. Gözleri kanlanmış ve uykusuz olduğunu gösteriyodu. Sinem teyzeyi çok severdim. Bana annelik yapmıştı bu yaşıma kadar. Onu öyle görünce dayanamadım ve boynuna sımsıkı sarıldım. Ve onu üzdüğü için kızının ölümünden sorumlu olanları bulmaya o dakika yemin ettim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 15, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

. Where stories live. Discover now