Tanıtım 2: Tutma elimi

103K 6.1K 1K
                                    

DİCLE

Tokadım yüzünde patladığı an kendime geliverdim.

Hemen yanağına uzandım.

"Acıdı mı? Birden oldu, ben..."

Elimi yanağından aldı, avcunun içine hapsetti.

Gözlerimin içine bakıp yüreğimi hoplattı.

"İki kere kafamı kırdın, bi kere kolumu bıçakladın. Allah'ın hakkı üçtür dedik, ses etmedik kürt kızı... Ama bu..."

Ağzım kuruyarak yutkundum.

"Bu?..."

Dudağı azıcık, ama çok azıcık yukarı kıvrıldı.

"Bu cezasız kalmaz."

Sert durmaya çalışırken o kadar tatlıydı ki, gülüverdim.

"Çok tatlısın."

Fesuphanallah çeker gibi göğe baktı, sonra yine gözlerini gözlerime dikti.

"Bana tatlısın diyosun ya..."

"Hı, diyorum?"

"Bi de böyle gülüveriyorsun ya"

"Hı, gülüyorum?"

Gözlerinde kırılgan, masum bir ışık yandı, alnının ortası kırıştı.

"İşte bi gülüyosun, sanırsın savaş bitiyo."

Kalbim tekledi. Bana şimdiye kadar söylediği en güzel şeydi.  

Kendimi bize geçit vermeyen herkesle savaşmışız da zaferlerin en büyüğünü kazanmışız gibi hissettim. 

Alayına isyan etmişiz de ikimiz hepsini dize getirmişiz gibi.

Hani demiş ya üstad, "Zaferin değerini kazananlar bilmez, onu mağluplara sorun."

Hayatımda ilk defa zafer denilen hisse bu kadar yaklaşmış bir mağlup olarak, bir belkinin pırıltısı beliriverdi kalbimin bir köşesinde.  Belki Alin haklıdır, belki kader cesurlara güler?

O cesaretle dudaklarım kendiliğinden kıpırdadı.

"O zaman bana gel de?"

Yüzü sertleşti. 

Gözlerine omzundaki silahın çeliğinden daha soğuk bir siper yerleşti.

Cesaretim hemen kaçıverdi. Elimi çekmeye çalıştım.

"Gel demeyeceksen de sal gideyim."

Elimi çekmeme izin vermedi.

"Gel desem vatan izin vermez, git desem..."

Devamını getirmedi.

Hırçınlaştım, elimi var gücümle çektim kopardım avcundan.

"Yüreğim bile diyemiyosun. O zaman tutma elimi."






ALAYINA İSYANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin