-3-

46 5 10
                                    


3.BÖLÜM


İçim içimi yiyordu.Hem gitmek istiyordum hem de korkuyordum.Çünkü bu ailede cesur olan ikizimdi ben değildim.Ama kendimi kanıtlayabilmem için hem de Bridget'i hayal kırıklığına uğratmamam için gitmek şart olmuştu.Bavulumu hazırladığım gibi usulca kapıyı açtım ve odamdan çıktım.Parmak uçlarında yürüyerek sessizce Bridget'in odasına girdim.Odaya girdiğimde Bridget'inde hazır olduğunu ve onu beklediğini gördüm.Ama gözüm bir şeye çarpmıştı ve dayanamayıp sordum.

'Gitarını neden almadın?'

'Bilmem almalı mıyım?'

'Alsan iyi olur biraz eğleniriz'

dedim ve güldüm.Sonra birlikte odadan çıktık.Ses yapmamaya özen gösteriyorduk.Bahçe kapısından dışarı çıkmayı başardığımızda ikimizinde yüzü gülüyordu.Koşarak Dıer'ların evinin yolunu tuttuk.Evin önüne geldiğimizde Dıer'ı aradım.Üçüncü çalışta Dıer telefonu açtı.Ona apar topar aşağı inmesini söyledim.Dıer meraklanıp aşağı indi.Uykulu ve bir o kadar da meraklı gözlerle bize bakıyordu.Ya da sadece Bridget'e odaklanmış desek daha doğru olabilirdi.Dier dayanamayıp konuşmaya başladı.

'Gecenin bu saatinde elinizdeki bavullarla ne yapıyorsunuz böyle'

Hemen lafa atladım.

'Annemle Amerika'daki maç yüzünden tartıştık ve mükemmel ikizimle mükemmel bir karar verdik kaçıyoruz'

dediğimde Bridget bir kahkaha fırlattı.Ve o an Dier yüzündeki gülümsemeyle aval aval Bridget'e bakıyordu.Bridget kafasını kaldırdığında Dier'la göz göze geldi.Gözü üzerindeki t-shirt'e kaymıştı.Hoşuna gitmişti lafa atladı.

'hey dostum ne bakıyorsun öyle'

dedi ve tebessüm etti.

'bilmem şey öyle işte neyse'

dedi ve başını eğdi.

'hey t-shirt'in çok güzel mavi'yi severim'

dedi gülüyordu.

'teşekkürler istersen sana verebilirim'

'asla hayır demem'

dediğinde hepimiz gülmeye başlamıştık.O an ben Bridget'le Dier'ı düşünüyordum.Aslında fena olmazdı Dier çok çapkın bir çocuktu ama sanırım Bridget için hiç öyle birşey düşünmemişti.

Birden Dier üzerindeki t-shirt'i sıyırmaya başladı.Ben sadece gülüyordum bunun Dier için iyi bir şans olduğunu anlamıştım.Bridget ise şaşkındı.

BRİDGET'İN AĞZINDAN;

Dier'ın vücudunu gördüğümde etkilenmiştim aslında fena çocuk değildi ama ona hiç o gözle bakmamıştım.Hem zaten çıksak bile olmazdı ben çılgın bir kızdım Dier ise sıradan bir çocuktu.Esmer,uzun boylu,kaslı ve yakışıklı bir çocuktu ama bana göre biri değildi.

O yüzden kafamdaki tüm düşünceleri silip Dier'ın bana verdiği t-shirt'i aldım ve teşekkür ettim.Dier ise sadece bana tebessüm etmekle yetindi.

...

Dier koyu kahverengi gözleriyle hala Bridget'e bakıyordu.Bir kahkaha atarak konuştum.

'Dier dostum biz kaçıyoruz diyorum geliyor musun?Gelmiyorsan bari biletlerimizi ver de gidelim'

Dier'ın böyle bir şansı varken Bridget'le yanlız kalabilecekken onları tek yollamak aptallık olurdu.Bu yüzden bana göz kırptı ve lafa girdi.

OLAĞANÜSTÜWo Geschichten leben. Entdecke jetzt