UMUTSUZLUK

50 13 8
                                    

Bu gece yollara döktüm umutlarımı. Her bir zerresi seni gösteriyor. Şaşmaz pusula ibresinin her zaman kuzeyi göstermesi gibi. Tek fark benim doğrularım seni gösteriyor. Sen benim olmaktan çıktın çıkalı arıyorlar; seni mi, bizi mi belli değil. Göğüs kafesimi zorluyorlar. Bir mahkum gibi: parmaklıkları kırarcasına.

Gökyüzü ağlıyor sevgilim. Belki bize, belki umutsuzluğa. Damlalarla yad ediyoruz seni.
Kahvemin kulpu soğudu yine. Öğrettiğin gibi ellerimle sarıyorum artık. Bulutlar mesken tutuyor gökyüzünü bu aralar, dönüşünü beklercesine. Gelirsen dağılacaklar, gelirsen dağılacağım.

Yalan sevinçlerle oyalanıyorum; umutsuzluklar da erbabı...
Uçuyor acılar geçici hesaplar içinde. Geçmişin pençesinden kurtularak evrilip çevrilip beni buluyorlar yine.

"Ne ben senin ilk umudun, ne sen benim ilk umutsuzluğum. Boşver anlatmayalım."

Buradaki ilk yazı deneyimim umarım fark edilmez. Eleştirileriniz, düşünceleriniz benim için değerli. Desteklerinizi eksik etmeyin^^ :)

★DUYGULAR ALABORA★Where stories live. Discover now