20~Yangın var

1.2K 105 96
                                    

Multi~Dahan

Bölüm geç geldiği içi kusura bakmayın. Ama sizde bilirsiniz bu sıcakta insan televizyonla kumandayı değiştirmeye... pardon kumandayla televizyonu değiştirmeye bile üşeniyor :D Konuşmamdan da anlaşıldığı gibi ÇOK SICAK!!

WhatsApp grubuna gelmek isteyenler hâlâ geç  kalmış değil. Msj atabilirsiniz ❤

Keyifli okumalar ❤

20

"Selin şu kolonyayı sen dök misafirlere, ben bi Rüzgarla Dahan'a bakıp geliyorum." Selin'in eline gül suyunu tutuşturduğum gibi,arakamı dönünce önüme çıkan Anıl'ın da eline peçeteleri tutuşturdum.

"Bunlarda sende Anıl. Ben gidiyorum." İkiside kafasını onaylayan bir şekilde sallayınca bahçeye çıktım. Rüzgar'lara ilk kez geldiğim için hiçbir yeri bilmediğimden aklıma ilk bahçe gelmişti. Villanın arka tarafına doğru geçtiğimde gelen seslerle yavaşladım. Konuşan Dahan'dı. Bu sıralar çok gördüğüm gibi yine ağlıyordu.

"O gün... Karya olduğu gün ne dedin bana hatırlıyor musun?" Rüzgara sorduğu soruyla Rüzgar "ne?"demişcesine ona baktı.

"Yanımda olduğunu söylemiştin. İşte bak bende yanındayım. Atlatacağız bu günleri." Söylediği şeyden sonra sıkı sıkı Rüzgar'a sarıldı. Çok iyi destek oluyordu. Ben bile hissedebiliyordum onun Rüzgar'a verdiği desteği.

"Oğlumm!!" Hiç beni görmeden yanımdan hızlıca geçip Rüzgar'a sarılan kadına şaşkınca bakıyordum. Ilk defa görüyordum kadını. Sanırım Rüzgar'ın annesiydi. Tabi oğlunun yanında olmayan bir kadına ne kadar anne denilirse.

Kadın Rüzgara sarılırken Rüzgar kolunu bile kıpırdatmadı. Haklıydı aslında. Ayda yılda bir aradığı çocuğunun yanında durmayan bir anneye ne kadar yakın davranabilir ki?

"Oğlum üzülme, bak biz yanındayız." Annesinin söylediği şeyle Rüzgar kendini geri çekti. Ilk önce annesine baktıktan sonra kafasını sallayarak arka bahçeden içeriye girdi.

"Ben ne dedim ki şimdi?" Annesi söylenerek Rüzgarın peşinden giderken, Dahan'ın sinirlendiği her halinden belli oluyordu. Olduğum yerden kıpırdayarak yavaşça Dahan'ın yanına gittim. Fazla üzgündü. Şu son haftalarda onu hiç mutlu göremiyordum zaten.

Ben yavaşça yanına otururken,cebinden çıkarttığı sigarasını yakarak dudaklarının arasına aldı. Sigara kokusuna karışık nefesini yüzümde hissettiğimde yanıma döndüm. Bana bakıyordu. Hemde yüzümün her ayrıntısını incelermiş gibisine. Bir kez daha çekti sigarasından ve yine üfledi nefesini dışarıya. Nefret edemiyordum o kokudan. Her geçen gün daha da sevmeye başlıyordum.

"Yanmaya erken başladık sanırım." Bir anda ağızımdan çıkan şeyle ben bile kendime inanamadım. Artık ağızımı bile aklım değil, kalbim yönetmeye başlamıştı.

"Biz yanmıyoruz..." Söylediği şeyden sonra bitirdiği sigarasını yere atarak bir yenisini çıkarttı cebinden. "...küllerimizden yeniden doğuyoruz." Elindeki sigarayı göstererek lafını tamamladı.

Taha ' dan

Eflin'in çalıştığı kafenin yakınlarına geldiğimde beni görmemesi için kafeden biraz uzak bir yere arabamı park ettim. Arabadan inerek yavaşça kafenin oraya ilerlemeye başladım hemen. Vazgeçmeyecektim ondan. O beni anlayana kadar devam edecektim kendimi anlatmaya.

Senden Kopamıyorum Where stories live. Discover now