23.Bölüm."Bu burada kalsın beni affettiğin gün bileğinde görmek istiyorum."

555 41 16
                                    


Hepinize keyifli okumalaar! ❤

Çağatay'dan.

Miray bir anda beni itince kolundan tuttum.Doğal olarak oda benimle beraber yere düştü.Önce kaşlarını çattı.Sonra sinirli sinirli baktı.Bense gülmekten kendimi alamıyordum. Miray'ın babası Haluk'un sesini duyunca Miray bana baktı.

"Biz bittik!" diye mırıldandı yavaşca.

"Ay Haluk dur! Sana bir söyleyeceğim."

"Annem hayatımı kurtarıyor şuan." dedi üzerimden kalkmaya çalışırken ama kalkmasına izin vermeden Miray'ı tekrar kendime çektim.Dudaklarına bir öpücük kondurdum.Ve ardından bir tokat yedim.

"Napıyorsun sen! Babam dışarıda! Ayrıca beni bir daha öpersen tokat değil tekme yersin!"

Üzerimden kalktıktan sonra bende kalktım.Miray bana bakıp yatağının altını işaret etti.

"Saçmalama." dedim sinirle.

"İyi sen bilirsin babam kızının odasında onu kaçıran kişiyi görünce ne yapacağı belli olmaz."

"İyi lan tamam."

Miray'ın gülmesine aldırmadan yatağının altına girdim.Ve neredeyse tam bir saat yatağın altında kaldım.Odaya birinin girdiğini duyunca seslere dikkat kesildim.

"Çıkabilirsin artık."

Somurtarak yatağın altından çıktığımda neredeyse akşam oluyordu.Üstümü başımı düzelttim.Telefonum çalmaya başladı.

"Efendim.....Evet gelirim şimdi bekle beni."

Telefonu tekrar cebime koyduğumda ona baktım.Herhalde gitmemi bekliyordu.Cebimden "ÇAĞATAY." yazan bilekliği masanın üzerine koydum.

"Bu burada kalsın.Beni affettiğin gün bileğinde görmek istiyorum."

"O zaman hiç bir zaman göremeyeceksin.Çünkü seni affetmeyeceğim."

"Bende vazgeçmeyeceğim.Beni affede kadar karşına çıkacağım.Seni öpeceğim.Yeniden seni kendime aşık edeceğim."

Evden ayrıldığımda hala aklımdaydı.Beni affetmeyeceğini söylüyordu.Yaptığım şerefsizlikten sonra affetmemesi normaldi.Başımı iki yana sallayıp sokağın arkasına park ettiğim motoruma doğru yürüdüm.Onun benden uzaklaşmasını istemiyordum.Evet,bir hata yapmıştım ama köpekler gibi pişmandım.

Motor'a binip son süratla sürmeye başladım.Beni elbette affedecekti ama bunun için biraz zaman lazımdı.Gülüşü gözlerimin önüne geldiğinde sırıttım.Güzeldi...Hemde çok güzeldi.Özellikle gözlerine hayrandım.Bir bakan bir daha bakmak isterdi.

Çalıştığım bara geldiğimde motoru park edip yine arka kapıdan içeri girdim.Bar'ın içine girdiğimde abimle babamın konuştuğunu gördüm.

"Sen ne arıyorsun lan burada?" dedim öfkeyle.İkisi de bana baktı.Babamın yüzünde hala o öfke iğrenme vardı.Beni değilde abimi daha çok severdi.

"Çağatay sakin ol  konuşmaya gelmiş."

"İyi bana bulaşmasın siktirsin gitsin." Bar'ın arka kısmına geçip kendime kendime bira aldım.

"Babanla doğru konuş!"

"Hadi ya ne zamandan beri babamsın?"

"Beni sinirlendirme oğlum."

"Vay." dedim ellerime birbirine çarparken."Ali Arslan ilk defa bana oğlum dedi.Bak bugünü hiç unutmayacağım.Hatta not falan alırım."

Babam hiç bir şey söylemeden yüzünü çevirip homurdandı.Abimde kaş göz işareti yaparak susmamı söyledi.Onlara aldırmayıp boş masalardan birine geçip bira içmeye başladım.Genelde gündüzleri kapalı olurdu bar.Geceleri ben şarkı söylerdim.Abimde barmenlik yapardı.Bar'ın sahibi de babamızdı.

EVİMDEKİ YABANCI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now