Bunu Bana Yapmamalıydın

3.1K 208 50
                                    

Çenebaz

Selam millet beni özlediniz mi? Bölümler hakkında olan iyi veya kötü yorumlarınızı belirtir misiniz? Gerçekten merak ediyoruz. Acaba istenilen ne veya hangi yazarın ne eksiği var? Bunları bize sunarsanız çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkür ederim. Iyi okumalar...

Yağmur:

Kocaman bir boşlukta asılı kalmış gibi hissettiğiniz oldu mu hiç? Böyle sanki ömrünüzün geri kalan zamanını ölmek için geçirdiğiniz durumlar. Ya da ne bileyim var oluş nedeninizi sorguladığınız olaylar.

Hayat mucizelere gebe diyorlar. Başıma gelen en iyi mucize dostlarım benim. Tam yeni bir mucize buldum. Aşkı buldum dedim, geldi suratımın ortasına bir güzel geçirdi. Tam tamına 1 ay 19 gün oldu. Onu göreli. Nefretle başladı diyemem. Ben kimseden nefret edemem. Ama başladı işte. Hiç anlamadan bilmeden, birden bire oldu. Biri gelse sen aşk denilen o boktan hissi tanıyacaksın deseydi bana ya bir yürü git ben doğru erkeği arıyorum derdim. Ama insan seçemiyor ne olacağını. Bir şekilde yön veriliyor hayata. Kitaplara tutundum şu 2 haftadır. Karakterlerle kavga ettim. Mutsuz sonlara sövdüm. Okuldan kulübeye oldu 2 haftam. Ruh hastası oldum. Onur 'u görmemek için kulübeden ve sınıftan çıkmıyorum mesela artık. Müzik derslerine katılmıyorum. Hatta sesimin kötü olduğunu söylediği günden beri şarkı bile söylemiyorum. Ben...Ben bilmiyorum ben hareket etmeden şarkı söylemeden zıplayıp hoplamadan yaramazlık yapmadan duramam ki. Ben böyleydim. Noldu şimdi bana iki haftada anlamadım. Bir erkek yüzünden bu kadar nasıl hızlı değişime uğradım.

Kıçımı kaldırıp gözlüğümü ve kitabımı masaya bıraktım. Kulübenin kapısını açıp kendimi dışarı attım. "Geri döndüm millet! Yağmur IŞIK tüm çatlaklığı ile geri döndü. Ordan oraya zıplayıp yine sizi delirticem. Heyttt be!"

-"Kes o lanet sesini!"

Bağıran insancıklara dil çıkartıp kulübeme döndüm. Kızların çıkarken ne giydiklerini bildiğim için onlarla beraber aynı şeyleri giymeye çalıştım. Spor ayakkabımı ayağıma geçirip dışarı koştum. Telefonumdan R.City Locked Away şarkısını açtım. Hem bağırıp hem de zıplıyordum. Insanların bana bakan deli mi bu be bakışlarına sadece kahkahalarımla yanıtladım. Kendimce dans da ediyordum arada. Sert bir şeye çarpmam ile yere çakıldım. "Hooopp bu ne enerji güzelim." Elini uzatan Ateş 'e kocaman gülümsememi yolladım. "Naber yakışıklı?" Ateş bu halime kahkaha atarak beni kucağına aldı. "Bakıyorum da kendimize gelmişiz."

"Tabi oğlum. Geri döndüm be! Yıkılmaz tahtım ayık ol tatlım."

Ateş yine kahkaha atmıştı. Bu sefer elimden telefonumu aldı ve müziği kapattı. Bu sefer sahile doğru koşmaya başladı. Ateş 'e bak be kasların hakkını veriyor yanii. Çocuk benimle beraber koşuyor yani.

"İki haftadır denize de girmiyorsun sen dur seni bir ıslatayım ben."

Denize doğru koşuyorduk. Kahkahalarım arasında "Ateş yalvarırım dur nolur dur" diye bağırıyordum. Uzun süre gülmemenin acısını çıkartıyordum resmen. Ateş telefonlarımızı rastgele bir şezlonga fırlatıp iskeleye doğru tekrardan koşmaya başladı. Yorulmuştu evet ama benim kahkahalarımı gördükçe o da gülüyor ve hızlanıyordu. Sonunda iskeleye adım attığımızda "Uçur beni pikaçuuuuu" diye bağırdım ve ateşin kucağında mavi huzurun içine daldım. İki hafta boyunca bu huzurdan nasıl da mahrum kalmıştım ben böyle. Nefesim kesilene kadar çıkmadım denizden. Sonunda dışarı çıktığım da Ateş kahkaha atarak bana bakıyordu. "Ya Ateş çok teşekkür ederim." Islak ıslak sarıldım ona. Saçlarıma öpücük bırakıp. "Daha öncede söylediğim gibi Yağmur. Ben senin için hep buradayım. Ne zaman ihtiyacın olursa. Senin kahkaha atmadığın bir dünyada yaşamak istemiyorum güzelim. Onur sana her ne yaparsa yapsın güçlü durmak zorundasın. O böyle bir adam. Kötü ve umursamaz."

Aynı Kaderin YıldızlarıOnde histórias criam vida. Descubra agora