Sessiz Kuğu: Bölüm 1

159 6 1
                                    

Şule her zamanki gibi hiç sevmediği işinden çıkmış, tüm gün ayakta durmaktan ağrıyan beliyle otobüse binmişti. Garsonluk yaptığı küçük dükkandan pek fazla para kazanamadığı için taksiye verecek parası yoktu. Yağmur yağdığı için tüm camları kapalı olan otobüsün içi kalabalığında etkisiyle hamama dönmüştü. Kalabalıktan nefret ettiğini kendine bir kez daha hatırlattı. İçeride kötü bir koku vardı ve her yolculukta midesi ağzına gelen Şule kokunun etkisiyle daha kötü oluyordu. Üstelik iki koltuk önünde sürekli ağlayan çocuk bu duruma hiç yardımcı olmuyordu.

Elbette tüm bunlara rağmen güzel olan şeyler vardı. Mesela eve gidince yapacağı salçalı spagettinin hayalini kurmak, iki gün sonra gideceği bale dersini düşünmek yada camdaki buğuya resimler çizmek.

Cama yaptığı resimleri avucunun içiyle sildi. Bir an insanlar ne der diye düşünmeden edememişti. Daha sonra durağının yaklaştığını farkedip ayağa kalktı ve otobüsün orta kapısına ulaşmak için insanlara çarparak ilerledi. İnsanların kendisine olan kötü bakışları altında ezilmişti. Nihayet araçtan indiğinde şemsiyesi olmadığı için hızlı adımlar atarak evine vardı.

İçeriye girer girmez ilk işi zaten bir mutfak, bir banyo ve bir odadan oluşan evini kimse var mı diye kontrol etmek olmuştu. Zira buralar pek tekin yerler değildi. Kimsenin olmadığına emin olduktan sonra evin kapısını iki kez kilitledikten sonra üstünü bile çıkarmadan mutfağa gitmiş ve Kettle'a su koymuştu. Daha sonra odasına gitmiş ve üstünü değiştirmişti. Dışarıda yağan yağmura ve evin serin havasına rağmen teni cayır cayırdı. Eskimiş tişörtlerinden birini ve altına uydurduğu aynı soluk siyah renkte penye şortuyla yemek vakti için hazırdı.

Yemeğini yedikten sonra yalnızca bir dolap ve yatağın olduğu odasına girip uyumak için yatağına girdi. Gece lambası açık değildi çünkü sarı ışıktan nefret ederdi. Parası olduğunda başka renk bir lamba almayı aklına not etti.

Uykusu olmasına rağmen uyuyamıyordu çünkü uyuyamayacak kadar yorgundu. Sokak lambasının evine yakın olması nedeniyle gelip geçen insanların gölgelerini izlemeye başladı. Nefesinin kesilmesine neden olan bir şey vardı ki o da penceresinin önünde sabit duran gölgeydi.

Korkudan nefes almayı unutmuştu. O kişi her kimse cap takıyordu. Korkusundan ne yatağından çıkabiliyor ne de ışıkları açabiliyordu.

Yaklaşık bir saat sonra gölgenin gitmesiyle Şule biraz olsun rahatlamıştı. Ama sabaha kadar uyuyamamıştı.

Günlerce devam eden bu olay, Şule' nin korkuyu iliklerinde hissetmesi için bir nedendi. Gün geçtikçe daha çok korkan Şule bu işin kötü bir şaka olmadığını anlamış ve bir şeyler düşünmeye başlamıştı. Artık paranoyaklaşmıştı ve her gördüğü şapkalı insandan korkuyordu.

Her an ölecekmiş yada saldırıya uğrayacakmış gibi yaşamak Şule'yi gittikçe paranoyaklaştırmıştı. Bunun getirisi olarakta işinde sorunlara yol açmıştı.

Gözleri bir saatini dolduran ve yavaş yavaş giden gölgeyi takip ediyordu. Yarın ilk işinin polise gitmek olduğuna karar verdi. Bu korkuyla yaşamak oldukça zordu. Titrek ve zayıf bir nefes çekti dudaklarından içeriye. Sanırım şimdi uyuyabilirdi.

Sessiz Kuğu (Ay'ın Karanlık Yüzü Serisi)   -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin