Parti

1.7K 103 41
                                    

Uzun sürdü yine yazmam. Ateşlendim de. Bir virüs varmış öldüm yemin ediyorum. Herneyse. Beth challenge! Hepiniz kitaplarınızın bir sonraki bölüm medyasını yukarıdaki medya yapın ve beni etiketleyin! Bunu yapan herkesin ismi birdahaki bölümde geçecek! Arkadaşlar beklenen yb geldi!! Bu kitabı bir dahaki bölümde bitirmek istiyorum. Merak etmeyin 4. Kitap bu bitikten sonra kısa bir sürede çıkacak. Şimdi diğer bölümlere göre çok mu resmi konuştum ben? :D Peki resmiliği kaldırmak için: AAĞAĞAĞAĞĞAĞAĞAĞAĞĞAAĞAA!!!! Birde fark ettiyseniz ilk kitabımdaki o saygı hiç kalmadı. İşte beni şımarttınız. Öptüm sizi hadi ybye.

Emma'nın Ağzından
Zoe bana bağırdı.
-Saçlarını yolarım! Ergen!
-Sen bana mı ergen diyorsun?! Asıl kendine bak! Dik göstermek için göğüslerine çorap doldurduğunu herkes biliyor.
-En azından yaygın değiller.
-NEE?! BANA MI YAYGIN DİYORSUN? ASIL KENDİ POPONA BAK!!
-En azından bende var.
-En azından senin kadar fazla en azından demiyorum! Kaltak!
Bunu dedikten sonra arkamı döndüm ve Bayan Hannerson'u gördüm. Bayan Hannerson:
-14 yaşındaki genç kızların bu kadar çirkin bir muhabbet yapması hiç hoş değil.
Zoe inkar etti.
-Yemin ediyorum hepsini o başlattı!
-Bana atar yapıyorsun diyen sen değilsin yani.
-ÖYLE BİRŞEY DEMEDİM!!!
-Dedin! Kopya çektiğimi iddia ettikten hemen sonra! ASIL KOPYA ÇEKEN SENSİN!!
Bu kavga böyle devam etti. 6. Sınıftan beri hep kavga ederdik. Genelde bu kavganın sonucu...
-Kızlar sakin.
Mark'ın gelmesi ile biterdi.
-Eminim bir yanlış anlama vardır.
-MAARRK!!
Zoe Mark'ın üzerine atladı ve onu defalarca yanağından öptü. Mark Zoe'yi üzerinden itti  ve ayağa kalktı.
-Şey Emma,
Kızardım. O da biraz kızardı.
-Doğum günü partime gelir misin?
Elime mavi bir kart iliştirdi.
-Cumartesi, yani yarın saat 3'te. Evimde.
-Eehe.. Tabiki. Gelirim neden olmasın? Yani ok. Yani-... Tamam gelirim.
-Çok sevindim. Yarın görüşürüz.
-Görüşü-
-MARKUŞUMM!! Bana da yok mu?
-Üzgünüm Zoe. Davetiyeler bitti.
Bunu dedi ve uzaklaştı. Zoe sinirden öyle bir kızardı ki duman çıkardığını görebiliyordum. Koşarak lavoboya gitti.
              "Cumartesi günü"
Kapıdan içeri girdiğimdeki manzara çok güzeldi. Çok renkli ve neşeli bir ortamdı. Herkes eğleniyor, gülüp şakalaşıyordu. Mark arkadaşlarıyla konuşuyordu. Bir anda telefonu çaldı. Bir köşeye gidip telefonu açtı. Ben de ne dediğini duyabilmek için biraz yaklaştım.
-Hmm. Peki Josef. Canlı müziksiz devam ederiz. İlle de şarkıcıya gerek yok. Tamam. Görüşürüz.
Ona yaklaştım. Telefonunu cebine koydu ve beni gördü.
-Aha. Hoşgeldin.
-Merhaba. Şey istemeden konuşmana kulak misafiri oldum. Çok üzüldüm.
-Bende. Düet yapacaktık.
-Senin sesin güzel mi?
-Yani. O kadar değil ama güzel diye düşünüyorum.
-Şey... Ben hala konservatuara devam ediyorum ve-
-Şarkı söyleyebiliyorsan düet yapabilir miyiz? Hayatımı kurtarmış olursun!!
-Ben.. Şey... Neden olmasın?
-Süper! O zaman gel biraz ses açalım.
-Olur...
Arka odaya gidip ses çalışmaları yaptık. Daha doğrusu o yaptı çünkü suratına bakmaktan şarkı söyleyemedim. Söylediğimiz şarkı çok "romantikliydi."
~So let me hoooooold both your hands in the Holes of My sweater...
Şarkı bitti. Birbirimize baktık. Yaklaştık, yaklaştık. Ve öpüştük. Beni belimden tuttu ve üzerine çekti. Onun kucağında- tabiki böyle bişi olmadı. Tam öpüşecekken elim koyduğum yerde kaydı ve onun gözlerinin önünde yere yapıştım. Güldü.
-İyi misin?
-Evet.
Beni kaldırdı. Ben kızardım. Beni seviyor muydu? Niye öp- Daha sonra sahnenin hazır olduğu söylendi.
-Çıkmalıyız.
El ele sahneye çıktık. Ilıklar gözlerimizi kamaştırıyordu. Herkes sustu ve bize baktı. Ally bana göz kırptı. Biraz gülümsedim. Hala el ele tutuştuğumuzu hatırlayınca biraz kızardım. Mikrofonları tuttuk. Mark piyanoya işaret verdi. Daha sonra şarkıya başladı.
~Cause it's too cooooooold. For you here. And now.
~So let me hooooooold both your hands in the holes of my sweater...

Şarkı bitti ve herkes alkışladı. Selam verdik. Ve kulise girdik.
Kelime:565
Sonunda uzun bölüm. Hadi hakkettiniz ama. Kıbrıs'tayım. Sizde diyeceksiniz bi g'tümün üzerinde oturamadım hep yurt dışındayım. Herneyse. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın:
👇🏻👇🏻👇🏻
Shiplemeyi_Hayatı_Kadar_Seven_Kız

Büyümüşüz (İsimsiz korkular Kitap 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin