eight

4.8K 377 159
                                    

Herşey eskisi gibiydi.

Steve beni görmemezlikten geliyor, önümde hergün o kızı öpüyordu. O mesajları attıktan sonra saatlerce yazmasını beklemiştim. Hayır demesini, özür dilemesini ama yapmamıştı işte.

Bende kendimi daha çok Bucky'e adamıştım, sürekli birlikte oluyorduk. Duygu yoktu sadece ihtiyaç karşılamak içindi. Onun beni sevmediğini biliyordum, benim Steve baktığım gibi o da Sam'e bakıyordu. İkimizde umutsuzduk, acısını geceleri birbirimizden çıkarıyorduk.

Okulda onu gördüğüm her saniye daha da azap çekiyordum, günler daha da uzamış gibiydi.

"Tony," Natasha kolumu tutarak beni kendine döndürdü, benimle son bir haftadır daha çok ilgileniyordu. "Neden ağlıyorsun?"

Ağladığımın farkında bile değildim, çökmüştüm. Hızla gözyaşlarımı sildim. İnsanlar içinde ağlamayı sevmezdim, güçsüz gösteriyordu beni. Etrafıma bakındım, mavi gözler benle buluştuğunda dünya bir saniyeliğine durmuştu. Bana baktı, içindeki özlemi gösterdi. Dünya tekrar dönmeye başladığında bakışmamız durdu.

"Önemli değil," önemliydi. "Ben lavoboya gidiyorum sen sınıfa çık."

Natasha bana bakarak iç çekti, acıyordu. Acizdim ve insanlar bana acıyordu. Lise aşkları geçici olurdu, benimki öyle değildi. Lavoboda kimse yoktu. Soğuk su kendime getirmişti. Kapı hızla açıldığında gözlerimi içeri giren Steve doğru sabitledim.

"Konuşmamız gerekiyor," Sesi emir veriyor olmasada sözcükleri öyleydi, ben emir almaktan hoşlanmazdım.

"Seninle konuşacak birşeyim yok."

"Hayır var," Dilini yavaşça dudaklarının üzerinde gezdirdi, bilerek yapıyordu. "Bana olan bakışların mesala."

"Sana olan bakışlarım nedenini biliyor musun?" Sesim titremişti, bedenim ona karşı savunmasızdı. İstemediğim tepkiler veriyordu. Eğer şurda beni altına almaya kalksa umrumda olmazdı, vücudumun ona ihtiyacı vardı. Bizim birlikteliğimiz sadece sex değildi, aşkın vücut diline dökülmesiydi.

"Bildiğimi biliyorsun," biliyorum. "Seni seviyorum ve sende beni seviyorsun."

Titrekrekçe nefes aldım, eğer şimdi birşey yapmazsam tamamen onu kaybedecekdim. Göze aldığım şey büyüktü. Aramızdaki birkaç adımlık yeri kapatarak onu öptüm.

Hayatımda yaptığım en doğru şeydi.

Nobody's ex texting for a rewind || StonyWhere stories live. Discover now