♥ 18 ♥

5K 359 93
                                    

Saat gece yarısıydı eve geldiğimde. Ela çoktan uyumuştu. Başucundaki koltuğa oturup onu izledim saatlerce. Onun için yaptıklarım, yapmaya çalıştıklarım geldi hep gözümün önüne. Ve de onu ilk gördüğüm an.

Damla'nın odasında üçlü koltuğa uzanıyordu. Beni Damla sanmış sonra kim olduğumu sorgulamıştı. Sonra sehpaya takılıp düştüğünde bende o an herkesleşmiş gözlerim görümüyormuş gibi ona "kör müsün?" lafını etiketlemiştim. Daha sonra Damla'dan durumunu öğrenmiştim.

Sonra hangi ara bu duruma gelmiştik daha doğrusu bu duruma getirmiştim bilmiyorum. Ama tek istediğim ona yardım etmekti. Gerçek anlamda ona yardım etmek istemiştim. Daha özgür, daha bağımsız yaşasın istiyordum kendisi için.

Bunu başarabilecek güçte olduğuna emindim. Kendi başının çaresine çok iyi bakabilirdi. İkinci birine ihtiyacı yoktu hayatında ama bunu anlamıyordu. Ona bunu anlatmak istemiştim.

Ama bu gece gerçekler yüzüme vurulmuştu. Ela ile olduğum zamandan beri ben benliğimden çıkmıştım. Bu adam gerçekten ben değildim.

Hayatta kaçındığım en büyük şey sorrunlu bir kadanla birlikte olmaktı. Bunu hep yaşamaya engel görmüştüm. Gerçekten de yaşamaya engeldi. Sorunlu kadın tüm hayatına karışır, hayatın merkezi kendisi olmasını isterdi. Bu da esirliği getirirdi.

Ve bugün gerçektende haklıydılar ben Ela ile yan yana olarak bir kafesin içine tıkılmıştım. Özgür kişiliğim elimden alınmış birinin ardını toplar hale gelmiştim. O'nu okula getirip götürüyor, giyeceği kıyafetleri bile ben seçiyordum.

Ne zaman böyle biri olup çıktım ben?

Nerede eskiden her gece dışarı çıkıp geç saatlerde dönen Özgür?

Şimdi evden çıkmıyor, ona bir şey olacak diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. O benim için bir şey değildi üstelik.

Ne zamana kadar böyle devam edecektim. Ya da edebilecek miydim? Bu saatten sonra bunu yapabilir miydim? İşte bu çok, çok zordu..

Ama bunu yapabilmek için çok uğraştım. Ela ile her gün kahvaltı yapıp onu okula getirdim. Sonra okul çıkışına gidip aldım eve götürdüm. Ertesi günde daha sonraki günlerde aynısını yaptım. Yine ve yine daha..

Ve artık bu bana çok fazla gelmeye başlamıştı. Aklımda olan sorular çoğalıyor bu sen değilsin diyordu. Kendi hayatımı yaşamıyor Ela'nın hayatına ayak uydurmaya çalışıyordum. Ela belki iyiydi ama ben gerçekten iyi değildim.

Bu yüzden bir şeyleri değiştirmek adına bir süre Ela'yı okuldan getirdikten sonra arkadaşlarla gece dışarı çıkmaya başlamışdım. Bu bir süre olan gece çıkmalar sabaha karşı dönmelere dönüştü öncelikle. Sonra ise eve dönmeme isteği.

Ama kendimi bunu yapmamak için çok zorlamıştım. Çünkü Ela beni evde bekliyordu. O'nun için eve dönüyor sabah okula götürüyordum.

Ama artık sanki bir yük taşıyormuş gibiydim, eksiktim tam olamıyordum bir türlü.

Artık Ela'nın her hareketi bana batmaya başlamıştı. Elindeki çatalı bile yere düşürmesi bana dokunuyor, ona kızmaktan geri durmamıyordum.
---

Kahvaltı yaparken Ela "Bu akşam Demir abimlere gidelim mi? Uzun zamandır gitmiyorduk, hem sınavlarımda bitti çocukları severiz. Biraz değişiklik olur." dedi.

Çok büyük değişiklikti sanki. Evden sadece okula gidip gelen biri için belkide öyleydi. Burada bile ayrı düşüyorduk. Ben gezmeyi seviyordum o ise evde olmayı tercih ediyordu. Gece dışarıya çıkacağımı soylediğimde bile bile 'nereye' demiyor 'tamam' diyordu.

Özgürlük! Where stories live. Discover now