-1-

83 14 5
                                    

ilk bölüm olduğu için birazcık kısa :)



Çantamı sırtıma aldığım gibi odadan çıktım.

'Anne ben çıkıyorum'

'Kütüphaneyemi gidiyorsun'

'Hayır Dıer'la işim var akşam olmadan gelicem'

'Görüşürüz tatlım dikkatli ol'

Kapıyı sessizce kapatıp çıktım.Ses yapmak istemiyordum çünkü ikizim Bridget hala uyuyordu.İkizim kız olmasına rağmen onunla çok iyi anlaşıyordum.Çocukluğumun tamamı Bridget'ten ibaretti aslında.Bridget bir İrlandalı olmasına rağmen çok fazla arkadaşı yoktu.Sanırım onun ruhu bir Amerikalıydı.Amerikan filmlerine,oyuncularına,müziklerine özelliklede basketboluna hayrandı.O bir İrlandalıydı ama sadece kağıt üzerinde.Onun bu halini seviyordum aslında.

Evden çıktıktan sonra Dier ile buluşmak için Dublin'de bir parka gittim,bir banka oturup onu beklemeye başladım.Sonra Dier'ı gördüm ve ayağa kalktım.

'Dier bu kadar önemli olan şey neydi sabahtan beri 47 tane mesaj atmışsın gerçekten çok meraklandım'

Dier gülmeye başladı.Benim bu kadar meraklanacağımı düşünmemişti.

'Dostum sakin ol sadece sana bi süprizim var'

Süpriz kelimesini duyunca daha çok meraklandım ve tek kaşımı kaldırıp Dier'a 'artık söyle' der gibi bakmaya başladım.Dier benim ne düşündüğümü anlayıp konuyu daha fazla uzatmadan söylemeye karar verdi.

'Dün New York'tan amcam beni aradı ben Bridget'in NBA'yden hoşlandığını bildiğim için maç biletlerini çıktığı gibi almasını söylemiştim oda üç tane bilet almış bizim için'

Dedi ve gülümsedi.Onun amacını anlamıştım.Dier küçüklüğünden beri Bridget'ten hoşlanıyordu.Küçükken bunu ilk duyduğumda çok gülmüştüm sonuçta erkek kılıklı kız kardeşimden biri hoşlanıyordu ve o biri en yakın arkadaşım Dier'dı.

Bu anılar aklıma gelince tebessüm ettim.

'Sağol. Bridget bunu çok sevecek ama önce anneme sormalıyız Amrika'ya gitme konusunda pek sıcak olacağını sanmıyorum'

'Sorun yok dostum olmazsa ben konuşurum'

'Tamam.Neyse ben gidip haberi Bridget'e vereyim'

'Pekala.Bir de onun için çok uğraştığımıda söylesen fena olmaz aslında'

Deyip göz kırptı.Gülümsedim ve ikimizde ordan ayrıldık.

Eve doğru yürürken aklıma annemin bu işe çok kızabileceği geldi.Her Amerika lafı geçtiğinde kıp kırmızı olurdu ve bağırıp çağırırdı.Bridget ve ben annemiz Mia'nın Amerika'dan neden bu kadar nefret ettiğini neden bu kadar sevmediğini bilmiyorduk.Bildiğimiz tek şey annemizin yanında Amerikaya gitme fikrini söylemememizdi.Bir an kendime çok kızdım bu fikri kabul etmemeliydim.Dier'a hayır demeliydim.Ama Bridget bu habere çok sevinecekti ve belkide hayatı boyunca Bana minettar kalacaktı.Çok kararsız kaldım.

Eve vardığımda kapıyı sessizce açtım anneme yakalanmak istemiyordum.Aslında ona yalan söyliyebilirdim.Bugün Dier'la konuştuklarımı anlatmayabilirdim.

İçeri girdim.Annem evde yoktu derin bir soluk aldım ve merdivenlerden çıkıp Bridget'in odasına doğru gitmeye başladım.Odanın kapısının önüne geldiğimde kapıda asılı olan yazıya baktım.The approach is dangerous yazıyordu.Yazıyı görünce gülümsedim bunu iki sene önce ikimiz yazmıştık.Odada çok yüksek seste ingilizce müzik çalıyordu.Kapıyı tıklatmak istemedim nasıl olsa bu seste beni duymazdı o yüzden kapıyı sertçe açtım ve içeriye girdim.Odaya girdiğimde Bridget'in elinde bir elektro gitarla şarkı söylediğini gördüm.Bir an afalladım.Bridget'in sesinin güzel olduğunu bilmiyordum hatta muhteşem olduğunu.Bridget beni görünce gitarı bıraktı yüzü kırmızının her tonunu yakalarken kafasını eğdi.Ve sessizliği bozdum.

'Sesinin bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum'

'Şey ımm aslında ben..'

Tam devam edecekken lafa atladım.

'Lütfen Bridget o kadar da iyi felan değil diyerek geçiştirmeye çalışma.Neden hiç yanımda şarkı söylemedin?'

'O aptal kızlardan olduğumu düşünmeni istemedim'

'Hangi aptal kızlar?'

'Ya bu götünü bile kapatmayan şortlardan giyip sesini güzel sanan sikik kafalı aptallardan'

Büyük kahkaha attım.Bridget çatık kaşlarla bana bakıyordu neden bu kadar güldüğüme anlam veremedi.Gülmeyi kestim ve yüzümde tatlı bi tebessümle lafa girdim.

'Sen benim ikizimsin,sen benim biricik çakma erkek kardeşimsin seni asla başka kızlarla düşünmem hele o götünü bile kapatmayan şortlardan giyip sesini güzel sanan sikik kafalı aptal kızlarla asla' dedi ve Bridget'in yüzünde bi tebessüm oluştu ve Bryan'ın boynuna atladı.

'Seni seviyorum canım ikizim'

'Seni seviyorum çakma erkek kardeşim'...



OLAĞANÜSTÜWhere stories live. Discover now